Anayasanın 128'inci maddesine rağmen 2006 yılında özelleştirilerek taşerona devredilen korunmaya muhtaç engellilerin bakım hizmetlerinde hep bir FETÖ kokusu hissedildi.
Ne diyor 128'inci madde; Devletin kamu iktisadi teşebbüsleri ve diğer kamu tüzel kişilerinin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevler, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görülür.
Yani, Korunmaya Muhtaç Çocuklar (KMÇ) ve Korunmaya Muhtaç Yaşlılar (KMY) gibi Korunmaya Muhtaç Engelliler (KME) de Devlet kuruluşları çatısı altında, Devlet çalışanları eliyle bakılmalıdır.
Yani, siz Korunmaya Muhtaç Çocuk hizmetlerini veya Korunmaya Muhtaç Yaşlı hizmetlerini özelleştiremiyorsanız, taşerona devredemiyorsanız, Devlet çatısı altında, Devlet çalışanlarıyla çocuk ve yaşlılara bakıyorsanız, Korunmaya Muhtaç Engellilere de aynı kamusal hizmeti vermek zorundasınız.
Oysa özelleştirilerek çoğu ruhsatta adı bile geçmeyen taşeronlara emanet edilen korunmaya muhtaç engelliler, yıkık dökük, korunaksız, hayati tehlike taşıyan, ısıtma sistemi, kliması, asansörü olmayan ucube binalarda, belgesiz personel ve sahte hemşirelerin sözde hizmet verdiği, aç, susuz bir yaşama ve adeta ölüme terk edildiler.
Hatta bu merkez sahibi taşeronların anlaştıkları doktor ve eczacılarla işbirliği yaparak engellilerin üzerine gereksiz ve fazla sayıda ilaç yazdırarak SGK'yı milyonlarca lira zarara uğrattıkları iddiasıyla ağır ceza mahkemelerine intikal etmiş dava dosyaları da bulunuyor.
Aile Bakanlığı ve taşra kuruluşlarında görev yapan FETÖ ile iltisatlı veya irtibatlı olma ihtimali yüksek üst düzey yöneticilerin akrabaları veya güvendikleri kişiler üzerinden kurdukları iddia edilen merkezler hakkında ilgili kurum ve kuruluşlar tarafından gerekli inceleme, soruşturma ve tahkikatın yapılması gerekiyor.
Zararın neresinden dönülürse kârdır; nasıl ki Maydonoz Döner'e FETÖ operasyonu yapıldıysa, Devlet eliyle engelli başına her ay iki asgari ücret tutarında para aktarılan bu rant yuvası merkezlere de operasyon yapılmalıdır.
Bilindiği gibi İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Maydonoz Döner üzerinden FETÖ'ye finansman sağlandığı iddiası ile düzenlenen operasyonun detaylarını paylaşmış, 31 ilde operasyon yapıldığını duyurmuş, Kıskaç-40 adı verilen operasyonda aralarında 10 kamu personelinin de olduğu 353 şüphelinin yakalandığını açıklamıştı.
Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Başkanlığı koordinesinde, İstihbarat Başkanlığı ve TEM Daire Başkanlığı'nın katılımı, MASAK ve MİT Başkanlığı'nın desteğiyle, İl Emniyet Müdürlükleri TEM ve KOM Şube Müdürlüklerince yapılan çalışmalar sonucu; Antalya merkezli 30 ilde yakalanan şüphelilerin döner zincirinin franchise (isim hakkı) usulü ile faaliyet yürüttüğü ve bünyesine FETÖ nedeniyle işlem gören ve örgütle bağlantısı devam eden kişilere, bedel karşılığında gayri resmi ortaklık verildiği, şirketin örgüt referansı göstermeden ortaklığa girişe izin vermediği, bu sistemi (RTB) Referans Temelli Büyüme olarak adlandırdıkları ortaya çıkmıştı.
İşte bu yapılanma, taşeron tarafından yürütülen engelli bakım merkezlerinde de karşımıza çıkabilir, zira benzer emareler Aile Bakanlığı'nda görevli bazı yetkilileri ile bazı taşeronlar arasında da hissedilmektedir.
Zaten Devletin korunmaya muhtaç engelli hizmetini özelleştirmesi Anayasa'ya aykırılık taşımaktadır, bu tür aykırılıklar FETÖ elemanlarının uygulamalarıyla paralellik göstermektedir, tedbirli olmakta yarar vardır.
Yorumlar
Kalan Karakter: