Tasavvuf ve Gönülde Bulunan Cennet

Sorgulama Süreci ve Ayetel Kürsi yazımı okuyan hanım kardeşlerimden duygu dolu mesajlar aldım iki gündür. Satır aralarında kendimi buldum diyenler de vardı, ben o onbeş kitabı bulamadım diyenlerde. Hepsinin ortak duygusu değişim- gelişim ihtiyacı içinde olmalarıydı.

 Kimileri oldukça hevesli, cesur iken, bazıları tedirgin, ürkek bir serçe gibi, kaygılar içinde çırpınıyordu. Ya cesareti yoktu ya da kendince imkanı. Bilmedikleri, Allah'a imkansız, zor olmadığıydı. Samimiyetle, ihlasla arayan kuluna mutlaka yolunu göstereceği, hidayetine erdireceğiydi... 

Yeter ki biz emir ve yasaklarına tam riayetle, O'nun muradı için gayret edelim. Güzel dinimizi doğru kaynaktan öğrenip, dini vecibelerimizi eksiksiz yerine getirelim...

On yıl öncesi, çevremde gördüğüm sözde dindarlara bakıp dinimi öğrenme hevesinden vazgeçmem kendime yaptığım en büyük kötülükmüş meğer. Güzel dinimizin sevgi, merhamet, adalet temelinde, gönlümüzü, dolayısıyle hayatımızı cennete çevirmemize rehber olduğunu öğrendiğimde  o nafile geçen yıllar için içim sızladı.

Tasavvuf ve ibadetle değişim-gelişim sürecimde hergün yeni, değerli bir bilgi öğrenip kendimi, hayatımı cehenneme çeviren, beni hasta eden zaaflarımı, eksiklerimi, aşırılıklarımı, gafletlerimi gördüm bir bir... 

Merhametsize merhamet edilmez sözünü okuduğum gün başladı bende uyanış.  Daha önce bilmediğim için düştüğüm tuzaklara çok yandım. İyiliğim ve sevgimle örnek olarak yola getirebileceğimi sandığım kötülere sadece kendimi tükettirmişim meğer.

Kendi halis niyeti, gayreti olmayana kimse yardım edemez, kimse kimseyi değiştiremezmiş. Bu konunun hatta Allah’ın  görevine soyunmuş olmakla şirke girdiğini öğrendiğimde çok korktum.

Öyle ya! Habibim dediği en sevgili peygamber kulunu, "İnanmıyorlar diye neredeyse kendini helak edeceksin. Benim dilemediğimi sen mi hidayete erdireceksin? Hidayet edici benim, senin görevin tebliğden ibaret." azarıyla uyarmışken, biz kim oluyorduk!!! 

Çok daha genç yaşta tasavvuf okumaya başlayıp, hayatımı bugün ulaştığım değerli bilgiler ışığında yaşayabilmeyi çok isterdim.
Bu yüzden çocuklarıma ve her fırsatta özellikle gençlere bu öğüdü vermeyi görev edindim.

Sözde müslümanlara bakıp dininizden vazgeçmeyin. "Mükemmel olan İslamdır, müslümanlar değil." sözü gereği, mutlaka doğru kaynaklardan okuyup öğrenin. Tasavvuftan mutlaka faydalanın; göreceksiniz, hayatınız bambaşka, güzel bir pencereden bakış ve yaşayışla gül bahçesine, cennete dönüşecek.
Kendiniz huzurlu, mutlu olduğunuz gibi başkaları için de aydınlatıcı, huzur kaynağı olacaksınız inşaAllah.
 
Rab'bimiz hepimize hidayetini nasip etsin, ilminden, güzelliğinden kana kana içebilmeyi, her iki cihan saadetini, gönlümüzde cenneti bulup yaşayabilmeyi nasip eylesin.
Amin Ya Rab'bi!..

Adevviye Şeyda Karaslan