AŞK STOKLARLA SINIRLI

14 Şubat: Aşk mı? Yoksa "Hadi Canım Sen de!"

Ve yine geldik yılın en romantik, en "aşkla dolu" gününe: Sevgililer Günü! Tabii ki aşkla dolu diyorsam, kredi kartı ekstreleriniz de bundan nasibini alıyor. Çiçekçiler, restoranlar, hediyelik eşya satan dükkanlar, bu günü bizden daha çok kutluyor çünkü Sevgililer Günü, aşkın değil, alışverişin bayramı!

Eğer sevgiliniz varsa, işiniz zor. Çünkü bu sadece bir gün değil, büyük bir sınav. Bütün yıl umursamadığınız küçük detaylar, işte bu gün sizi yakalıyor:

"Beni seviyorsan neden özel bir şey yapmadın?"

"Hatırlıyor musun geçen yıl bana ne almıştın?"

"Senin için çok anlamlı bir hediye seçtim, ama sen bu kadar mı düşündün?"

Yani, sevgilisi olanlar için 14 Şubat, "Hayatta kalma mücadelesi", sevgilisi olmayanlar içinse "Hadi be, kim takar!" günü.

Erkekler İçin 14 Şubat Rehberi: Hayatta Kalmanın Yolları

Beyler, bu kısmı dikkatle okuyun, çünkü yanlış adım atarsanız Sevgililer Günü'nden sağ çıkamazsınız. İşte bu günle başa çıkmanız için birkaç tavsiye:

1. Hediye almazsanız, sizi "sevgisiz" ilan ederler. Ama fazla pahalı bir şey alırsanız, "Paranı böyle şeylere mi harcıyorsun?" diye sorguya çekilirsiniz. (Aman diyeyim, dengeyi iyi bulun!)

2. Çiçek alırsanız klişe, almazsanız "beni önemsemiyorsun" olur. (Şansınız bol olsun.)

3. Romantik bir akşam yemeği ayarlayın ama fiyatı fazla belli etmeyin. Çünkü "Parayla aşk satın alınmaz!" klişesi en çok bu gün söylenir, ama en çok bugün para harcatılır.

4. "Ben romantik biri değilim" bahanesi bugün geçerli değil. Bugün romantik olmamak, vergi kaçırmak kadar büyük bir suçtur.

5. Asla "Bana da bir şey aldın mı?" diye sormayın! Çünkü "Sevgililer Günü’ndeyiz, ben senin için buradayım, hediye mi bekliyorsun?" cevabını alırsınız.

Beyler, Sevgililer Günü sizin için sadece bir sınav değil, bir survivor parkuru! Eğer bu günü kazasız belasız atlatırsanız, 15 Şubat sabahı kahraman gibi uyanabilirsiniz.

Kadınlar İçin 14 Şubat: Beklentiler ve Gerçekler

Hanımlar, hepimiz biliyoruz ki romantizm seviyoruz ama aynı zamanda ince hesap yapıyoruz. Erkeklerin yaşadığı stresin farkındayız ama bunu asla belli etmiyoruz. İşte Sevgililer Günü'nde kadınların iç sesleri:

"Sürpriz yapmasını istiyorum ama nereye götüreceğini de az çok bilmeliyim."

"Çiçek almasa bozulurum, alırsa da 'Ne gerek vardı?' derim."

"Uğraşmasını beklerim ama çok da kasmasın. Yani tam ortası olsun."

"Sevgililer Günü'ne önem vermediğimi söyleyeceğim ama içten içe bekleyeceğim."

Sevgililer Günü'nde kadınlar olarak gizli psikolojik savaş açıyoruz ama sevgililerimizden de telepatiyle hissetmelerini bekliyoruz. Adalet mi? Bilemiyoruz. Ama eğlenceli olduğu kesin!

Yalnızlar İçin 14 Şubat: Kendimizi Mi Kandırıyoruz?

Sevgiliniz yoksa üzülmeyin! Çünkü yalnızlar için Sevgililer Günü, kendimizi "Özgürüm! Çok mutluyum!" diye kandırdığımız gündür.

"Kimseye hesap vermiyorum, dizi izlerim, çikolata yerim!"

"Sevgililer Günü bir kapitalist tuzak, ben bunlara inanmıyorum!"

"Sevgilim yok ama en azından huzurum var!"

Ama gece olup da telefon bildirimleri gelmeyince, arkadaşınızın sevgilisiyle gittiği mekanın hikayesini izleyince, derin bir iç çekip "Acaba ben mi abartıyorum?" diye düşünüyor muyuz? Hadi dürüst olalım!

Ama yalnız olmak bazen gerçekten de özgürlüktür. En azından bir hediye krizi, bir hesap ödeme savaşı veya romantizm testiyle uğraşmıyorsunuz! Ve unutmayın, 15 Şubat’ta herkes sizinle aynı konumda olacak: Sevgililer Günü geçti, herkes yine sıradan hayatına döndü.

Gerçek Aşk: 14 Şubat’a Sığar mı?

Bir çiçek, bir parfüm, bir yemek… Bunlar güzel ama gerçekten aşkı 14 Şubat’a mı sığdırıyoruz? Eğer birini seviyorsanız, bunu sadece özel günlerde hatırlıyorsanız, ortada bir problem var. Çünkü gerçek aşk, sadece Sevgililer Günü'nde değil, sıradan bir günde de sürpriz yapmaktır.

Birine çiçek almak güzel ama o çiçeği "Sevgililer Günü olduğu için" almak mı daha anlamlı, yoksa içinden geldiği için almak mı? Bence sevgiyi göstermek için illa 14 Şubat’ı beklemeyin. Çünkü gerçek aşk, sadece bir güne sığdırılmayacak kadar büyük bir şeydir.

 Aşk mı? Reklam mı?

Ve geldik final sorusuna: 14 Şubat gerçekten aşkın günü mü, yoksa sadece ticari bir tuzak mı?

Cevap basit: Siz nasıl isterseniz öyle!

Eğer sevgiliniz varsa, bugünü bir kutlama olarak görün ama bir sınav haline getirmeyin.

Eğer sevgiliniz yoksa, bugün "Kendime yatırım yapıyorum!" diyerek tadını çıkarın.

Eğer ilişkiniz belirsizse, 14 Şubat’a kadar ilişkinizin adını koymaya çalışmayın. Zor olur!

Sonuç olarak, gerçek aşk bir güne sığmaz. Ama çiçekçilerin ve restoranların en mutlu olduğu gün olduğu kesin!

Herkese bol eğlenceli, bol gülünesi bir 14 Şubat dilerim! Çünkü aşk kadar, gülmek de güzeldir!