SEVİNÇLER PAYLAŞILINCA ÇOĞALIR, ÜZÜNTÜLER PAYLAŞILINCA AZALIRMIŞ
(Manisa Şehit ve Gazi Ailelerini Ziyaretim)
TV. Yayınları kimimizi dizi, kimimizi spor, kimimizi de maç, siyasi
tartışmalar ve magazin programlarıyla ilgi alanımıza giren konularda
bizleri bağımlı haline getiriyor. Herkes ilgi alanındaki programları
tutku ile izliyor.
Yolum öğretmen evine pek düşmüyor ama düştüğünde yaşıtım
emekli arkadaşlarla buluştuğumuzda herkes ilgi alanındaki izlediği
programları birbirlerine hararetle anlatıyorlar. Hatta bazıları haftanın
her gününe bir dizi planlamış. Sanki o dizinin bir parçası.
Herkesin bir hobisi olacak da benim olmayacak mı? Elbette benim de
var. Benim de en büyük hobim; TV kanallarının akşam ana haber
bültenleri. Neden mi? Yazın orman yangınlarını duymamak, senenin
bütün günlerinde de şehit haberlerini almamak. Yangın haberlerini
duyduğumda bize temiz hava soluyan yeşilliklerin cayır cayır yanışıyla
birlikte karıncadan yılan, çığan kaplumbağa kısacası orman içinde
yaşayan küçük-büyük orman hayvanlarının köz oluşunu, tehayyül
edip üzülmemek mümkün mü? Hele belgeselde gördüğüm bir orman
yangının sonunda bir ağacın dibinde küller içinde neredeyse kömürden
heykele dönüşmüş bir kuşun kanatları altından üç küçük kuş yavrusunun
canhıraş cıvıltılarını gördüğünde, baygınlık geçirip yere düşen görevlinin
üzüntüsüne hangimiz duyarsız kalabilir? Belgeselde gördüğüm bu acı
tablo, her orman yangınında gözlerimin önünde canlandığında onman
yangınları haberlerini gözlerimi yumarak izliyorum. Bir de bunun yanında bu
yaz aylarında PKK terör örgütünün memuru gibi bazı insan
müsveddelerinin de sabahleyin sanki işe gider gibi cebinde çakmakla
orman yangınına çıkması. Bu ölümlü dünyada bunlar nasıl can verir,
bilemiyorum. .
Orman yangınlarında duyduğum üzüntümün bir o kadarını da şehit haberlerini
aldığımda üzülüyorum. Empati yaparak kendi çocuğumun şehit haberini almış
gibi. Sanki asılan bayrakların kendi evimde, şehit babalarının hissettiği acıyı da
yüreğimde hissediyorum. Rabbim bütün şehitlerimizin mekanlarını cennette ali
(yüksek) eylesin. AMİN.. Gazilerimize şifalar versin. AMİN… Şehit anne
–babalarına da sabırlar versin. Amin
Bu samimi duygularımı siz okurlarımla paylaştıktan sonra, son günlerde
benim gibi milletimizin yüreğini derinden sızlatan bir vekilimizin kendine
yakışmayan galiz küfrü, başta şehit Gürmen ailesi olmak üzere tüm şehit
ailelerini gönlünü incittiği kadar bizleri de üzdü. Kaldı ki teröristlerin koyduğu
bomba ile parçalanarak şehit düşen gencimizin vücudunun parçaları
sandukaya toplanarak konmuş. Dün olduğu gibi bugün de en kıymetli canını
bizler için bağışlayan şehitlerimize galiz bir küfürle söylemde bulunmanın
çirkinliğini ifade edecek kelime bulamıyorum.
Sözünü ettiğim vekilimizin çirkin davranışı dolayısıyla şehitlerimiz ve
aileleri adına duyduğum üzüntüyü iletmek ve üzüntülerini paylaşmak
üzere şehit güvenlik görevlisi babası gibi milli duygulara duyarlı
Manisa Şehit ve Gazi Aileleri Koruma ve Kalkındırma Derneği Başkanı
öğrencimiz Sayın İbrahim SAGUN beyi geçen gün ziyarette
bulundum. Ziyaretim dolayısıyla duyduğu sevinci, beni de
duygulandırdı.
Mevlana’nın “ Hangi tohumu, toprağa attın da nabit olmadı?” diyor.
Bir bahçıvan için en büyük mutluluk diktiği fidanların meyvesini 7 ile
10 yıl sonra devşirmesi ne ise, öğretmenlerin de en büyük mutluluğu
eğittiği öğrencilerin yirmi ile otuz yıl sonra onları kamu, özel sektör
ve şahsi girişimlerinde başarılarını görmektir. Nitekim beraber
bulunduğumuz yarım saat içerisinde öğrencimiz başkan sayın Sagun,
şehit aileleriyle, gazilerden gelen dilekleri dinleyerek onların
isteklerine olumlu karşılık vermek için gayretlerini imrenerek izledim.
İbrahim Sagun kardeşimin kendi görevleri yanında bir şehit çocuğu
olarak şehitlerimizin aile yakınlarına yönelik başarılı hizmetleri beni
gururlandırdı.
Peki, dün Manisa Lisesi’nde bıyığı terleyen bir öğrencimiz olarak
tanıdığım, bugün Şehitler ve Gaziler için çalışan İbrahim Sagun
kimdir?
1980 yılında Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesinde şehit düşen güvenlik
görevlisi Ahmet SAGUN ‘un 9 çocuğundan biridir. Manisa DSİ
22.Şube müdürlüğünde memurluğunun yanında, ilimizde muhtelif
isimler altında faaliyet gösteren şehit ve Gazi yakınları, Engelli ile
Yetiştirme Yurtlarından gelen tüm kamu görevlilerini tek çatı altında
toplama başarısını gösteren bir delikanlıdır. Daha sonra da ŞEHİT -
GAZİ SEN Ege Bölge Başkanlığına, bilahare de başarılı çalışmaları
dolayısıyla ŞEHİT-GAZİ-SEN Konfederasyonu Genel Başkan
danışmanlığına getirilmiş. Memurluğunun yanında halen sözünü
ettiğim bu görevleri de başarı ile ifa etmektedir.
Devletimizin yanında millet kaynaşması ve dayanışması açısından bu
tür tüzel kuruluşların hizmetleri yadsınamaz. Nitekim Sayın Sagun,
şehitlerimizin hatıralarının yaşatılması, şehit yakınları ile gazilerin her
türlü mağduriyet ve mahrumiyetten korunması amacıyla; şehit
yakınlarına hizmeti koordine etmek, şehit yakınları ile gazilere yönelik
sosyal hizmet ve yardım faaliyetlerini yürütmek, bu alanda gönüllü
kuruluşlar arasında işbirliği ve koordinasyonu sağlayarak gazi ve şehit
yakınlarına yönelik çalışmalarının yanında sosyal faaliyetlerinin
bazılarını da siz okurlarımla paylaşmak istedim:
1-Batman’ın Kozluk ilçesinde PKK tarafından şehit edilen çiçeği
burnunda genç meslektaşımız merhum AYBÜKE öğretmen için
Batman Üniversitesi tarafından Raman’da oluşturulan hatıra
ormanına dikilmek üzere iki bin (2.000) badem ağacı ile bin tane çam
ağacının Batman il temsilciliğine teslimi,
2-- Siirt Milli Eğitim Müdürlüğü ile iş birliği yapılarak Soğuksu
mezrası ilkokulunda okuyan öncelikle Şehit ve Gazi korucularımızın
çocukları olmak üzere, okulun tüm öğrencilerine 250 mont, 250 Bot
ve çoraplar gönderilmesi,
3-- Ordumuzun Zeytin dağı ve Afrin hareketinde şehit düşen
Mehmetçiklerimiz için askerlerimize 35 kurbanın Hassa
Kaymakamlığına teslimi,
4- Yine Zeytindağı ve Afrin hareketine katılan Mehmetçiklerimiz için
Manisa’dan temin edilen 10.000 iç çamaşır ile 10.000 çift çorabın
Manisa Şehit- Gazi Aileler Koruma ve kalkındırma derneği adına
İstanbul il temsilciliğine teslimi,
5-3 Aralık DÜNYA Engeliler Gününde tiyatro oyununu sergileyerek
burada toplanan gelirin tamamını Şehit -Gazi ve Engelli ailelerinin
çocuklarına eğitim paketi olarak hediye edilmesi,
6- 7 yıldan beri 10 Martta şehitlerimiz ve şehit Ahmet Sagun için
lokma hayrının Sagun ailesi tarafından karşılanması,
7-Her yıl ilimizde Şehit ve Gazi aileleriyle gönül bağı olan derneklerle
Ramazan ayında iftar yemekleri ve sair zamanda da zaman zaman
sabah kahvaltılarında buluşarak sosyal dayanışmanın sağlanması,
8- Korona salgınından önce derneğin kuruluşundan beri şehit ve gazi
yakınları ile yetiştirme yurdundaki çocukları zaman zaman yemekli
toplantılarla bir araya getirerek onların aile özlemini giderme
çalışmaları takdire şayan faaliyetler olarak gördüm.
Bahçıvan bol meyve veren ağaçları sevdiği gibi, biz öğretmenler de
başarılı öğrencilerini gördüğünde kendi çocuğuymuş gibi sevinirler.
Hele bir şehit çocuğu olarak memuriyetinin yanında sosyal
faaliyetlerle, sosyal dokunun pekişmesi açısından topluma yararlı
hizmetlerde bulunan öğrencisini gördüğünde…
Sayın İbrahim Sagun Bey kardeşim! sizin ve yakın çalışma
arkadaşlarınızın üzüntüsünü herkes gibi ben de yürekten
paylaşıyorum. Vekilin şık olmayan davranışını bir çakıl taşı olarak
kabul edin. Şehitlerimizin mezar taşları bu toprakların tapusudur.
Sakin ha! Çakıl taşlarına takılıp da tökezlemeyin. .
Şehit yakınlarıyla,Gazilere, Engelli kardeşlerimize dokunan yararlı ve güzel çalışmalarınızın devamı ve duasıyla gözlerinizden öpüyorum..www.kadirkeskin.net
Yorumlar
Kalan Karakter: