Ne güzel Dua’dır; “Rabbim zorunuzu kolay eylesin” işte bizim dilimizde pelesenktir bu biz biliriz ve “Sizden biriniz, kendisi için arzu edip istediği şeyi, din kardeşi için de arzu edip istemedikçe, gerçek anlamda iman etmiş olmaz.” Hadis-i Şerifine inanırız…
Kurban neydi, paylaşmak, yakınlaşmak, veren el olmaktı. Hacc Suresi 37. Ayeti Kerime’de yüce Mevlamız, “Onların etleri ve kanları asla Allah’a ulaşmaz. Fakat O’na sizin takvanız (Allah’a karşı gelmekten sakınmanız) ulaşır. Böylece onları sizin hizmetinize verdi ki, size doğru yolu gösterdiğinden dolayı Allah’ı büyük tanıyasınız. İyilik edenleri müjdele.”
Allah’ın imkan verdikleri ile Kurban kesmemeyi kendisine ar edinenleri de eklersek Allah yolunda kan akıtanların kestikleri Kurban’lardan kendilerine ayırdıkları değil dağıttıklarının esas kendilerinin olduğunu Hz. Aişe (ra) validemizden nakledilen bir Hadisi Şerif ile anlayabiliyoruz, Rasûl-i Ekrem’in ailesi bir koyun kesmişlerdi. Peygamber (s.a.v) Efendimiz bir ara: “Ondan geriye ne kaldı?” diye sordu. Hz. Âişe: “Sadece bir kürek kemiği kaldı.” cevabını verdi. Bunun üzerine Hz. Peygamber: “(Desene) bir kürek kemiği hariç, hepsi duruyor!” buyurdu.
Şimdi bu Kurban’da bizim amacımız gayemiz ne olmalı. İmkan dahilinde ya da imkan dahilinde olmasa bile atadan gördüğümüz kan akıtılmayan ev olmaz bilinci ile aldığımız Kurban’ı difrizlere doldurmak mı yoksa veren elin sevincinin tüm yüreğimizi kaplaması için Peygamberi bir üslupla pay etmek mi? Ne için kesiyorduk Allah’a yakın olmak mı işkembeyi hayvani besin ile doldurmak için mi? Sahi bizim derdimiz neydi? Biz neyin mücadelesini yapıyorduk…
Şimdi Allah kabul etsin Kurbanlarımızı İsmaillerimizi bizleri yoktan var eden varlığıyla haberdar eden Cenab-ı Allah için keseceğiz. Paylarımızı dağıtacağız. Peki ya deriler? Derileri ne yapacağız sahi onları yeme şansımız yok. Aman bana ne ya deme şansımız da yok. Deriler Kurban kesenin tasarrufu altındadır. Onun da Allah yolunda harcanacak yere hibe edeceğiz. Deri olayı bu kadar basit aslında yapmamız gereken gönlümüzün inandığı gözümüzün itimat ettiği yeri bulup vermek bunun içinde Manisa’da Cansuyu Manisa İl Başkanı Fatih Akova (05423013445) ve Anadolu Gençlik Derneği (AGD) gönüllüsü Ercüment Kumru (05542518085) sizlere bir telefon kadar yakın olacaklar.
Bu Bayram bir farklılık yapalım pay ve deri işlerine bir de dert dinleme ekleyelim. Kapısını çaldığımız komşularımızın, evlerine sadece Kurban’dan Kurban’a et giren ailelerin kapı eşiğinden yarım ağızla ve kibirle ayrılmak yerine tebessüm ederek gerekirse imkan varsa bir kilo lokum ya da tatlı ile birlikte içeriye girip bir acı kahvesini yoksa bir bardak suyunu içip biz buradayız demeliyiz. Dertlerini dinlemeli elimizden geldiğince destek olmalı omuz vermeliyiz. Neydi, Mazlumun âhı devirir şâhı sözünü unutmamalıydık. Zenginliğimize malımızın çokluğuna güvenmemeli bir kıvılcımın her şeyi yok edebileceği gibi daha sanki dün olan 17 Ağustos Marmara depremi ile nice zenginlerin bir anda yok olduğunu hatırlamalıyız. Her şeyin Allah’ın takdirinde ve iradesinde olduğunu herkesin imtihanının çeşit çeşit olduğunu ve aldığımız nefesin bile bir imtihan olacağını unutmadan yaşamalıyız.
İnşallah bu Bayramın midemizi değil heybemizi doldurduğumuz Bayram gibi bir Bayram olması Duasıyla, büyüklerin ellerinden küçüklerin gözlerinden öperim.
Şimdiden Kurban Bayramınız mübarek olsun derken yola çıkacaklar için de geç gidelim ancak acı haber götürmeyelim diyerek hızdan kaçınıldığı kazasız bir Bayram olması Duasını son sözlerimiz olarak ekleyelim…
Selam. Dua ve Muhabbetle…
Yorumlar
Kalan Karakter: