Mübarek üç aylardaki manevi feyiz ve bereketin bol olduğu bir kandil gecesine daha ulaşmış bulunuyoruz. Hz. Peygamber’in en sevdiği amcası ve hanımı Hz. Hatice’yi kaybettiği, birçok dert ve sıkıntıdan bunaldığı bir zamanda göklerden gelen bir davetle Kâbe’den önce Kudüs’teki mescidi Aksa’ya gitmesine “İsrâ”, oradan da göklere yükselmesine “Miraç” denilir. “Miraç Kandili” olarak idrak ettiğimiz bu olay, Kur’an’da İsra Süresi’nde bildirilmektedir.

Hz. Peygamber, bu yolculukta Rabbimizle buluşmuş ve Ahirete kadar gelecek insanlar için büyük müjdeler ve hediyeler getirmiştir. Onun, dünyada hiçbir kula nasip olmayan/olmayacak bu yolculuktan getirdiği hediyeler bizim için çok değerlidir. Hz. Peygamber bu kutsal misafirlikten;

1- Allah’a şirk koşmayanların (tevbe ettiği takdirde) affedilebileceği müjdesi,

2- Beş Vakit Namaz,

3- Bakara Süresi’nin son iki ayeti (Âmener-rasûlü), gibi Müslümanlar için son derece önemli hediyelerle dönmüştür.

Miracın en dikkat çeken sonuçlarından birisi de, Hz. Ebubekir’e “Sıddık” lakabının bizzat Rabbimiz tarafından verilmesidir. Bu husus bizlere, en zor zamanda dahi inandığımız değerlere sahip çıkmayı, davada samimiyeti, sözünde durmayı, dostluğun gerekliğini ortaya koymaktadır.

Bu hediyelerden biri olan namaz hakkında Allah Rasulü; “Namaz, müminin miracıdır.” buyurmaktadır. Allah Rasûlü bu mübarek sözleriyle, namazın gerekli önem verilerek kılındığında sahibini manevi bir miraca yükselteceğini haber vermektedir.

Bu büyük müjdelerden birisi olan Allah’a ortak koşmayan her günahkârın samimi olarak tevbe ettiği müddetçe günahının affedilebileceği müjdesidir. İnsan olarak her zaman; günaha, isyana ve hataya düşebiliriz. Ancak hemen tevbe edip, sırat-ı müstekîme dönmemiz yapabileceğimiz en akıllıca davranış olacaktır.

Bakara Süresinin son iki ayeti de bizlere imanın gereklerini ve Rabbimize mü’mince dua ve yakarışların nasıl olması gerektiğini bildirmektedir.

Miraç, ilk kıblemiz olan Kudüs’ü ve Mescid-i Aksa-yı aklımızdan ve gönlümüzden çıkarmamayı da bizlere hatırlatmaktadır. Dünyadaki tüm Müslümanlar’a, Miraç vesilesiyle bir kez daha Kudüs’ün ve Mescid-i Aksa’nın İslam’ın bir nişanı olduğunu, İslam için bu mekânların ne kadar önemli olduğunu da vurgulamaktadır.

Bu mübarek gece vesilesiyle Rabbim, bu gecenin mirası namazlarımıza sahip çıkmayı, onu huşu içinde ve eksiksiz kılmayı nasip eylesin. Dünyada akan mazlum kanlarını bu gece vesilesiyle dindirip yapacağımız dualarımızı kabul eylesin. Dua ile…