Nereden çıktı bu aşı ve topuk kanı reddi?
Pandemi yeni bitmişti. Zaten COVID döneminde aşılarla ilgili hikâyeleri, tartışmaları geniş bir şekilde dinliyordum. Kapanmalar olmuştu ama çalışmak zorundaydım. İşte o dönemde, biz berberler “kaçak tıraş”ı icat ettik. Belli saatlerde müşterileri alıyor, sonra erkenden eve gidiyordum. Böylece araştırma yapacak bolca zamanım oluyordu.
Pandemi aşılarını incelerken kendimi bir anda bebeklik aşılarıyla ilgili videolarda buldum. Dikkatimi çeken nokta ise BioNTech aşılarıyla bebeklik aşılarının aynı yerden, aynı üretici kalemden çıkıyor olmasıydı. Bunları not ettim, biliyordum ki bir gün bu bilgiler işime yarayacaktı.
Beş yıl önce evlenmiştim. Aradan fazla zaman geçmeden Allah Azze ve Celle bize bir evlat nasip etti. Eşim hamile olduğunu söylediğinde tarifsiz bir duygu yaşadım. Evlat… Dünya nimetlerinin en güzeli.
Artık sıra bebeklik aşıları ve topuk kanı dosyalarını açmaya gelmişti. Bu dönemde Prof. Dr. Alişan Yıldıran hocanın videolarını izlemeye başladım. “Çocuklara aşı yapılamaz,” diyordu. Zaten ben en başından beri ikna olmuştum ama bu konuda tek başıma karar veremezdim.
Bir akşam eşime, “Sana bir doktor dinleteceğim, beraber izleyelim, sonra araştırır, birlikte karar veririz,” dedim. Planım tıkır tıkır işliyordu. Eşimin de öğrenmesi, ikna olması gerekiyordu.
Alişan Hoca’nın ,videosunu izledik. Ardından çeşitli makaleleri okuduk. Eşim, “Aşı yaptırmayalım,” dedi. “Zaten pandemide gördük aşıları,” diye de ekledi.
Ama topuk kanı konusunda kararsız kalmıştık. Araştırmalarımız sadece aşılar üzerine yoğunlaşmıştı. Bir yandan çocuk gelişimiyle ilgili kitaplar, videolar izliyor, diğer yandan aşılar hakkında derinleşiyordum.
Bir gün karşıma “aşılar otizme sebep oluyor” diyen bir video çıktı. Artık araştırma alanım genişlemişti: Aşılar ve otizm… Bazen kendime şaşırıyordum: “Neden bu kadar çok otizmi araştırıyorum?” diye. Ama sonunda kararımız netti: Kesinlikle aşı yaptırmayacaktık.
Zaten pandemide “aşı karşıtı” olarak adım çıkmıştı. Şimdi de bebeklik aşılarına karşı aynı düşüncedeydim. Bu konuyu kim duysa hemen tartışma başlıyordu: “Vebale girersin”, “Ya çocuğa bir şey olursa?”, “İlaç kullanmıyor musun?” gibi klişe cümlelerle… KRT TV canlı yayınına çıktığımda da aynı soruları Tarkan Bey sormuştu. Hafifçe tebessüm ettim. Çünkü 5 senedir hep aynı cümleleri duyuyor, hepsine hazır cevap veriyordum. Bazen hararetli tartışmalar yaşanıyordu ama şimdi anlıyorum: Allah Azze ve Celle beni o zamanlardan bu zamanlara hazırlıyormuş.
Canlı yayında, aşıların otizme sebep olduğunu söyleyen akademisyenlerin varlığını, BioNTech aşıları ile bebeklik aşılarının aynı kaynaktan geldiğini hepsini anlattım.
Peki topuk kanı aldırmalı mıyız?
Doğum yaklaşıyordu. Aşılar konusunda net karar vermiştik ama topuk kanı hakkında yeterince bilgimiz yoktu. Bir gün psikolog bir arkadaşla sohbet ederken, “Topuk kanı aldırmayacağım,” dedim.
“Abi, aldırmazsanız ilçe sağlıktan psikolog sizi arar, ikna etmeye çalışır. Dosyan bize gelecek,” dedi.
“Abim,” dedim, “Psikolog ikna edemez. Hangi bilimsel argümanla ikna edeceksiniz ki beni? Bu işte bir gariplik var.”
“Abi böyle işliyor,” dedi.
Bu konuşmadan sonra topuk kanını daha derin araştırmaya başladım. Eğer bu kadar uğraşıyorlarsa, bu işte başka bir şey olmalıydı. Araştırmanın sonunda kararımız netti: Topuk kanı da aldırmayacaktık. Eşime de anlattım, o da ikna oldu. Artık hem aşı hem topuk kanı reddimiz kesindi.
Alişan Hoca’nın videosunu ezberlemiştim. Topuk kanının neden alınmaması gerektiğini de öğrenmiştik.
Doğum sancıları başladı, hastaneye gittik. Doğum gerçekleştiğinde hemen söyledim: “Aşı ve topuk kanı istemiyoruz.” Özel hastane olduğu için not aldılar, sorun çıkmadı.
Çok şükür kızım oldu. İki üç evrak imzaladık, aşı ve topuk kanı alınmadığına dair. Eve döndük. O dönemler bu konuda baskı azdı. Pandemiden yeni çıkmıştık, memurlar hâlâ maske modundaydı.
Üç-beş ay sonra bir telefon geldi: İl sağlık, kızıma sağlık tedbiri koymuş. Hemen avukat arkadaşları aradım. “Mahkemelik bir durum mu?” dedim. “Yok,” dediler, “Sadece tedbir. Mahkeme yok, yaptırım yok.”
O günden sonra arayan soran olmadı. Tedbir sadece kayıtlarda vardı. Hastaneye gitmediğimiz sürece gündem olmadı. Gittiğimizde de “bebekte tedbir var” diye bir şey demediler.
(Zaten hastaneye nadir giden birileriyiz.)
Biz araştırmadan, körü körüne bir şey yaptırmıyoruz. Bilgiye güvenerek, içimize sinerek karar veriyoruz. O yüzden aşı ve topuk kanı reddi yaptık.
---
Bir sonraki yazımda hamilelik süreci, ilaçlar ve doktorları kaleme alacağım.
Yorumlar
Kalan Karakter: