SELMA ALİYE KAVAF CHP'DE SAATLİ BOMBADIR
Hakkında daha önce iki köşe yazısı, bir iki de haber yazdım, hepsi de uyarı içerikliydi, öncelikle DEVA Partisi'nin ve mümkünse diğer siyasi partilerin bu isimden uzak durması gerektiğini ve nedenlerini anlattığım yazılardı.
Köşe yazılarımdan ilki 26.12.2022 tarihli 'Eski AKP'liler DEVA Olamıyor', ikincisi 12.09.2023 tarihli 'Eski AKP'lilerin Kibri Devam Ediyor' başlığıyla yayınlandı.
İlkinde dedik ki; "... son düzlükte 6'lı masa üyelerinden DEVA, İYİ, GELECEK partilerinin kadrolarındaki eski AKP'lilerden kurtulması gerekiyor. Zira bu eski AKP'li bakanlar, milletvekilleri ve parti yöneticileri büyük antipati üretiyor, vatandaşın sinir uçlarına dokunuyor, halkın iktidara karşı oluşan tepkisini zayıflatıyor. Bir örnek vereyim; geçtiğimiz hafta DEVA Partisi Manisa İl Başkanlığı'nın iki gün süren halk, sivil toplum kuruluşları ve basınla buluşma çalışmalarını izledim. DEVA'nın genel merkezden, yani Ankara'dan gelen kurucu üyeleri ve üst düzey yöneticileri de bu çalışmada bulundu. Bunlar kimlerdi; DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Sosyal Politikalar Başkanı AKP'li eski devlet bakanı Selma Aliye Kavaf, DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Kadın Kolları Başkanı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eski danışmanı Elif Esen, DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Sivil Toplumla İlişkiler Başkanı AKP'li eski milletvekili Hasan Karal, DEVA Partisi Teşkilat Başkan Yardımcısı AKP'li eski milletvekili Sedat Kızılcıklı, AKP iktidarında Sosyal Güvenlik Kurumu Bakan Yardımcısı ve Yönetim Kurulu Üyesi, Sosyal Güvenlik Reformu'nun hayata geçirilmesi ve teşkilatın kurulması sürecinde Kurum Başkan Vekili, SGK Başkanı Fatih Acar. İnanılır gibi değil. Tamamı AKP'li eski bakan, milletvekili ve bürokrat."
İkincisinde dedik ki; ... Bakan bile yapılmışken, AKP'den ayrıldıktan veya egoları nedeniyle ayrılmak zorunda bırakıldıktan sonra DEVA'ya geçen, Genel Başkan Yardımcısı olan, Kemal Kılıçdaroğlu'nun kendi İl Başkanı Semih Balaban'ı harcayarak verdiği destekle CHP listesinde gösterilip hiç bilmediği ve bilinmediği Manisa'dan Milletvekili olan Selma Aliye Kavaf, koltuk hırsını törpüleyememiş siyasetçilere bir örnek olarak gösterilebilir. Üstelik durumun tam da böyle olduğuna ilişkin yaşananlar var; zira kendi partilisiyle göz teması kurmayan, il örgütünde kim var, kim yok diye merak etmeyen, kayıtlı üyeleri tanımayan, telefonla bile arayıp hal hatır sormayan, çoğuyla tokalaşmamış biri tabi ki doğru yerde, doğru zamanda, doğru siyaset yapmak için değil, sadece kendi egoları için varolduğunu açıklıkla ortaya koyuyor. Tüm bunların yanında halkla bütünleşmiyor, bütünleşmiş gibi görünmek için sivil toplum kuruluşlarına sığınıyor, sadece sivil toplum kuruluşlarının kendi gibi koltuk bağımlısı başkanlarını ziyaret ediyor, onlarla sohbet ediyor, basın mensuplarıyla mesafeli, hiç birini tanımıyor, yandaş medya ayrımı yapıyor desek, muhalif muhabirlerle de bir iletişim içinde değil, hakkında yazılanları umursamıyor, bir istişare yapmıyor. Yani AKP'den bıraktırılma nedeni neyse, Başkan Erdoğan onda neyi beğenmediyse, aynı tavırları sürdürmeye devam ediyor. Dahası çevresindeki danışmanları ve akıl hocaları da aynı kendisi gibi davranıyor, insanlara üstten ve tepeden bakıyor, hatta ona en yakın olduğunu iddia ettiği danışmanı bir medya grubunun çalışanlarına tehditler savurabiliyor."
Bakın; Selma Aliye Kavaf'ın Wikipedia'sında bile 'Tartışmalar' başlığı altında bölüm açılmış, şunlar anlatılıyor:
"Bakanlığı dönemindeki bazı açıklamaları tartışma yarattı. 19 Şubat 2010'da 'Dizilerdeki erotizmden irite oluyorum' açıklamasıyla, 23 Şubat 2010'da 'Biz ülke olarak eşcinsel evliliği kabul etmediğimiz gibi eşcinsel aile ebeveynlik kurumunu da kabul etmediğimizi belirtmek isteriz' sözüyle gündeme geldi. 7 Mart 2010 tarihinde Hürriyet gazetesi yazarlarından Faruk Bildirici ile yaptığı ve gazetenin Pazar ekinde yayınlanan röportajda 'Eşcinselliğin biyolojik bir bozukluk, bir hastalık olduğuna inanıyorum' sözü kamuoyunda yoğun tartışmalara yol açtı. 22 Mayıs 2010 tarihinde Samsun'un Atakum ilçesinde bulunan Yaşar Doğu Kız Yetiştirme Yurdu'nda çıkan yangında iki öğrencinin ölmesi sonrasında 'Bir ihmal, eksiklik görünmüyor görüntüde' açıklamasını yaptı."
Ve aynı Selma Aliye Kavaf, aynı Kemal Kılıçdaroğlu'nun yaptığı hata gibi, aynı Ali Babacan'ın yaptığı hata gibi, şimdi de Özgür Özel'in gaflet ve dalaletle yaptığı aynı hata sonucu, AKP'den istifa edip DEVA'ya geçtiği gibi, DEVA'dan istifa edip CHP'ye geçti.
Üçüncü defa uyarıyorum ve diyorum ki; şimdi CHP'nin elinde CHP kültüründen gelmeyen, CHP zihniyetinden uzak, CHP yönetimine ve tabanına zıt, vekili olduğu millete ve o milletin yaşadığı şehre ve hatta ülkeye yabancı, patlamaya hazır saatli bomba var.
Nerede, ne zaman, nasıl patlayacağı belli değildir, ama kesindir, çünkü geçmişi teminatıdır.
CHP ve Özgür Özel bu yanlıştan bir an önce dönmelidir, Kavaf'la yolları ayırmalıdır.
Yorumlar
Kalan Karakter: