Yazımın Ayrıntılı Yorumunu Siz Okurlarıma Bırakıyorum...
Almanya ile ilişkilerim 1985 yılında kardeş okul İngolstadt Apian- Gymnasium Lisesi ile başladı. Okulun Müdürü Frans Riederer, müd. Baş yard. Helmut Schug ve rehber öğretmen bayan İngrid ile dostluğumuz emekli olmamıza rağmen 36 yıldır kesintisiz olarak devam etmektedir. Karşılıklı vaki ziyaretlerimizde ülkelerimizin tarihi ve turistik yerleri arasında mutlaka mabetlerimizi de ziyaret programına alırız.
Meslektaşım Sayın Riederer, Almanya’da bulunduğum bir gezi anında 18. Yüzyılda İngolstadt’da Asam kardeşler tarafından gotik tarzında inşa edilmiş şehrin büyük kilisesinde Paskalya bayramı dolayısıyla yapılacak kıyam Yortusu ( Diriliş Günü ) ayinine misafir olarak katılmam için teklifte bulundu. Ben de memnuniyetle kabul ederek beraberce gittiğimiz kilisenin en arka sırasına misafir olarak yerimi aldım. Almancam olmadığı için papazın vaazını ve yapılan törenleri, tören sonunda yapılan duayı ve arkasından papazın odasında günah çıkarmak için sıraya girenleri dikkatle izledim.
Bizim de dini ayinlerimizde “ Fatiha” dedikten sonra okuduğumuz dua gibi ayin sonunda papazın müştereken yaptıkları duanın anlamını meslektaşım Sayın Frans Riederer’e sorduğumda bana Türkce tercümesini verdi.
Ayin sonunda yapılan dua:” Bir Tanrı’ya inanıyorum. cennet, yeryüzü, görünen ve görünmeyenin yaratıcısı Kadir-i Mutlak Yüce Tanrı’ya Ve İsa Mesih’e inanıyorum. Tanrı’nın tek oğlu, Tanrı’dan çağlar önce olma Mesih’e. Tanrı’nın Tanrısı, ışığın ışığı, gerçek Tanrı’nın gerçek Tanrısı. Yapılmamış, doğrulmuş, babayla eştözlü “Özleri bir olan, aynı öz maddeden yaratılışlı veya cevheri aynı yaratılışlı” (1) Herkesi yaratan Babası ile. Bizim için kurtuluşumuz için cennetten inendir O. Kutsal Ruh’un ve bakire Meryem’in vücut bulmuş insan olmuş halidir, bizim için çarmıha gerilmiş, acı çekmiş ve gömülmüştür. Üçüncü gün tekrar doğmuştur. Göğe yükselmiş, Babasının sağ eline oturmuştur. Yaşayanları ve ölüleri yargılamaya tüm kudretiyle geri gelecektir. Ve hayatı bağışlayan Kutsal Ruh’a inanıyorum. Babasının selefi, peygamberler üzerinden konuşana. Ve kutsal kiliseye inanıyorum. O, günahlar bağışlansın diye vaftiz ediyor, günah çıkartıyorum. Ölülerin ve dünyanın bize hazırladıklarının yeniden dönüşü için, bekliyorum… Amen…
Duanın içeriğinin yorumunu siz okurlarıma bırakıyorum.
Yahudiliğe gelince, Yahudiliğin amentüsü de on emirdir.
1. Rabbın Yahova benim. Benden başka ilahların olmayacak.
2. Kendin için oyma put yapmayacaksın.
3. Allah'ın ismini boş yere anmayacaksın.
4. Cumartesi günü hiçbir iş yapmayacaksın.
5. Babana ve anana hürmet edeceksin.
6. Adam öldürmeyeceksin.
7. Zina etmeyeceksin.
8. Çalmayacaksın.
9. Yalan şahitliği yapmayacaksın.
10. Komşunun hiçbir şeyine göz dikmeyeceksin.
On emir( Cumartesi günü hiçbir iş yapmayacaksın” hariç diğer şıklar Kur’an-ı Kerimin İsra suresinde de aynen yer alır. Kur’an-ı Kerime göre (4. Madde hariç) bu buyruklar bütün insanları kapsar. Ama Yahudilere göre bu buyruklar ancak kendilerine ve kendi ırklarına göredir. Yahudi olmayanlara karşı bu ilkeler geçersizdir. Filistin’deki cinayetleri, yaz kış demeden Filistinlilerin evlerini yıkmaları, tarım alanlarına zarar vermeleri, zeytin ağaçlarını kesmeleri vs. gibi insanlık dışı uygulamalarını yukarıdaki Allah veya kendi dillerine göre YAHOVA’ın buyruğu ile bağdaştırmak mümkün değildir. Kısacası Musevilik semavi ve evrensel bir din olmasına rağmen, Yahudiler bu dini milli bir din haline getirmişlerdir.
Her din ve din mensupları dinlerinin yayılması ve mensuplarının çoğalması için caba sarf ederler. Ama Yahudilerin böyle bir derdi yoktur. Çünkü Yahudiler bir etni sitedir. Bırak diğer din mensuplarını, bu dine ( Museviliğe) geçiş bazen Yahudilikleri şaibeli olanların dahi Yahudiliğini tasdiklemezler.
Dinimize gelince. Namaz kıldıktan, Kur’an okuduktan ve toplu dini ibadetler sonrası İmam efendilerin “ FATİHA” demesi sonucu okuduğumuz Fatiha suresi ile Musevilikten, İhlas suresi ile de Hıristiyanlıktan ayrılmaktayız.
Kur’an-ı Kerimin ilk suresi ve ibadetlerimizin sonunda okuduğumuz Fatiha suresinin anlamı:
Esirgeyen bağışlayan Allah’ın adıyla başlarım
Hamd ( şükür ve övgü) Rahman, Rahim, hesap gününün sahibi Alemlerin de Rabbi olan Allah içindir. Rabbimiz yalnız sana kulluk ederiz ve yalnız senden yardım dileriz. Bizi doğru yola, üzerine nimet verdiklerinin yoluna ulaştır; gazaba uğrayanların ve sapkınların yoluna değil. Amin…
İhlas suresi: De ki: O, Allah tektir. Allah sameddir. ( Her şey ona muhtaç, O, hiç bir şeye muhtaç değildir.) Doğmamıştır, doğrulmamıştır. Onun dengi ve benzeri yoktur.
Sonuç: Yahudiler “ YAHOVA” yı millileştirirken, dinimize göre “ RABBİMİZ” Arabın, acemin, Türkün, Çinlinin veya herhangi bir ırkın değil tüm âlemlerin Rabbidir..
İhlas suresinde yer alan “ Allah tektir. Doğmamış, doğurtmamış, ve doğrulmamış” ayetleriyle Hıristiyanlığın temel inanç ilkesi olan “ TESLİS ÜÇLEME” iman akidesini reddetmektedir.
Bu belgeler doğrultusunda üç semavi din arasındaki ayrıntılı yorumu da siz okurlarıma bırakıyorum .www.kadirkeskin.net
(1) İnancımıza göre yaratılanlar yaratıcı olamaz.
Yorumlar
Kalan Karakter: