Hepimiz, içinde bulunduğumuz günlerde imkânlarımız nispetinde Rabbimizin rızasını kazanmak için en güzel kurbanlığı alma telaşındayız. Ancak son zamanlarda konunun ibadet boyutundan sıyrılıp daha çok et hesabına hatta kilo ile et hesabına dönüştüğü veya dönüştürüldüğünü sıklıkla görmekteyiz.

Öncelikle yapılan bütün işlerin niyetlerimize göre değer kazandığını unutmamalıyız. Nitekim Allah’ü Teâla,  kurban ibadetinde kendisi açısından asıl önemli olanın kesenlerin takvası yani niyeti olduğunu şöyle beyan etmektedir: “Onların ne etleri ne de kanları Allah'a ulaşır; fakat O'na sadece sizin takvânız ulaşır…” (Hac, 22/37) Yine Hz. Peygamber (sav) de niyetin değerini belirttiği bir hadisinde; “Ameller niyetlere göredir. Herkese niyet ettiği şey vardır…” (Buhârî, Bed'ü'l-Vahy 1,) buyurarak yaptığımız işlerde niyetimizin sağlam olması gerektiğini ortaya koymaktadır.  

Kurban ibadeti veya başka ibadetlerde asıl maksat Allah rızasıdır. “Başkaları ne der “diyerek yapılan ibadetler, gösterişe girdiği için Hak (cc) katında değer sahip değildir. Bundan dolayı kurban bayram ziyaretlerimizde de konuşmalarımıza dikkat etmeliyiz. Ziyaretlerimizi Kurbandan Kaç kilo et çıktı? yağlı mıydı? yağsız mıydı? gibi konuşmalardan uzak durarak tamamlamalıyız. Bu mübarek günlerde kurbanın asıl gayesi olan Allah’a yaklaşma yollarını, İbrahim (as)’ın itaatini Hz. İsmail’in teslimiyetini hayatımıza yansıtmanın yollarını aramamız gerekir.

Hepinize sevdiklerinizle birlikle kazasız belasız bir bayram geçirmenizi diler bayramınızı kutlarım…