GAZZELİ BİR BABA OLSAYDIM veya SİZ OLSAYDINIZ NE YAPARDIK?

60 Yıl Önce lisede okurken felsefe öğretmenimiz “ Dünyanın en aptal, en nankör, en hain milleti Siyonist Yahudilerdir.” dediğinde, ben dahil bütün sınıf, öğretmenimize karşı: “ Hocam nasıl aptal olurlar. Dünya ticareti bunların elinde ve dünyanın en zengin insanları da bunlar.” diye itirazımız karşısında hocamız:

“ Çocuklar Yahudiler dünyanın en nankör, en hain milletidir. Hangi milletin ekmeğini yeyip suyunu içtiyse o millete nankörlük yaparak ihanet etmişlerdir. Bundan dolayı da Babil’den 1290 “ Çoban Haçlı seferlerine kadar bir çok katliamlara maruz kalmışlardır. Özellikle orta çağda Hristiyan Avrupa ülkeleri tarafından da saldırılara ve sürgünlere uğramışlardır. İngiltere’den, Fransa’dan Avusturya’dan, Almanya’dan bulundukları Avrupa ülkelerinde hem saldırılara maruz kalmakla birlikte, hem de kovulmuşlardır. Tarih boyunca bunların en rahat yaşadıkları ülkeler İslam ülkeleri olmuştur. Tarihte hiçbir İslam ülkesinde Yahudi katliamı olmamıştır.1492 yılında İspanya ile Hitlerin yaptıkları da yakın tarihimizin katliamları arasındadır. 

İspanya’da işkence ve saldırılara maruz kalan Yahudileri gemi gönderip, ülkemize taşıyan binlerce Yahudi’ye vatandaşlık hakkı veren II. Beyazıt olmasına rağmen, yıllar sonra fıtratlarının gereği asırlarca kendilerine kol kanat geren, himaye eden Osmanlı’ya da ihanet ederek cennet mekan ikinci Abdülhamit’i tahtan indirmeye giden heyetin içinde yine bir Yahudi Emanuel Karasu’da yer almıştır. Rahmetli Hakan Abdülhamit Han, Emanuel Karasu’yu görünce; gelen heyete “ Bunun ne işi var aranızda?” diye derin üzüntüsünü dile getirmiştir.

  Hocamız devamla : “ Yahudiler aptaldır. Çünkü kendilerine ekmek ve su veren himaye eden milletlere ihanet ettikleri için katliamlar sonucu sürekli nüfus kaybetmişlerdir. Eğer nankör olup ihanet etmeselerdi bugün Çin’den daha kalabalık millet olurlardı.

Evet doğru söylüyorsunuz zengindirler. Katliamlar dolayısıyla dünyanın her tarafına dağıldıkları için azınlık ruhunu kaybetmeyerek bulundukları ülkelerdeki ithalat ve ihracatta birbirlerine destek olmuşlardır. Zenginlikleri de buradan kaynaklanmaktadır “ diye, cevap vermişti hocamız.

 Hocamızın anlattıklarını takdirlerinize sunarak bugüne gelmek istiyorum.

Empati yaparak kendimi bir aydır Batı Şeria’da yaşayan bir Filistinli olarak düşünüyorum.

1-Ömür boyu kıt kanaat artırarak yaptırdığım yuvamı yerleşimci bir Yahudi eşkıyası elinde silahla bir gece yarısı gelip beni, çoluk çocuğumla birlikte en zaruri ihtiyaçlarımı bile almama fırsat vermeden e vimden çıkarıp, geçenin bir vaktinde sokakta evsiz kalırsam ne yapardım?

2- Eşime, mini minnacık çocuğumun kundak bezini dahi almasına fırsat verilmezse ben ve eşim ne hissederiz.?

3- Bütün sene boyunca çoluk çocuğumun rızkı için bakımını yaptığım tarlamdaki ağaçların zeytinini topladıktan sonra yerleşimci bir Yahudi eşkıyası elinde silahla gelip bin bir zahmetle topladığım mahsulümü çoluk çocuğumun gözü önünde elimden alırsa ne yaparım?

4- Bir köyden, diğer bir köydeki annemi babamı görmek için izinle gitmek durumunda kalırsam ne yapardım?

5- Evimin her tarafı çitlerle örülüp açık hava hapishanesinde yaşamak durumunda kalırsam ne yapardım?

6- Son bir ayda tüfeğe, gaz bombalara karşı taş attığı için öldürülen 110 çocuklardan bir tanesi benim çocuğum olsaydı ne yapardım?

7- İsrail askeri tarafından taş attığı için yakalanan kolu taşla kırılan çocuk, benim çocuğum olsaydı ne yapardım?

8- Cuma namazı için gittiğim Mescid-i Aksa’ya alınmadığım gibi, üstelik bir de üzerime gaz bombası ile birlikte lağım suyu sıkıldığında Filistinli bir birey olarak ne yapardım?

9- 90 yaşına gelmiş emekli şerefsiz bir gardiyanın cezaevinde taciz ettiği kadınlardan biri, benim eşim, kızım, kız kardeşim, gelinim veya Müslüman bir bacım olsaydı ben ne yapardım?

Gazzeli olarak:

1-Geçenlerde yatak odamda bir sivrisineğin vızıltısından uyuyamazken Gazze’de atılan tonluk bombaların sesinden nasıl uyuyabilirdim?

2- 8 ile 9 yaşlarında olduğunu sandığım bir kız elinde Filistin bayrağını sallarken Yahudi askerin kızın saçından tutarak, döndüre döndüre dövüp, elinden aldığı bayrağı yere atıp çiğnediğinde o bayarak ve kız çocuğu benim kızım olsaydı ne yapardım?

3-Evinde uyurken atılan bombadan yaralanan iki çocuğundan biri kucağında, diğeri yerde yatarken serumu elinde tutan kadın ve çocuklar benim olsaydı ne yapardım?

4- Akşam sofrasında kıt kanat dört çocuğunu doyurmaya çalışan evin başına düşen bomba sonucu eşini ve dört çocuğunu enkazın altından çıkaramayan baba, ben olsaydım ne yapardım?

5- Canhıraş bir şekilde hastaları tedavi etmeye çalışırken önüne gelen yaralı çocuğunun kendi çocuğu olduğunu gören doktorun yerinde ben olsaydım ne yapardım?

6- Sedyede yatan kardeşinin ölmeden önce şehadet getirmesi için çaba sarf eden koca yürekli çocuk, benim çocuklarım olsaydı ne yapardım?

7- Aileden 7 şehit veren evinin enkazı başında şakaklarını elleri arasına alarak ağlayan baba ben olsaydım ne yapardım?

8- Elektriği ve suyu kesilen bir ülkenin vatandaşı olsaydım ne yapardım?

9- Yağmur suyu biriktirilen depoları dahi bombalayan düşmanım olsaydı ne yapardım?

10- Bereket hava kontrollerinde değil. Havayı da kontrolleri altına alabilelerdi herhalde hepimizi saniye de öldürürlerdi.

Bu kadar acımasız, merhametsiz, insanlık dışı insan müsveddeleri karısında hep beraber Filistinli , Gazzeli bir baba olarak biz mi terörüstüz yoksa, yoksa hastane , okul, çoluk , çocuk yaşlı demeden acımasızca öldüren, hastaneleri bombalayan, hiçbir değer yargısı olmayan İsrail askerleri mi terörist? Ona da siz karar verin.  

Türkiye’li bir baba olarak bütün bu vahşet karşısında ne yapabilirim diye düşündüm. Küçük bir kara parçasına hapsedilip iki buçuk milyon insanı aç-susuz bırakılırken, İsrail askerlerinin daha çok bebek öldürmesi için işkembesini bedava tıka basa dolduran, doyuran Yahudi menşeli Amerikan yiyecek ve içecek firmalarının önünden geçmez, market raflarında cicili böcülü bekleyen Yahudi mallarının her birinin Filistinli ve Gazzeli çocuklara- bebeklere kurşun olarak gideceğini düşünerek Yahudi mallarına el sürmezdim.

www.kadirkeskin.net