Bazen bazı ünlü sanatçıların konserlere çıkmak için ilginç şartlarının olduğunu duyarız. Bunların birçoğu düşündüğümüzde mantığımıza uyduramadığımız şeyler olur. İlk duyuşta aynı izlenimi yaratacak ama aslında arka planını gördüğümüzde çok daha farklı bir yüzü ortaya çıkan, 'Kahverengi Şeker' de bunlardan biridir.
Yabancı bir grubun konserde olmasını istediği şartlardan biri kulis odalarında çeşitli şekerlemelerin olmasıdır. Fakat grup bu şekerlemelerin içinde asla kahverengi şeker olmamasını istemektedir. Sözleşme şartlarında bu madde yazmakta ve bu şarta uyulmayan organizasyonlar iptal edilmektedir. Şu ana kadar okuduklarınızdan bu gruba hislerinizi anlayabiliyorum :) Fakat grubun bu şartının altında farklı bir neden yatmaktadır. Kahverengi şeker aslında bir sembolden ibarettir. Sözleşmedeki bu detayı önemseyen kişilerin konser için gerekli şartları yerine getirdiğini ve özenli bir hazırlık yapıldığını göstermektedir. Bir konser için arka planda çalışan kişilerin emeklerini ve verdikleri çabayı düşündüğümüzde akıllıca bir yöntem olduğu her halinden belli.
Haydi Kahverengi Şeker'i insan ilişkilerine yorumlayalım... Çevremizdeki kişilere de aslında bizdeki kahverengi şekere yani önemsediğimiz noktalara verdiği önem derecesinde yakın olmaz mıyız? Birinin belki söz arasında alalede söylediğimiz bir şeyi aklında tutup daha sonra bununla ilgili bir davranışta bulunması mesela... Ya da birisiyle yeni tanıştığımızda dikkat ettiğimiz bazı şeyler vardır. Örneğin söylemlerinin jest ve mimikleriyle uyumu, yeni tanıştığımız birine göre aşırı samimiyetin oluşturduğu samimiyetsizliğin olup olmadığı... Tüm bunlar o kişiyle olacak olan yakınlığımızı belirleyen faktörlerdir. Aslına bakarsak, başkalarının davranışını kontrol etmemizin mümkün olmadığını ve kendi davranışlarımızın sorumluluğunu almamız gerektiğini düşündüğümüzde insanların bize zarar verip veremeyeceğine kahverengi şeker sınırıyla karar verebiliriz.
Psikolojik Danışman Nurgül DEMİR
Yorumlar
Kalan Karakter: