Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), 7 Nisan 1948 tarihinde kurulmuş ve merkezi İsviçre’nin Cenevre şehrine yerleştirilmiştir. Bugün 194 ülke DSÖ Anayasası’nı kabul ederek örgütün faaliyetlerine katılmaktadır. Buna rağmen Amerika, İtalya ve Arjantin gibi bazı ülkeler DSÖ’den ayrılmıştır.
İsviçre’de dikkat çekici bir durum vardır: Yenidoğan topuk kanı testi ve bebeklik aşıları zorunlu değildir. Buna rağmen DSÖ’nün merkezi burada bulunmakta ve küresel sağlık politikaları buradan yönetilmektedir.
İsviçre’de SMA Hastalığı ve Bağışlar
SMA (Spinal Müsküler Atrofi) vakaları İsviçre’de de görülmektedir. 2022’de yapılan araştırmalara göre bir yıl içinde yaklaşık 10 bebek SMA tanısı almıştır. Dikkat çeken nokta ise bu ailelerin çoğunun İsviçre asıllı olmamasıdır:
SMA DÜNYADA Da GARiBA HASTALIĞI
1. bebek Hindistan kökenli bir aileye ait,
2. bebek Rus bir anneden,
3. bebek Asya kökenli,
4. bebek Arap kökenli.
Bu bebeklerin ortak özelliği, İsviçre’de yaşamalarıdır. Para İsviçre’de toplanmakta, fakat SMA 1 tipli bebeklerin kökeni farklı coğrafyalara dayanmaktadır.
İsviçre: Dünyanın Karar Merkezi
İsviçre, sadece DSÖ değil, birçok uluslararası kurumun da merkezidir:
BM Avrupa Merkezi (UNOG)
ILO (Uluslararası Çalışma Örgütü)
WIPO (Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü)
WMO (Dünya Meteoroloji Örgütü)
UNHCR (Mülteciler Yüksek Komiserliği)
OHCHR (İnsan Hakları Yüksek Komiserliği)
WTO (Dünya Ticaret Örgütü)
BIS (Uluslararası Ödemeler Bankası, Basel)
WEF (Dünya Ekonomik Forumu, Davos toplantılarıyla ünlü)
CERN (Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi)
Kısacası:
Para Basel ve Zürih’te,
Küresel sağlık ve insan hakları kararları Cenevre’de,
Bilim CERN’de,
Ekonomi Davos’ta toplanmaktadır.
İsviçre adeta “dünyanın karar odası” gibi çalışmaktadır.
Küresel Çelişki
Gazze’ye bir damla su ulaştıramayan sistem, bebeklere aşı ulaştırabilmektedir. Açlıktan yiyecek bulamayan çocuklar aşı bulmaktadır. “Kahrolsun İsrail” diyen birçok kişi farkında olmadan bu küresel düzenin parçası olmakta, siyonistlere hizmet eden bir mekanizmaya katkıda bulunmaktadır.
Eğer gerçekten “yerli ve milli” bir duruş sergilenecekse, Davos’a gitmeyip DSÖ’nün gölgesinde yaşamayı da bırakmamız gerekir. Çünkü topuk kanı testleri ve aşılar bile DSÖ güdümünde şekillendirilmektedir.
Son Söz
Bugün öyle bir zamandayız ki, uyanık olan bile başkalarını uyandıramıyor. Uykuda olan kalabalıkların içinde gerçeği görmek çok daha zor hale geliyor.
Allah Azze ve Celle neslimizi muhafaza etsin; hem sözlü hem de fiilî dualarımızla mücadele etmeyi nasip etsin.
Yorumlar
Kalan Karakter: