Bugünlerde hemen hemen her gün çevremizde, televizyonlarda günlük gazetelerde, sosyal medyada haberler arasında madde bağımlısı olan insanların özellikle de gençlerin perişan, kötü ve zavallı durumlarını bazen de ölümle sonlanan hayat hikâyelerini görmekteyiz.

Rabbimiz bizi insan olarak yaratmasının sonucunda bazı görevlerle sorumlu tutulmuştur. Nitekim bu durum ayette “insanoğlu kendisinin başıboş bırakılacağını mı sanır.”[1] Şeklinde dile getirilmiş ve insanın sorumlu bir varlık olduğundan ve kendisine verilen nimetlerden sorguya çekileceği haber verilmiştir “nihayet o gün (dünyada yararlandığınız) nimetlerden elbette sorguya çekileceksiniz.”[2]

Ömür, insanın sahip olduğu en önemli nimetlerden birisidir. Dünya da ahiret de bu zaman diliminde kazanılır. Bundan dolayı ömrümüzü boş ve faydasız işlerle geçirmemeliyiz. Hz peygamber bu konuda 14 asır önce ikazda bulunmuştur; “İki nimet vardır ki, insanların çoğu bu iki nimetin kıymetini bilme noktasında aldanmışlar, hataya düşmüşlerdir. Bunlar, sağlık ve zaman nimetidir.[3] Rabbimiz insanı yeryüzünün halifesi olarak yaratmış ve onu sayısız nimetlerle donatmıştır. Ancak her nimetin bir külfeti olduğu gibi insan da kendisine verilen bu nimetlerden hesap gününde sorguya çekilecektir. Çünkü insana bahşedilen her nimet birer emanet olup zamanı geldiğinde elinden alınacaktır.

İmtihan için gönderildiğimiz bu dünyada helaller olduğu gibi birtakım haram ve yasakların olması kaçınılmazdır. Çünkü “her şey zıddıyla kaimdir” ilkesiyle haramlar ve yasaklar olmasa iyilik, helal ve güzelliklerin kıymeti bilinemez.  

Rabbimiz Kur’an’da nelerin helal ve haram olduğunu ve sebeplerini anahatlarıyla haber vermiştir. Bu bağlamda insanlarımızın içki, kumar ve zina vb. haramlardan haberdar olduğu ancak uyuşturucu hususunda genelde bilgi sahibi olmadıkları ortaya çıkmaktadır. “Allah’ın bitirdiği ot niye haram olsun?” gibi sorularla da kendilerine mantıki bir çıkarım yapmaktadırlar. Oysa Kur’anda geçen içki yasağını bildiren Maide 90. ayeti sarhoşluk veren aklı ve iradeyi götüren tüm katı, sıvı ve gazlı maddeleri içine almaktadır. Çünkü hadislerde de "Rasülullah: "Sarhoşluk veren her şey haramdır."[4] “ “Çoğu sarhoş eden şeyin azı da haramdır.”[5] “ içkiden uzak durun, içki bütün kötülüklerin anasıdır.”[6] “ içki her kötülüğün anahtarıdır.”[7] Bu tür maddelerin her çeşidi ve miktarını yasaklamış ve insan için ne kadar kötülük sebebi olduğunu belirtmiştir.

İslam Dininde hükümler beş gayeyle konulmuştur. Bütün bunların temel gayesi kulların mutlu ve huzurlu bir yaşam sürmeleridir. İnsan öncelikle bunları korumaya çalışmalı ve bunlara gelecek zararları bertaraf etmelidir.

1– Canın Muhafazası,

2– Malın Muhafazası,

3– Dinin Muhafazası,

4– Aklın Muhafazası

5– Neslin Muhafazası.

İnsanlarımızın özellikle de gençlerin içine düştükleri bu bağımlılığın temel nedeni inanç zayıflığı ve aile bağlarının kopuk olması olarak ortaya çıkmaktadır. Bundan dolayı gençlerimize evlatlarımıza önce dini değerlerimizi öğretmeli ve sağlam ailevî ilişkilerin içinde olmalıyız. Gençlerimizi sokaklara, bilmediğimiz insanların eline bırakmamalıyız. Yoksa cezaevlerinde, sokak başlarında, merdiven altlarında birçok nesli heba ederiz.  Gençlerimizi bu başıboşluk, tükenmişlik, çaresizlik ve hedefsizlik hallerinden kurtulmalarının yegâne çaresi sağlam bir inanca sahip olmalarıdır.

Uyuşturucu gibi dinen yasak kılınan haramlar insan için zararlı olan maddelerdir. Allah bu maddelerde insan için fayda yaratmadığı, insanların bu maddeleri kullanmaktan razı olmadığını onları imtihan vesilesi olarak yarattığını belirtmektedir. Bu tür maddelerin özellikle insanın kendisine emanet olarak geçici olarak verilen bedenine, ailesine, ekonomisine ve topluma zarar verdiği aşikârdır. Oysa insanın bu dünyaya imtihan için gönderilmiş ve kendisine verilen her türlü nimetten sorguya çekilecektir.

Rabbim bizleri, evlatlarımızı ve neslimizi bu tür haramlara bulaşmaktan korusun. Kendisinin çizdiği sırat-ı müstekîm de gitmeyi nasip eylesin….

[1] kıyame 75/36.

[2] Tekasür 108/8.

[3] Buhari, Rikak, 1.

[4] müslim, Eşribe 73.

[5] Ebu davud eşribe, 5.

[6] Nesai, eşribe 44

[7] İbn mace eşribe, 1.