Türkiye Cumhuriyeti, Umum Milletlerin Sigortasıdır
2014 yılıydı. İzmir'deki bir manevi büyüğü ziyarete, sohbete davet almıştım. Maneviyat açlığı, öğrenme aşkıyla önerilen, davet edilen heryere koştuğum zamanlardı. Bornova'daki eve girdiğim anda hissetmiştim maneviyatı. Herşeye sinmişti adeta.
Seksen beş yaşında, emekli askermiş. Yahya Kemal'in talebesi ve Yahya Kemal gibi balkan kökenliymiş. Denizci olduğundan İstanbul'da görev yapmış. O yıllarda tanışmış ve çok istifade etmiş Yahya Kemal'den. Son zamanlarında da sürekli yanında, hizmetinde bulunmuş.
Baba- oğul olmuşlar. Kurtar beni bu hastaneden oğlum demiş hatta. O acıyla yazdığı bir dörtlüğü okudu. Gerçekten acı, duygu yüklü, muhteşem bir dörtlüktü. Kurtaramadım ve o vefat ettikten sonra şiir yazmayı da bıraktım derken sesindeki titremeden de anlaşılıyordu derin sevgisi, bağlılığı.
Emeklilik sonrası hac için gittiği Mekke, Medine 'de inanılmaz esrarengiz şeyler yaşamış. Açılmayan kapılar açılmış. Düşüp bayılmış. Hatta araplar orada kalması için çok ısrar etmişler, kabul etmemiş.
Evlatları Amerika'da yaşadığı için yanında olmak gayesiyle oraya yerleşmeye karar vermişler. Evraklar hazırlanmış, vizeler, biletler alınmış, eşyalar toplanıp depoya konulmuş, ertesi gün yola çıkacaklarken gördüğü bir rüya ile herşey değişmiş.
Rüyasında Hz. Ebubekir, sert bir ses tonuyla, parmağını da sertçe uzatarak, "Sen! İzmirde irşadla görevlisin!." demiş. İzmir'i sevmedikleri halde, bütün planlarını iptal ederek hemen yola çıkıp yerleşmişler. Ege üniversitesindeki öğretim üyeleri kütüphaneye müdür tain edilmesini sağlamışlar daha kolay istifade edebilmek için hatta.
Saatler sürdüğü halde büyük bir dikkatle dinlediğim doyumsuz sohbet sonrası, ilk kez gelen olduğum için beni tanımak istemişti. Kısaca maneviyata yöneliş hikayemi özetledim. O da dikkatlice ve yüzünde tebessümlerle dinledi. Daha sonra sana birşey vermek istiyorum diyerek yerinden kalktı ve kütüphanenin üst rafından rulo halinde bir kartonu alıp bana uzattı. Teşekkür ederek aldım.
Şöyle bir göz gezdirdim. Okullardaki Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi gibi büyük puntolarla, kartona yazılmış bir yazıydı. Bir mübareğin resmi vardı üst kısımda.
O gün çok dikkatimi, ilgimi çekmemişti yazılanlar.
Aradan geçen yıllar sonra geçtiğimiz günlerde yeniden okumak geldi içimden. Bu arada Türklüğün manevi sırrı, mukaddes görevli Türkler konuları çok ilgimi çekmiş, okuduğum Gizlenen Türk Tarihi ve Hz Muhammed kitabıyla bilgim de, heyecanım da iyice artmıştı bu konularda.
Oğuz Han atamız, Hz. İbrahim ve sevgili peygamberimiz sav.'in de olduğu; ilahi nizamın korunmasına memur edilmiş, korunmuş temiz İbrahim milletinden olduğumuz gerçeğinin niçin gizlendiği, kimlerin hangi planlarına engel teşkil ettiğini anlamak, tarih boyunca ve günümüzde olanları, büyük resmi daha iyi görebilmeyi sağlamıştı.
Bu farkındalıklarla kartona yazılı yazıyı okurken gözlerime inanamadım. Yazıda tam da bunlar yazıyordu. İslamın, Kur'an'ın bütün dünya için ve sevgili peygamberimizin umum alemler için örnek, rahmet olduğu. Dahası cumhuriyetin umum insanlığın haklarını korumak demek, yâni bütün insanlığın sigortası olduğu yazıyordu.
Rab'bimizin bizim idrakimizin artması, aklımızı başımıza almamız sebebiyle musibetler verdiği ve kurtuluş için birlik olmamız, çok çalışmamız, rehberimize sarılmamız gerektiği de.
İslamın fıtri olduğu ve umum dünya birleşse bozamayacakları. Ebedi kalacağının Resulullah’ın müjdesi olduğu. Hele, "Her irade, iradesini takip ettiği nispette kaderini bulacaktır." sözünü okurken heyecandan kalbim ciddi zorlanıyordu. Bu herkesin hakettiğini, layığını, Hakkın yerini bulacağı demekti.
Tam içinde bulunduğumuz durumu ve çözümü içeriyordu yani. Bu yazıyı okuyanlar için duası da vardı sonda. Hepimizin çok ihtiyacı olan selâmet duası. Değerli emanetin bu günler için verildiğini hissettim, üşenmeden dikte edip hepinizin okumasına vesile olmanın görevim, boynumun borcu olduğunu da.
Hatalarımızı idrak ve telafiyle hayırlara, hepbirlikte selamete çıkabilmemize vesile olsun. Birlik içinde imanımıza, evlatlarımıza, geleceğimize, vatanımıza sahip çıkabilmeyi, hepbirlikte asrı saadete erişebilmeyi ve insanlık alemini de asrı saadete taşıyabilmeyi, bu uğurda güzel hizmetleri de nasip eylesin. Amin Ya Rab'bi!..
Adevviye Şeyda Karaslan
29 Aralık 2020
"Esselamün aleyküm: Hep kullar olsun bahtiyar. Hediyedir sizlere bu gölgeyi hayal vesilesiyle sohbeti yar.
Yaratılmıştır en şerefli mahlûk insan! Dolayısıyle, evvela düşünüp bulsun halkedenini. Binanaley şükre ve secdeye gelip, Hak da ona göstersin maddede, manada nasıl hareket edeceğini. Allah göstermiş rehberi; Hz. Adem'den beri, son peygamber Muhammed Mustafa sav. umum dünya insanlığının önderi.
Efendimize gönderilen vahiy, kelam; umum insanlığın maddi ve manevi kurtuluşu. En büyük plan, Kur'an!
Gece gündüz demeden, maddi, manevi çalış ki, bunlara derler ancak hakiki Mehmetçik ve insan.
Ecdadın nasıl çalıştı ki, oldu dünyanın üç kıtasına hakim ve yararlı insan.
Ne zaman noksan, düşüncesiz, adaletsiz, secdeli, secdesiz ve okumuş cahillere düşer millet iradesi, olur dünyanın maskarası.
Düşün, aç gözünü, uyandır canını, korkma, zaman zeminin meşru icabı çalış, sor vicdanına, işit Hakkın sesini, dünya ve ahiret kurtarsın seni ve cumhuriyetini.
Allah dedi: çalış kulum vereyim. Ben size şahdamarınızdan yakınım. Bunu duyup, işiten düşündü mü düşündüğünü?
Cumhuriyet dedikleri umum dünya haklarını korumaktır. Bunu da hakiki vicdanla, Kur'an'la bulacaksın ancak.
İslam, din, (İnneldiyne indallahil İslam) FITRİ. Umum dünya bozamayacak. Resulullah dedi; ebedi kalacak.
Her irade, iradesini takip ettiği nispette kaderini bulacak.
Allah ile kul arasına girilmez demişler, uydurmuşlar bu sözü. Halbuki, zalim ve düşüncesiz insanlar doğru kullanmaz iradesini. (Allah dedi; İnnallahe lâ yehdiylkavmezzalimiyn.)
Allah sebep kılıyor, türlü türlü musibet, kaza ve belalar ki, aklını başına alsın, tövbeye gelip düşünsün nedenini,
kurtarsın kendini, akibetini.
Allah yarattığı hiç bir kuluna etmez bir zulüm. Hatta, terbiyeli, çalışkan, adil, hakiki müslüman kulunu, kabirde dahi korur, kendisini müşahade ettirir. (?)
Demedi mi, Dünya ve ukba alemlerinin Resulü, "Hakki müslümana öldü demeyin." Herkes göremez onları.
OKU, ÇALIŞ, HÜSNÜ NİYETLE DÜŞÜN!
Hüsnü niyetle düşünüp, çalışanlara ve bu yazıyı okuyanlara dünya, ukba olsun SELÂMET."
Karibül Fakir Hüsem Haseki, Mehmet oğlu.
Tevellüt :1927
Resim :1994
Cumhuriyet Umum İnsanlığın Haklarını Korumaktır
Yayınlanma :
29.12.2020 22:42
Güncelleme
: 29.12.2020 22:42