Geçen gece sokağa çıkma yasağının ilanına 1-2 saat kala yaşadıklarımız gerçekten ibretlik bir takım hususlar barındırmaktadır. Değerli dostlar elbette herkes kendi açısından bakacak kendisinin haklı olduğunu ortaya koymaya çalışacaktır. Ancak ne olursa olsun günlerdir, haftalardır televizyon, gazete ve minarelerden yapılan anonslarda dikkat çekilen sosyal mesafe kuralına dikkat edilmeliydi. Öncelikle “sokağa çıkmamak için bir anda sokaklara akın eden” vatandaşlarımız, fırın, market, manav ve Pazar yerlerine giderken tedbiri elden bırakmamalıydılar. İbn Haldun’un “insanı açlık değil alıştığı tokluk öldürür” sözü tam da bu günler için söylenmiş gibi.. Hiç kimse iki günde açlıktan ölmez ama alışkanlıklar insanı bazen zor duruma düşürebiliyor.

           Bazı vatandaşlarımızın bu davranışları temelin bir fıkrasını aklıma getirdi; Temel misafirliğe gitmiş. Gece vakti tam evine dönecekken sağanak yağmur başlamış. Ev sahipleri,- Bu yağmurda sokağa çıkılmaz, geceyi burada geçir.. diye ısrar etmişler. Temel de, "Tamam, peki!" demiş.. Biraz sonra bakmışlar ki Temel ortada yok! İçeriyi dışarıyı arıyorlar, yok! Az sonra kapı çalınmış, gidip açmışlar.. Bakmışlar ki gelen Temel, sırılsıklam.. - Nereye gittin? demişler. - İki dakika eve gidip pijamamı aldım geldim.. demiş. İşte geçen akşam bizim yaşadığımızın da bundan aşağı kalır yanı yoktu.
        Lütfen, uzmanların söylediklerine kulak verelim. Kurallara uyalım ve evlerimizde kalalım. İsimsiz binlerce, milyonlarca kahramanın günlerce, haftalarca canla başla verdikleri emeklere yazık etmeyelim. Ne kendimiz zarar görelim ne de bizim yüzümüzden başkalarının zarar görmesine fırsat vermeyelim. Sabrın sonu selamettir. Biraz sabredelim.
         Rabbim tez zamanda bizi ve tüm dünyayı bu salgından kurtarması dualarımla… Kalın sağlıcakla