Putlar Değişti, İmtihan Aynı Kaldı
Puta tapan da “Müslümanım” diyor.
Oysa Müslüman, teslimiyet demektir — tüm benliğiyle Allah’a teslim olan, şirksiz ve ortaksız biçimde Kur’an ve sünnete sarılan, hayatının merkezine Kur'an ve sünneti koyan, Tağutu (batılı) reddedip inkâr eden kişidir.
Ama bugün…
Kendisine “Müslümanım” diyen, tevhidin ne olduğunu dahi bilmeyen insanlarla imtihan oluyoruz farkında değiliz!
“Dindarım” diyen, ama dini dar olan kişilerle imtihan oluyoruz — farkında değiliz!
Hocasını, şeyhini, emirini putlaştıranlarla imtihan oluyoruz — farkında değiliz!
Kadınını, çocuğunu, malını, parasını, partisini put haline getirenlerle imtihan oluyoruz — farkında değiliz!
Gusül abdesti almayanlardan vaaz dinliyor, yine imtihan oluyoruz — farkında değiliz!
Laikliği benimsememiş ama seküler bir hayat yaşayanlardan İslamiyet’in edebiyatını dinliyoruz — farkında değiliz!
Mücahid gibi görünen ama aslında sistemin çarkına kapılmış kişilerle imtihan oluyoruz — farkında değiliz!
Müslümanın derdiyle dertlenmeyen, ama dertleniyormuş gibi yapanlarla imtihan oluyoruz — farkında değiliz!
Aslında baktığımızda hepsi bir şekilde ticaretinde; kimi inancıyla, kimi davasıyla, kimi görünüşüyle...
Ama yine farkında değiliz.
Ne zaman farkına varacağız?
Öldüğümüzde…
Allah Azze ve Celle, ölmeden önce farkına varanlardan eylesin.
Rasulullah’ın (asm) Uyarısı
Hudeyfe (r.a.) şöyle anlatıyor:
“İnsanlar Rasulullah’a (asm) hayır hakkında sorarlardı, ben ise bana erişir korkusuyla kötülük hakkında sorardım.”
Bir gün dedim ki:
“Ya Rasulallah! Biz bilgisizlik içinde kötü bir durumdaydık. Allah bize bu hayrı getirdi. Bu hayırdan sonra bir şer var mıdır?”
Rasulullah (asm) buyurdu:
“Evet, vardır.”
Dedim ki:
“O şerden sonra bir hayır var mıdır?”
Rasulullah (asm):
“Evet, içinde bulanıklık bulunan bir hayır olacaktır.”
Dedim: “Onun bulanıklığı nedir?”
Rasulullah (asm):
“O devirde bir topluluk gelecek; benim sünnetimden ve yolumdan ayrılacaklardır. Sen onların bazı hallerini kabul edecek, bazılarını yadırgayacaksın.”
Dedim ki:
Ya Rasulallah! O hayırdan sonra bir şer var mıdır?”
Rasulullah (asm):
“Evet, vardır. O dönemde birtakım davetçiler, halkı cehennem kapılarına çağıracaklardır. Kim onların davetine icabet ederse, cehenneme düşer.”
Dedim:
“Ya Rasulallah! Onları bize tanıtın!”
Rasulullah (asm):
“Onlar bizim milletimizden olacak, bizim dillerimizle konuşacaklardır.”
Dedim ki:
“Ya Rasulallah! O zamana yetişirsem ne yapmamı emredersiniz?”
Rasulullah (asm):
“Müslümanların topluluğundan ayrılma, onların idarecilerine itaat et.”
Dedim:
“Ya Rasulallah! Eğer ortada bir topluluk ve idareci yoksa?”
Rasulullah (asm):
“O zaman tüm fırkalardan uzak dur; bir ağacın kökünü ısırmak kadar zor olsa bile bu hâl üzere yaşa. Ölüm sana ulaşıncaya kadar bu tavırda ol!”
(Buhârî, Fiten 11; Müslim, İmare 51; İbn Mâce, Fiten 13)
Yorumlar
Kalan Karakter: