Beydeba- Lefonten ve Öküze Özenen Kurbağa
Yayınlanma :
25.04.2022 15:22
Güncelleme
: 25.04.2022 15:22
Hırsızlıkta batının üstüne yoktur. Asya ve Afrika’nın yer altı ve yer
üstü zenginliklerini çalıp çırptığı gibi bir de insanını anasından
babasından çoluk ve çocuğundan alıp, ülkelerine götürerek onları
köle olarak boğaz tokluğuna çalıştırmışlardır. Sadece insanını mı?
Kültürünü ve bilgi birikimini de alarak kaynak göstermeden
kendilerine mal etmişlerdir. Nitekim MÖ. 1. Yüzyıl civarında yaşadığı
Fabl ( Hayvanları konuşturarak) insanlara ibretli dersler veren
Beydeba’nın Kelile ve Dimne ‘sini de Lefonten kaynak göstermeden
kendine mal ettiği gibi. Bugün Lefonten’e isnat edilerek anlatılan
Kurbağa -Öküz masalının orjinali Kelile ve Dimne ‘dedir. Kelile ve
Dimne’deki masallar da şayet nüktelerin orijinali Nasrettin Hoca’mıza
aitse kıyamete kadar gerçekliği olan mesajlardır. Tıpkı Kelile ve
Dimne’deki mesallar gibi. O halde Kelile ve Dimne nedir, ne anlama
gelir?
Kelile dürüstlüğün, doğruluğun, iyiliğin simgesi, Dimne ise yanlışın,
kötünün ve kötülüğün simgesidir. Dolayısıyla fabl türünün ilk ve en
önemli örneklerinden olan Kelile ve Dimne'deki hikâyeler siyasetten
erdeme kadar birçok farklı konuyu ele almıştır. İşte onlardan etine
budana bakmayıp da kendinden üstünlere özenen insanlara ibretli
bir ders veren öküze özenen kurbağanın hikayesi.
Kurbağa bir öküz görmüş çayırda, o kadar hoşlanmış ki, bayılmış boyuna
posuna. Kendisine baksanız, boyu yumurta kadar ama kurbağa boyun ve
posuna bakmadan anlamaz ki, ille de öküze benzeyecek. Öküze bakmış
kabarmış, kabardıkça şişmiş, gerilmiş. Bir görseniz gerginlikten nefes
alamayacak hale gelmiş. Sormuş etrafındakilere öküz kadar oldum mu ?
Bakmışlar ona şöyle bir sağdan, birde soldan. Yoo demişler. Sadece şişmiş
bir kurbağa oldun. Kurbağa daha bir hırslanmış, iyice şişirmiş kendisini ve
beğenmiş böbürlenerek kabarmasını. Demişler ki vazgeç bu sevdadan.
Kurbağa iyice hiddetlenmiş. Kendinde olmayana öyle hayran hayran
bakarak, benzemeye çalışmış öküze. Şişmiş, bir daha, biraz daha. Biraz daha
şişmiş... Sonunda o kadar şişmiş ki çat diye çatlamış ortasından ikiye.
Hepimiz büyük olmayı, önemli olmayı isteriz, farkında olmadan… Ancak
kurbağa isek, en iyi kurbağa olarak, öküz isek en iyi öküz olarak, büyük
olmayı bilmek gerek.
Muhtar ile oğlu bir gün Pazar ihtiyacı için şehre inerler. Bakarlar ki askerler
kralın önünden tören geçitindedirler. . Kral ise türbinden vezirleriyle
askerleri izlemektedirler. Muhtar ile oğlu ise halkın içinde bir köşeden geçit
yapan askerleri seyretmektedir. Oğlu babasına sorar: “ Baba sen de
köyümüzün büyüğüsün, neden kralın yanında değilsin?” dediğinde, Muhtar
baba cevap verir. “ Oğlum benim büyüklüğüm köyüme göredir.” diye
cevaplar.
Yukarıda kendini muhtar gibi görmeyen kurbağanın hali. Bunları neden
anlatıyorum. Malum seminerlerim dolayısıyla yurt içi ve yurt dışını gezen
bir insanım. Gittiğim yerlerde bürokrasiyi de ziyaret ediyorum. Masası ve
makamı öyle yüksek dereceli olmayan bir bürokratı ziyaret etmek için
makamına gittiğimde sekreteri ahret suali gibi sual sormaya başladı. Sadece
bana değil benden sonra gelenlere de. Adın ne, mesleğin ne, ne hakkında
görüşmek istiyorsun?” diyerek aldığı cevapları deftere yazıyor. Sonra
müdürün odasına giriyor. Müdür uygun gördüklerini çağırıp dinliyor,
görmediklerinin üzerini çizerek içeri almıyor.
Kibir ve gurur yüzlerde görülen bariz lekelerdir. Bir gün Peygamberimiz
garibanlardan oluşan sahabesiyle sohbet ederken, ünü ve unu ( malı
mülkü) olan, kılık kıyafeti güzel, ensesi kalın Mekke eşrafından bir zatın
peygamberimize doğru gelmektedir. O anda peygamberimiz sahabelerine “
Gelen şahsı görüyor musunuz? “ “ Görüyoruz.” Yaresülellah.“ Gelen
adamın yüzünde ben şeytani leke görüyorum.” Buyuruyor. Nitekim
adam geldiğinde “ Siz buraya gelirken kendinizi bu topluluktan üstün
görüyordunuz, değil mi?” dediğinde şahıstan: “ Evet” cevabını alır. Kibir
ve gurur yüzdeki bariz şeytani lekelerdir.
Malı, mülkü, makamı ve rütbesi dolayısıyla kurbağa ya özenen insanlar bu
emanetleri kaybettiğinde, kurbağa gibi çatlamasalar bile patlamış balona
benzeyerek toplum içinde yer edinememektedirler.
NOT:Esas Engelli Kim ve Kimlerdir?
Engelli olarak hep bedensel özrü olan kardeşlerimizi görürüz. Ama bana göre
gerçek engelliler, doğarken Allah’ın arı duru verdiği aklı, büyüyünce doğru
yolda kullanamayarak uyuşturucu, alkol, kumar vs. gibi aklını yanlış işlerde ve
yerlerde kullanan insanlardır. Bunların hallerini her akşam TV. ekranlarında
görüyoruz. Ya annesini- babasını dövmek,ya komşularına zarar vermek, ya da
intihar. Dünyada en az intihar vakası bedensel özürlüler arasında olmaktadır. Siz
hiç çevrenizde Bedensel özürlü kardeşlerimizden intihar eden duydunuz mu?
Manisa Lisesi’nden öğrencim iş insanı Sayın Vahdettin Özkan’ın Sevgili kızı
Ferzan Özkan hanım kızım bedensel özürlü olmasına rağmen ona Cenab-ı Hak
keskin bir zeka vermiş. Güçlü bir kalemi var. Dün kendisiyle buluşarak” ENGELLİ
KİM ve KİMLERDİR” başlıklı yazı serisine karar verdik. Önümüzdeki
haftalarda hem kendisini, hem de kendisi gibi engelli Demircili’i Ramazan beyi
bu köşemde misafir edeceğim. Seminerlerimde de aynı konulu seminerle
öğrencilerin karşısına çıkma konusunda kendileriyle anlaştık. İlk çeyrek dakikayı
kendilerine vererek ondan sonra ben kendi konuma devam edeceğim. İlk
seminerimizi de kısmet olursa 2022-2023 öğretim yılında daha önceden söz
verip de sözümü yerine getiremediğim ilimiz Endüstri meslek Lisesinde kısmet
olursa besmele çekerek başlayacağız. Gayret hepimizden Tevfik
Rabbimizden…www.kadirkeskin.net
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: