HAYAT ÇİZGİMİZİ DOĞRU SEÇELİM
Geçtiğimiz yaz Kanada Ottowa üniversitesinde görev yapan eski bir öğrencim Erman bey ziyaretime geldi. Hoşbeş edip hasret giderdikten sonra Erman bey “ Hocam Kanada’nın kuzeyine yaptığımız bir turistik gezide sizi andım. Kulağınız çınladı mı?” dediğinde, “ Ben de hoyrola?” dedim ve öğrencim anlatmaya başladı.
“Sayın Hocam! Hatırlıyor musun? Manisa Lisesi’nde sene başında ilk defa sınıfımıza girdiğinizde “ Gençler okulumuza hoş geldiniz. Okuduğunuz okul, ilin en başarılı okuludur. Sizin başarılı olmanız için lisemizin başarılı olması kafi değildir. Sizin de başarılı olmayı istemeniz ve arzulamanız lazım. Ergenlik çağında ve yaşındasınız. :Bu yaşlar ömrünüzün en kritik yaş dönemidir. Ülkemizde ve dünyada en çok hata yapma ve suç işleme dönemi bu yaşlardır. Bu yaşlarda yaptığınızın yanlışın kirini ve lekesini benim yaşımın silgisiyle temizleyemezsiniz. Tekrar ediyorum bu yaşlarda atacağınız ilk adım, ömür boyu sizin hayat çizginizi oluşturacaktır.
Seçeceğiniz hayat çizginiz, sizin gelecekte karakterinizi ve karektersizliğinizi, başarılı ve başarısızlığınızı belirleyecektir.” demiştiniz. “Kanada’nın kuzey bölgesinde altı ay yaz ve altı kış olarak iki mevsim yaşanıyor. Özellikle yaz aylarında buzlar erimeye başlayınca yollar çamurlu hale geliyor. Bu yollardan geçen arabaların bıraktığı derin izler kış gelip havalar soğuduğunda buz tutar. Bu bölgeye kışın gidecek olanlar için yol ayrımında şöyle bir Trafik levhası bulunuyor. ‘Sürücü! Aracını hangi izi izleyerek süreceğini lütfen iyi seç. Çünkü gideceğin yere varabilmen için aynı izden gitmek zorundasın.’ Bu levhayı görünce sizin ilk dersimizde söyledikleriniz kulaklarımda çınlayarak sizi ve ilk dersinizi arkadaşlarıma anlatarak kulaklarını çınlatmıştım.”
Evet ileri yaşıma rağmen hayatım hep insanlar arasında geçti. Öğretmenlik hayatım liselerde gençler arasında geçti. Çok şükür emekliyim ama emekliliğin ne olduğunu bilmeyen bir emekliyim. Bundan da asla şikayetçi değilim. Emekli olduktan sonra da yine seminer ve konferanslarım vesilesiyle yine gençler arasında ve cezaeverinde devam etmektedir. Ergenlik çağında yanlışa adım atan ve hayat çizgisini doğru seçemeyen geçlerin hayattaki durumları ile, yine cezaevlerinde yanlışa adım atıp betonarme duvarlar arasında en verimli anında çürüyen mahkum kardeşlerimi gördüğümde yüreğim burkuluyor, üzülüyorum.
Bütün bu gördüklerim bana şunu öğretti. Bence hayat bir nehirdir. Çoğu insan bu nehre sonunda nereye çıkacağına karar vermeden atlar. Çok geçmeden de akıntıya kapılırlar. Nehrin çatal oluşturduğu yerlere vardıklarında, hangi tarafa gitmek istediklerinde bilinçli bir şekilde karar veremezler. Kendileri için hangi tarafın uygun olduğunu düşünemezler. Taki … Bir bataklığa gömülene kadar.
Hayatımızda bugün yüz yüze olduğumuz güçlükler, büyük ihtimalle gençlik çağında veya nehrin yukarısındayken verilen kararlarla önlenebilirdi. Bir yola girmeyi seçmiş kişi, onun ne getireceklerini de seçmiş olur. Şunu da asla unutmayalım. Matematiğin toplama- çıkarma- çarpma- bölme gibi dört temel işlemi vardır. Matematik probleminde yaptığınız yanlışı sağlamasını yaparak düzeltebiliriz. Bunun yanında hayatın da kudret- servet- şöhret ve şehvet olmak üzere dört temel hesabı vardır. Üniversite imtihanlarında dört yanlış bir doğruyu götürürken, hayatın hesabında yaptığımız bir yanlış bütün doğruları götürür. Sade vatandaşımızdan profesörüne, bürokratına kadar örneklerine cezaevlerinde şahit oluyorum. Hayat çizgisini hür irademizle seçtiğimize göre seçtiğimiz yanlış yolun sonundaki sıkıntılardan hiç kimseyi suçlamaya hakkımız yoktur.
Yazımı Mevlana’nın dizileriyle bitireyim:
Ey yiğit! Yazgıya bahane bulma
Yükleme kendi suçunu başkasına
Suçunu gör dönüp etrafında kendinin
Kendindendir, gölgeden değil çektiklerin
Ne yaptın da sana dönüşünü görmedin?
Ne ektin de ektiğini biçmedin?
Eylemlerin ruhundan ve bedeninden doğar
çocuğun gibi sonra gelip eteğinden tutar.
Herkesin ve hepimizin kaderi karar anlarımızla belirlenir.www.kadirkeskin.net
Not: Geçtiğimiz hafta İstanbul’da Manisa Vakfı Mütevelli Heyeti Başkan vekili çok değerli dostum Sayın Önder Güzelaslan beyefendi ile Önder beyin sınıf arkadaşları Pendik Kaymakamı Sayın Mehmet Yıldız Beyefendi ile Maltepe Kaymakamı Sayın Baki Tiryaki beyefendiyi makamlarında ziyaret ederek eğitim üzerine verimli bir sohbetimiz oldu. Bu güzel sohbet sonucu eğitime duyarlı her iki mülki amirimiz de İlçe Milli Eğitim Müdürlerini arayarak bu güzel sohbeti ilçenin okullarıyla da paylaşmamı arzu ettiler. Kısmet olursa 23 -27 Aralık arası Küçükçekmece- Pendik ve Maltepe okullarında olacağım. Adı geçen ilçelerde seminer vermeme vesile olan çok değerli mülki amirlerimizle, seminerlerimi organize eden Pendik İlçe Milli Eğitim Müdürü Sayın Ertan Saygın beyefendiye, Maltepe ilçe Milli Eğitim Şube müdürü Sayın Volkan Pullu beye, Çekmeköyde okullarına davet eden Proje Şehit Halisdemir Kız İHL. Müd. Sayın Kahraman Selçük bey ile Mimar Sinan İ:H. Ort. Ok. Müd. Sayın Şaban Demirtaş beylere, bana bir fazla öğrencinin kulağına nefesimi iletme imkanı veren, seminerlerime vesile olan tüm yetkililerimize çok teşekkür ederim.
1- Resim: Pendik Kaymakamı Sayın Mehmet Yıldız beyefendi ile İstanbul’da Manisa Vakfı Mütevelli Heyeti başkan Vekili Sayın Önder Güzelaslan beyefendi
Yorumlar
Kalan Karakter: