Kimseyi üzmek değil kastım. Yazı bana ait ve bilfiil yaşadıklarım, tanık olduklarım.
Yazıyı iyi okumamış, dolayısıyle yanlış anlamış bazı kişiler maalesef. Emekli sağlık personeliyim. Tıbbi laboratuvar teknikeri olarak askeri hastanelerde, savaş, terör koşullarında çalıştım. Anlatmak istediğim, siyonist tuzakların sonucu olarak bu hale, bugünlere geldiğimiz. Suçlamalar, adalete de taşıdığım, elimdeki belgelerle sabit rüşvet karşılığı kendi milletine soykırım uygulanmasına alet olan ahmaklara. Bunların içinde sadece doktorlar değil, uygulayan hemşireler, göz yuman idareciler, sağlık müdürlükleri, bakanlığa kadar herkes var. Beş yıldır dava görülmeye başlanmadı. Nereye yazdımsa kimse destek olmadı. Görevini, koltuğunu kaybetme korkusuyla sessiz kalmayı seçti. Ve geldiğimiz nokta malum. Vatan dört koldan sarılmış durumda. Siyasi, ekonomik, sosyal, kültürel, her koldan topyekün bir taarruzla bugünlere geldik maalesef. Hala uyanamayanlarımız da tahminimizden çok fazla. Biz durumumuzu değiştirmedikçe, vaadi üzere Allah da değiştirmeyecektir.
Çok daha geç olmadan, idraki ve telafisine mecburuz...
Adevviye Şeyda Karaslan/ Salihli
11 Ağustos 2022
Yorumlar
Kalan Karakter: