Mattia Ahmet olayını tekrar hatırlatmak istemediğim için ona girmeden, avukat ve annenin başına gelenleri anlatacağım.
Mattia Ahmet Minguzzi’nin avukatı, kamuoyunun karşısına geçtiğinde sadece bir hukuki süreci değil, aynı zamanda derin bir sosyal yarayı da ifşa etti. Basın açıklaması sırasında aldığı tehdit mesajlarını okudu ve bu tehditlerin, “suça sürüklenen çocukların arkadaşları” tarafından gönderildiğini söyledi. Aynı şekilde, Minguzzi’nin annesi de oturma eylemi sırasında benzer tehdit mesajlarını kamuoyuyla paylaştı.
Bu noktada şu soruyu sormadan edemiyoruz:
“Suça sürüklenen çocuk” kimdir?
Çocuk Koruma Kanunu’nun 3. maddesi 1. fıkrası (a) bendine göre:
“Suça sürüklenen çocuk: Kanunlarda suç olarak tanımlanan bir fiili işlediği iddiası ile hakkında soruşturma veya kovuşturma yapılan ya da işlediği fiilden dolayı hakkında güvenlik tedbirine karar verilen çocuktur.”
Yani bir çocuk ancak bir suç işlediği iddiasıyla adli sürece dâhil olmuşsa, bu kategoriye girer.
Ama ben bir avukat değilim. Yine de bu tanımı ezbere biliyorum. Neden mi?
Çünkü Ocak ayında bebeğimize “kayyım” atandı.
Evet, yanlış duymadınız.
Sadece topuk kanı aldırmadığımız için, bebeğimiz için “temsili kayyım” tayin edildi.
Aynı anda:
Aile Mahkemesi nezdinde “velayet ve müdahale” davası açıldı,
Çocuk Mahkemesi nezdinde ise “suça sürüklenen çocuk (SSÇ)” dosyası oluşturuldu.
Yani topuk kanı reddi, yalnızca “tıbbi bir karar” ya da “ebeveyn hakkı” olarak görülmedi. Suçla mücadele çerçevesinde ele alındı.
İlk dosya TCK 233/1 kapsamında “aile içi ihmal” suçlamasıydı. İkinci dosya ise “suça sürüklenen çocuk” başlığıyla sistemde açıldı.
Peki suçumuz neydi?
Sadece ve sadece, çocuğumuzun topuğundan kan aldırmamak.
Sağlık Bakanlığı ve Aile Sosyal Hizmetler Bakanlığı ortak dava açtı.
İki bakanlık aynı anda üzerimize geldi. Sebep: “Devletin belirlediği sağlık prosedürünü ihlal etmek.”
Şimdi size ironik bir önerim var:
Çocuğunuz bir gün okulda ya da sokakta bir grup tarafından darp edilirse ve bu saldırgan çocukların topuk kanı aldırmadığını söyleyin, hiç vakit kaybetmeden şikâyetçi olun.
Neden mi?
Çünkü:
Suça sürüklenen çocuk dosyası açılır,
İki bakanlık birden olaya müdahil olur,
Hızlıca temsil kayyımı atanabilir,
Biz topuk kanı aldırmadık diye “potansiyel suçlu aile” ilan edildik.
Çocuğumuz “suça sürüklenen çocuk” listesine alındı.
Bakanlıklar, kurumlar, mahkemeler üzerimize geldi.
Ama bazı çocuklar gerçekten suç işlediğinde aynı refleks gösterilmiyor.
Bizim olayımızı
Çocukların korunması mı? Yoksa vatandaşın hizaya sokulması mı?
Yorumlar
Kalan Karakter: