İnsan, kendisine imtihan sebebi olarak verilen nimetleri harcarken dengeyi gözetip orta yolu tercih etmelidir. Cimrilik ve israf gibi her iki aşırılıktan da sakınmalıdır. Kur’ân, sadece dini alanda değil, sosyal, ticari ve ailevi konular gibi hayatı kuşatan her alanda itidalli olmayı emretmektedir.
Her platformda harcamanın özendirildiği, tüketim çılgınlığının yaşandığı günümüzde elimizdeki imkânları “sonra hesap günü size verilen her türlü nimetten sorguya çekileceksiniz” (Tekasür,102/8) ayetinin belirttiği bilinçle harcayalım. “Benim imkânım var harcarım” düşüncesi nefis ve şeytanın isteği olup dünyaperestliğin bir tezahürüdür.
Her türlü nimetin çokça bulunduğu güzel bir memlekette bolluk içinde yaşamaktayız. Ancak bu bizi şımartmamalı bilakis sorumluluklarımızın farkında olmamıza katkı sağlamalıdır. Başta ekmek ve su gibi temel maddeler olmak üzere her türlü israftan ve ihtiyaç sahiplerine karşı cimri davranmaktan sakınmalıyız.
Allah (cc), insanlara dünya ve âhiret hayatları için orta yolu takip etmeleri gerektiğini ayetlerde şöyle beyan etmektedir; “Akrabaya, yoksula ve yolda kalmış yolcuya haklarını ver, fakat saçıp savurma. -Çünkü saçıp savuranlar şeytanların kardeşleridir. Şeytan ise Rabbine karşı çok nankörlük etmiştir.(İsrâ, 17/26-28). Böylece Kur’ân; akraba, yoksul, yolda kalmışların, imkânı olanlar üzerinde bir hakkı olduğunu bildirmektedir. Bu bir insanın başka birine lütfen yaptığı bir yardım olmayıp Allah'ın hak olarak belirttiği bir görevdir. Böylece kişi, malını israf etmeyip orta yolu tutacak ve şeytana dost olmaktan kurtulacaktır.
Bu dünyada insana imtihan için verilen mal nimeti hakkında Kur’an: “-Elini sıkıp boynuna bağlama (cimri olma) onu büsbütün de açma; sonra kınanmış ve eli boş kalırsın.” (İsrâ, 17/29) buyurarak insandan denge sahibi olmasını, sahip olduklarını saçıp savurmamasını, elindekilerden infakta bulunmasını istemektedir.
Rabbim hepimize hesap bilinciyle dengeli bir hayat sürmeyi nasip eylesin.
Yorumlar
Kalan Karakter: