Meleklerden Üstün Ya da Hayvanlardan Aşağı Olmak
İyi bir insan olmanın ilk koşulu nedir sorusuna cevap olarak, "Yaratanı sevmektir, eğer insan Yaratıcısını hakkınca sevemezse yarattıklarını da sevemez, samimiyetle davranamaz, Rab'binin rızasını kazandıracak iyi işler, iyilikler yapamaz; bu yüzden öncelikle Yaratanımızı sevmeye çalışmalıyız" cevabına rastladım ve günümüzdeki çok tehlikeli gelişmeler de sebebiyle bu konunun önemine binaen, ilave olarak naçizane çıkarımlarımı yazmak istedim.
Semavi dinlerde ve önceki öğretilerde hep anahtar sevgi, illa sevgide kal, Yaratan başta olmak üzere herkesi, herşeyi sev öğüdü vardır. Bunu anlasak da, Yaratanımızı, bize kötülük yapanları, zarar verenleri de kapsayacak şekilde yarattıklarını nasıl sevebileceğimiz konusu hep havada kalır. Herşey gibi, sevebilmek de Rab'bimizin lütfuyladır. O bizi sevmeden biz ne O'nu ne de hiç bir yarattığını sevemeyiz.
Bu sebeple, öncelikle, Rab'bimizin sevgisine, rızasına mazhar olmamızı sağlayacak, bizim iyiliğimiz için olan emir ve yasaklarına eksiksiz riayet etmekle iyi bir kul olmaya, iyi işler, hizmetler yapmaya çalışmamız gerekir. Ancak bu koşulları yerine getirmeye gayret ettiğimizde yardımları, rahmeti yetişir. O bizi sevdiğinde biz de Rab'bimizi ve yarattıklarını sevmeye, iyilikler yapmaya başlayabiliriz.
Hatta bir sonraki aşamada, salih amellerde bulunan, başkalarının da kurtuluşuna gayret eden sevdiği kullarını diğer iyi kullarına sevdirir. "Vedud" esmasından verdiği bir "Vud" sayesinde insanlar iradesizce sevilen kulu sevmeye başlarlar. Çember, iyilikte, hizmette samimiyetle, sebat etmekle orantılı olarak gittikçe genişler.
Hizmet de zannedildiği gibi illa gidip Afrika'daki açları doyurmak, yardım dernekleri kurmak gibi herkesin gücünün yetmeyeceği şeyler değildir. Anne-babadan başlamak üzere, kardeşler, akraba, komşu ve uzanabildiğimiz yere kadar; kendimizi feda etmeden, taşıyamayacağımız yük altında ezdirmeden
faydalı olmaya gayret etmektir. Bu konuda da tasavvuftaki en önemli konulardan olan aşırılık tuzaklarına düşmemek, daima ortada, kararında, dengede olmaya çalışmak düsturumuz olmalı.
En sık düşülen hatalardan olan, bizden yardım talebi olmayan ve kendisi hiç gayret etmeyen birini kurtarmaya çalışmak gibi, Allah'ın görevine soyunmakla haddini aşanlardan olmak, gizli şirke düşmek riskini de unutmamalıyız. Aksi halde çok ağır bedeller ödeterek haddimiz bildirilir...
Bir kimsesizin başını okşamak, sevindirmek, bir yaşlının, hastanın derdine derman olmak, sokak hayvanlarına, kuşlara yiyecek, su koymak, hatta etrafımızdaki ağaçları, bitkileri sulamak, öncelikle yapmamız gereken, yapabileceğimiz hizmetlere dahildir. Bütün bunları maddi-manevi beklentisiz, sadece Rab'bimizin en büyük lütfu olan biricik hayatımızın, verdiği sayısız nimetlerin karşılığında teşekkür, şükrün edası niyetiyle, ihlasla yapmak da önemlidir.
İçinde bulunduğumuz ahir zaman hengamesinde, özellikle iyi insan olmanın tam aksi cihette; hiçkimsenin sebepsiz böyle bir şey yapmayacağı, kurgu olduğu profesyonel kamera çekiminden belli olduğu konunun uzmanlarınca ifade edilen, ulu orta cinsellik yaşanmışlığı haberleriyle kasti olarak hayvanlardan da aşağı bir yaratık olduğumuz algısı yaratılmaya çalışılıyor.
Önceki yıllarda başlayan ayakları kesilmiş köpekler, gözleri oyulmuş kediler gibi yine kasti, kurgu olduğu çok bariz, psikolojimizi, moralimizi bozmaya yönelik girişimlerin devamı bugünkü gelişmeler de. İblisin ezelden ahdi gereği, Hz. Adem'e secde etmeyi reddetmekle kovulmasının intikamı olarak, insanın hiç de secde edilmeye layık olmadığı, meleklerden üstün değil, hayvanlardan aşağı bir varlık olduğu iddiasını ispat gereği bütün bu hain planlar, projeler.
Kur'ân'la top oynanması, internet kanalıyla gözümüze sokulan kaynağı meçhul vahşet haberleri v.s şeytani akıl kurgusu bu tuzaklara düşmememiz, itibar etmememiz, okumayarak ve paylaşmayarak kendimizi, çevremizi korumamız şart. Aksi halde, İslam’ın ve Türk'lüğün aşağılanması demek olan bu kasti algı operasyonlarıyla, ne aşağılık bir millet olduğumuz gizli mesajıyla, kendimizden; (müslümanlığımızdan, Türklüğümüzden, insanlığımızdan) utanır, hatta tiksinir hale getirilmeye mahkum oluruz. Bu da hain şeytani planın basamak basamak emeline ulaşması demektir Allah korusun.
Bu kasti kurgu haberlerin devamında sosyal medyada çok kabul gören, sıkça paylaşılan, İngiltere başbakanının "Hinduların yüzlerce tanrısı var ve uyum içinde yaşıyorlar. Müslümanların tek tanrısı var ancak birbirlerinin kanında boğuluyorlar. Ölen de öldüren de Allahû ekber diyor. " gibi ifadelerle asıl gaye ifşa ediliyor.
İşid gibi Allahû ekber diyerek öldüren sözde Müslümanların ve icazeti olmadığı halde tarikat şeyhi olarak gizli destekle yıldızı parlatılan, ne hikmetse hemen bariz delillerle çocuk tacizi suçu ortaya çıkarılıp tutuklananların da kendi projeleri olduğunu görebilmemiz, bu kasti negatif örnekleri kıstas alarak dinimizden soğuma, Hak yolda olan Allah Dostlarını da aynı kefeye koyma tuzaklarına düşmememiz gerekiyor.
Bütün dünyadaki akıl almaz derecede ve sayıda makam ve mevkideki diğer projelerin de sahibi ve zulmün müsebbibi olan küresel şeytani gücün adi planlarına karşı millet olarak uyanık ve çok güçlü olmak zorundayız. Aksi halde bu hengameye dayanamaz, tuzaklara düşerek helak oluruz Allah korusun.
Güçlü olmanın ilk koşulu da, namaz- niyazla Allah'ın ipine sımsıkı sarılarak imanımızı korumak, güçlendirmek, tuzaklardan O'na sığınmak ve ayetle emrettiği üzere, birlik, kardeşler olmamız. En az yüzyıllık adi, hain planın proje insanlarına, mezhep, etnik köken, sağcı, solcu, dinci, Atatürk'çü ve maalesef en başarılı oldukları açık, kapalı gibi aramıza duvarlar örmekle düşürüldüğümüz bölünmüşlükten, yutulmaya hazır lokma haline gelmişlikten bir an önce kurtulmalıyız. Öncelikle birbirimizle, dinimizle, milliyetimizle barışmalı, kendimizi, birbirimizi sevmeliyiz. Ancak böylelikle Yaratanımızı, tüm yaratılmışları sevebiliriz. Unutmayalım ki aynı gemideyiz ve kurtuluşumuz da, Allah korusun batışımız da birlikte olacak.
İçinde bulunduğumuz bu süreçte, riya gibi görünme riskini göze alarak sıkça iyilik, hayır, sevgi, Aşk, güzellik temalı yazılarımı, fotoğraflarımı tekrar tekrar paylaşma gayemin de bu kasti negatif algı operasyonlarına karşı pozitif sinerji oluşturma çabası olduğunu da eklemek zorunda hissediyorum.
Dualarımız, yaşantımız ve amellerimizle bu doğrultuda birlik içinde mücadeleye devama mecburuz. Yûnus'umuzun deyimiyle;
"Bir olursak tok oluruz
Bölünürsek yok oluruz. "
Yüce Rab'bimiz yardımcımız olsun. Hafiz adıyla muhafaza eylesin. Hadi adıyla yolumuzu göstermeye devam etsin, hidayetine erdirsin. Selâm adıyla Selâmete çıkarsın hepimizi. Fettah adıyla hepimiz için hayır-güzellik kapılarını açsın.
Birlik içinde imanımıza, evlatlarımıza, geleceğimize, vatanımıza sahip çıkabilmeyi, hepbirlikte asrı saadete erişebilmeyi ve insanlık alemini de asrı saadete taşıyabilmeyi, bu uğurda güzel hizmetlerini de nasip eylesin. Amin Ya Rab'bi!
Adevviye Şeyda Karaslan
11 Haziran 2022 /Salihli
Bozdağların eteğinden sevgilerimle...
"Senin bir nüsha-i kübrâ-yı hilkat olduğun elbet,
Tecellî etdi artık; dur, düşün öyleyse bir hükmet:
Nasıl olmak gerekdir şimdi ef'âlin ki, hem-pâyen
Behâim olmasın, kadrin melâikden muazzez Ken? " Mehmet Akif Ersoy
(Senin elbette ki yaratılış kitabının büyük bir nüshası olduğun ortaya çıktı artık. Öyleyse dur, düşün ve bir karar ver. İşlerinin, amellerinin nasıl olması gerektir ki, seviyen dört ayaklı hayvanlarla bir olmasın? Değerin meleklerden yüce iken.)
Meleklerden Üstün Ya da Hayvanlardan Aşağı Olmak
Yayınlanma :
11.06.2022 10:17
Güncelleme
: 11.06.2022 10:17