Çağa damga vuran bir gündemdir KUDÜS.
Yıllardır zalimlere meydan okuma sahasıdır orası bıkmadan, usanmadan, yorulmadan ve pes etmeden.
Yeryüzünde İzzetin yurdudur orası.
Çünkü bir şiar ayakta tuttu bu izzeti ve bu şiar kıyamete kadar diri tutmalı bu ümmeti.
İsra süresinde; Bir gece kulunu Mescidi Haramdan alıp çevresini bereketli kıldığı Mescidi Aksaya götüren Rabb bizlere dedi ki, benim katıma Kudüs’ten, Mescidi Aksa’dan yükseldi Peygamber.
Emin bir beldeden yola çıkıp bereketli bir beldeden Allah’ın katına yükselen bir Peygamberin getirdiği bu şiarlar bizlere de ışık tutmalı şu ahir zamanda.
‘’Bereketli belde’’ yani ‘’Kudüs’’ bizlere dünyada her çeşit insanın, inancın, ekolun, düşüncenin, dilin, ırkın, dinin farklılığına rağmen zulme karşı nasıl da tek yürek haline geldiğini gösterdi.
Bu bereket şiarı bizlere gösterdi, her kim dünyanın neresinde olursa olsun zulme sessiz kalmayarak, tarafını belli ederek, insanlığını hatırlayarak Kudüs için ne yaptı ise ve ne yapacak ise şüphesiz bu bereketin içine dahil olacaktır. Bu bereket bütün yeryüzüne serpilmiş ilahi buğday taneleri gibi her yerde yeşermiş ve bu şiarı beslemiştir.
Bu bereket tek yürek olmayı öğretmiş, bütün farklılıklara rağmen birlik beraberlik olma dersini bizlere vermiştir. Ve bu bereket aynı yöne kalkan sayısız dua ellerini ve sayısız dua dillerini asırlardır aynı gönüllerde buluşturmuştur.
Hangi gündem bu kadar bereketli olabilirdi ki.
Derdi Kudüs olan, davası Kudüs olan, düşüncesi, acısı, fikri, zikri ve çabası Kudüs olan her fert kendine yer bulmuştur bu bereketin içinde elhamdülillah.
Fikren, zikren anlaşamayan her kesim konu Kudüs olunca bu bereket vesilesiyle farklılıkları göz ardı etmiş ve bu uğurda aynı safta yan yana, kol kola ve diz dize bulunmuştur elhamdülillah.
Hatta Yahudi kavminden temiz olan kitap ehli bile bu bereketten nasiplenip işgalcilere karşı tek saf olup bu bereket içerisinde yer almıştır.
Çünkü kıymetli dostlar bazı rivayetlere göre yirmi dört bin bazı rivayetlere göre yirmi sekiz bin ve bazı rivayetlere göre daha fazla bir peygamber ordusu Hz. Muhammed imamlığı ile orda namaza durmuştur. Bunca bereketin kaynağı, bunca yenilmezliğin sancağı ve bunca birlikteliğin sebebi bu kadar kıymetli peygamberlerin bir arada olması ve Kudüs te olmaları değil midir?
Tasavvuru zihinleri zorlasa da zannımca buradaki bereketi ve bu bereketin geldiği sebebi ciltler dolusu kelimelerle ifade edemeyiz.
Nasibimize bu bereketten bir pay düşsün diye dua etmeliyiz.
Yine bu berekete binaen Hz Peygamberin Mescidi Aksa’da kılınan namaza elli bin kat sevap verildiğini söylemektedir. ( ibni mace ikametüssalah 1413. Hadis).
Bu bereketi anlamak, anlamlandırmak ve bu bereketten pay almak adına olmalı bütün çabalar.
Namazın bereketi böyle ise kıymetli dostlar. Şüphesiz evrensel dinin elçisi bizlere demiş oluyor ki o bereketli belde de ve o belde için yapılan her şey bereketlidir ve Allah katında kıymetlidir.
Hiç kimse Kudüs için yapılanları az görmesin bu şiarları okuyarak. Bereket bizi bulsun diye dua edelim o vakit yaptığımız ve yapacağımız en küçük şeyler bile o bereketli beldenin kıymetinden nasibini alacaktır inşallah.
Bu bereket ile beraber şiar devam etmektedir.
Mescidi Aksa’dan Allah’ın katına yükselen bir peygamberin mesajı bizlere demiş oluyor ki; her kim Allah’ın katına yükselmek istiyor ise buradan yükselsin.
Her kim Allah’ın nimetlerine mazhar olmak istiyor ise, her kim mucizelere tanık olmak istiyor ise, her kim hakkı ve batılı net olarak görmek istiyor ise, her kim insanlığını sorgulamak istiyor ise, her kim zalimin gerçekte kim olduğunu tanımak istiyor ise, her kim mücadeleyi, azmi, kararlılığı, haklı bir dik duruşu ve izzeti görmek istiyor ise buradan baksın ve buradan görsün dünyayı.
Bizler Mescidi Aksa’nın yanında durarak ancak bu duruşu elde edebiliriz.
Çünkü orası Allah’a yükselme yeridir dostlar.
O halde Allah katına ve Allah katında yükselme vesilesi Kudüs ile kutsallarımıza el uzatanlara karşı yapacağımız en küçük bir şey bile şüphesiz bu kutsallıktan bir pay alarak Allah katında derecemizin yükselmesine vesile olacaktır.
Dünya hayatındaki geçici şeylere takılı kalmak insanı yükseltmez, bilakis alçaltır hatta aşağıların aşağısına çeker.
Oysa bu aşağılıktan kurtulmak isteyenler amellerine bir parça Kudüs serpmeliler. Ve Kudüs ile yükselmeliler İlahi huzura ve orda huzura kavuşmak adına.
Her kim Kudüs için ne yaparsa bu onun yükselişi olur dostlar.
Bu şiarlar bizlere bereketi ve Allah katında nasıl yükseliş göstereceğimizi bizlere öğretiyor asırlardır.
Halen bu şiarlardan yeterince pay almayanlar şüphesiz bereketsiz kalmış ve kendilerini zillete mahkum etmişlerdir.
Yüreğinde Kudüs olan herkes Allaha yükselmenin bir yolunu bulmuş demektir.
Ve Yüreğinde Kudüs olan herkes bu bereketten nasiplenmiş demektir dostlar.
Bu şiar ile tüm dünyaya ses veren Kudüs ile yükselme fırsatını kaçırmadan bu şiara teslim olmayı dileriz Rabbimizden.
Unutmayalım…
Kudüs Allah’ın katına yükselme yeri,
Kudüs Allah’ın katında yükselme vesilesi,
Kudüs peygamber ordusuna katılma vesikası,
Kudüs bereketi ele alıp yeryüzüne dağıtma çabası,
Ve Kudüs yekvücut olan gönüllerden yükselen izzetin sesidir…
Secde’kar…
Yorumlar
Kalan Karakter: