28.6.2016 tarihinde “ Kime Üzülelim-Yanalım, Kimi Lanetliyelim” başlıklı Yeni Manisa Gazetesinde bir makale yayınlamıştım. Ve makalemin sonunu da aşağıdaki duamla noktalamıştım: “ Allah’ım! başta FETÖ olmak üzere işin ticaretiyle, ihanetiyle, silahıyla meşgul olup, bu millete kötülük yapanları “ Kahhar” isminle kahreyle. Dini duyarlılıkları nedeniyle bilmeden, yanılarak, yanıltılarak FETÖ ihanet şebekesinin tuzağına düşüp işinden, aşından olup açığa alınan ve cezaevlerine düşen ibadet takımı kardeşlerimize de sabr-ı cemil ihsan eyle, onları en kısa zamanda ferahlat. Kötülerin, hasetlerin fitnesinden mağdur kardeşlerimizi muhafaza eyle. Devletimize ve devlet adamlarımıza tuzak kuranların tuzaklarına fırsat verme. Ülkemizde ve İslam dünyasında Müslüman’ın, Müslüman’ı kırmasına fırsat verme. AMİN!..” diye niyazda bulunmuştum.
Ülkemizde muhafazakar olup da FETÖ ihanet şebekesi ile ilişiği, bulaşığı olmayan insan yoktur. Hiçbir şey vermese bile bunlara mutlaka bir kurban derisi de olsa bağışlamıştır.Çok şükür iki sene önce bütün ihlasımla yaptığım duamın gerçekleşmesini görmek beni sevindiriyor. Yüce Türk Adaleti, Sayın Cumhurbaşkanımızın “ İbadet takımı” diye isimlendirdiği mağdur kardeşlerimizden bilmeden ihanet şebekesi tuzağına düşenleri Türk yargısı teker teker ayıklıyor. Her geçen gün mağdur sade müslüman kardeşlerimizden tahliye olanları duydukça, dostları olarak seviniyoruz.
Lise yıllarında dini ve milli hislere duyarlılığıyla tanıdığım Manisa Lisesi’nden öğrencimiz, Dr.Fahrettin ER’in tahliyesine de çok sevindim. Başarılı bir doktor olarak iki defa ameliyatımı yaparak şifama kavuşmama vesile olmuştu. Kendilerinden Allah razı olsun.
Bütün Manisalıların ve benim de çok iyi tanıdığım Fahrettin Er kimdir? Fahrettin Er, oturduğu yerde oturamayan ve hep hareket halinde kıpır kıpır bir insandır. Başarılı bir doktor olarak görev yaptığı hastanelerde rekor seviyede en çok ameliyat yapan doktor olarak bilinir. Başarılı hekimliğinin yanı sıra, Manisa’nın tarihi ve kültürel varlıkları ile birlikte Manisa’nın her türlü problemini kendine dert edinen, kırık dökük tarihi eserleri toplayıp onları muhafaza eden, Manisa’nın eşrafını harekete geçirerek belki de Türkiye’de bir ilke imza atıp HATUNEVİ adı verilen Kadınlar mescidinin açılmasına vesile olan, yıllarca Morris Sinasi hastanesinin bilinmeyen ve yıllardan beri arayıp araştırılmayan Amerika’da ki Vakıf parasının yıllık gelen miktarını 32 000 dolardan yıllık 174 000 dolar seviyesine gelmesine vesile olan, Manisalıların tamamının yanından geçip gördüğü Saray-Amire maketinin yapılmasını sağlayandır. Bunun yanında görev yaptığı Merkez Efendi devlet hastenesine Manisalı hayırseverlerin adını vererek 60 tane özel oda kazandıran yine Fahrettin Er’dir. Manisa dağlarında yaptığı yabani ağaç aşılama işlerini bilmeyeniniz yoktur. Manisa her hayırlı taşın altından ya Burhan kurtoğlu, ya Sadullah Bulgulu, ya da Fahrettin Er çıkar. Bir de ömrü hep hayır işlerinde geçen rahmetli Yüncü Yaşar dostumuz ( Allah mekanını cennet eylesin)
Bu saydıklarım onun dışa dönük faydalı özelliklerinden bir kaçıdır. Fahrettin ER beyin tahliyesine bir öğretmeni olarak çok çok sevindiğimi yukarıda arzettim..
Kendilerini ziyarete giderken üzgün, bedbin devletine küskün ,iktidara ateş püsküren, bir Fahrettin Er bulmayı düşünürken baktım ki dünden daha neşeli, daha çoşkulu, daha olgun, daha bigili ve daha vatansever bir Fahrettin Er buldum. Daha ilk sözü: “ Hocam! Manisa beni tanır. Ama Manisa’da beni en iyi tanıyanlardan biri sizsiniz. Beni 15 yaşından beri tanıyorsunuz.. vatanım, milletimi, devletimi seven, dini duyarlılığı olan bir genç olarak büyüdüm. Bu duygularımın pekişmesinde okulumun, öğretmenlerimin özellikle sizlerin payı büyüktür. Hayatım boyunca bu duygularımdan asla taviz vermedim. devletime bağlı inançlı bir insan olarak yaşadım. Ülkemi ve ülkemin insanlarını seviyorum. Fakir öğrencilerin okuması için siz ve Mustafa Pala hocamla fakir ve dar gelirli ailelerin çocuklarının okuması için “ LALELER SOLMASIN” projesi ile bugün Manisa’nın bütün ilçelerinde faliyet gösteren MABEM dersanesini beraber kurduk. Allah razı olsun kurucu müdürlüğünü de siz yaptınız. Bu dersanenin açılmaması için FETÖ’nün üst tabakası tarafından nasıl engellenmeye çalışıldığını, yine sizin Soma’da Soma Belediyesine bağlı fakir çocuklar için kurduğunuz “ SOBEM “ dersanesinin sizin elinizden nasıl alındığını ve buna karşı nasıl beraberce mücadele ettiğimizi en iyi siz biliyorsunuz.Asla devletime küskün değilim. Öğrencilik yıllarımda beni nasıl tanıyorsanız aynı fahrettin ER’im. İç yüzünü bilmediğimiz bu FETÖ ihanet şebekesi Allah’tan 15 temmuzda başarılı olmadı. Tarihimizin en ağır darbe teşebbüsü olan 15 Temmuz için utanmadan, sıkılmadan hala “ Tiyatro” ve “ Kontrollü darbe” diyen zavallılar var. Allah ülkemizi korudu. Başarılı olsalardı Allah korusun ülkemiz bugün Suriye’den farksız olmazdı. İnancımıza göre ‘ Her şeyde bir hayır vardır.’ Cezaevine girmem de hayırla sonuçlandı. En büyük kazancım dışarıda iken okuyamadığım kitapları okumama vesile odu. Cezaevinde tam 150 000 ( Sizin kitaplarınız da dahil 668 adet cezaevi kütüphanesinden ) yüzelli bin sahife kitap okudum. Şu anda emekliyim . Özel hastanelerden çalışma teklifi alıyorum. Ama bundan sonra doktorluk yapmayacağım. Doktor olarak normal bir doktorun ömrü boyunca yaptığı ameliyatların kat kat fazlasını yaptım. Meslek borcumu devletime ödedim. Bundan sonra birikimlerimi kitaba dönüştüreceğim. Bundan sonra birikimlerimi ve bildiklerimi sizin gibi yazıya dökerek topluma hizmete devam edeceğim. Dost kara günde belli olurmuş. Sizi her zaman bir öğretmenimden öte bir ağabey olarak gördüm. Ziyaretiniz için çok teşekkür ederim. Cezaevine düştükten sonra Allah’a şükür bir iki istisnanın dışında sizin gibi gerçek dostlarımın ne kadar fazla olduğunu gördüm.
Hergün Manisa sokaklarında esnafla, Manisalılarla beraberim. Sohbet etmekten ve çay ikramlarını içmekten zevk alıyorum .Cezaevinden hiç hatıra çıkarmadım dışarıya,unuttum orayı,hiç yaşamamış gibiyim.Zihin ve düşünce olarak çok değişmiş olarak çıktım.Adeta sosyal bilimler fakültesini bitirmiş olarak çıktım.BAŞKA ÜLKEM YOK BENİM .Bu ülkede mezarım olacak.
Cezaevi idaresine de teşekkür ederim,hiç kötü muamele görmedim.Özellikle Müdür Adem Ulutaş Bey ve personeli imkanlar ve yasalar ölçüsünde en iyisini yaptı. Kendilerine çok teşekkür ediyorum.”
Evet 15 yaşından beri tanıdığım delikanlı Fahrettir Er, FETÖ terör örgütü suçmlaması ile girdiği cezaevinden ne dini , ne de milli duyarlığından hiç bir şey keybetmeden çıktığını müşahade etmek öğretmeni olarak beni ziyadesiyle sevindirdi. Üstelik okuduğu kitaplarla sosyal bilimler fakültesini bitirdiği inancıyla cezaevinde geçirdiği iki yılı hayra yormaktadır.
İşte inanan insanların ruh hali.Hocalarımız Kur’an şifadır diyorlar. Elbette şifadır ama üfürerek değil anlam olarak şifadır. (Bakara-216)’’ Sizin için daha hayırlı olduğu halde bir şeyi sevmemeniz mümkündür. Sizin için daha kötü olduğu halde bir şeyi sevmeniz de mümkündür. Allah bilir, siz bilmezsiniz.. Yunus /107: Eğer Allah sana bir zarar ( darlık) verecek olursa onu, yine O’ndan başka giderecek yoktur. Eğer sana bir hayır dilerse onun keremini geri çevirecek ona mani olacak da yoktur….”
Bu ayetleri özümseyen bir insan yıkılır mı? İşte öğrencim Fahrettin’in yıkılmadığını ve yok olmadığını görmenin sevinciyle kendisine tekrar geçmiş olsun diyorum. Darısı diğer mağdur dostlarımızın başına.Allah hiçbirimizi ve hiçbir mü’min kardeşimizi takatımız dışında musibet, sıkıntı ve darlıklarla imtihan etmesin.www.kadirkeskin.net
Yorumlar
Kalan Karakter: