1-Çocuğunu okula götürürken ve okul dönüşü de çocuğunun çantasını sırtlayarak taşıyan velileri sizler de görüyorsunuz. Bur gün çarşıdan eve dönerken sokakta 10 -11 yaşlarında olduğunu tahmin ettiğim bir öğrencinin çantasının babası tarafından taşındığını gördüm. Nedense bilecenliğim tuttu. Yanlarından geçerken gayet nazik bir şekilde selam verip “ Çantasını bu delikanlı kendi taşısa olmaz mı?”dediğimde, baba gayet mağrur bir şekilde “ Benim oğlum yorulmamalı” diye cevap verdi. Ben de kendisine emekli öğretmenim, 50 yılım bu gençlerle geçiyor, seminer ve konferansl
2-32 Yaşında oğlu için bir anne. Bir seminerim sonunda oğlunu şikâyet ederek:
3- 16 yaşındaki oğlu olan bir anne: “ Her sabah özel şoförün okula götürdüğü, haftalık harcaması asgari ücretten fazla olan, kredi kartıyla istediğini alabilen, okulu bitirince nasıl olsa babasının işinin hazır olduğunu, gençliğini ders çalışarak geçirmenin anlamsız olduğunu söyleyen” çocuğundan şikâyeted
4--14 yaşındaki oğlu tarafından yaralandığını ağlayarak anlatan bir baba
.5- İki defa çağrıldığım bir ceza evinde“ BANA BİR OĞUL VER, NASIL OLURSA OLSUN DEDİM. ŞİMDİ OĞLUM YÜZÜNDEN CEZA EVİNDEYİM” diyen mahkûm kardeşim. Allah kimseyi bu kardeşimizin durumuna düşürmesin.
6- Hepsinin son cümlesi aynı: “ Doğduğundan beri bir dediğini iki etmedik, koruduk, sevdik. Hiçbir şeyini eksik etmedik. Niçin böyle oldu? “ İşte zurnanın “ ZIRT” dediği delik de burası. Benim cevabıma gerek kalmadan, kendi sorularına kendileri cevap veriyorlar.
7- “Arkadaşını söyle senin kim olduğunu söyleyeyim. “ diye, arkadaşın önemi hakkında büyük –küçük herkesi ilgilendirenatasözümüzü çok severim. Diş hekimi adayı olarak yaz tatilini bir diş kliniğinde çalışarak
Kendilerine sordum.” Ailenin ve ülkenin gelişmesi için mutlaka evlatlar babalarını geçmesi lazım. Furkan Bey kardeşimizin iyi bir diş doktoru olma, hatta üniversitede kalıp kariyer yapacağını söyledi. Kendisini tebrik ediyor, başarılar diliyorum. Sizin çiftlik hakkında nasıl bir hedefiniz var? Babalarınız güzel bir çiftlik kurmuş. Siz bu çiftliği aynen devam ettirecek misiniz, yoksagelişt
Arkadaşlarınız yaz tatilinin tadını çıkarırken, sizlerin de tatillerinizi ertelediğinizi görüyorum. Allah dökülen alın terini zayi etmez. Gelecekte kariyer sahibi bir diş hekimi olmak isteyen Sayın Furkan Balsoy, babalarınızın kurduğu çiftliği daha da ileriye taşımak isteyen sayın Yunus yalçın ve Metin Emre Çelebi sizleri canı gönülden tebrik ediyorum. Sizi yetiştiren anne- babalarınızı da tebrik ediyorum. Prof. Dr. Acar Baltaş : “Bir insanın hayatında acı, üzüntü, hayal kırıklığı ve başarısızlık yoksa o hayattan bir hikâye çıkmaz. Katiyetle herkes için geçerli olmamakla beraber bu tipler genelde patron çocuklarınınözellikleridir. Bunlar genelde insan kıymeti bilmezler, her şeyi kızarak yönetirler, isteklerini ağlayarak elde ederler, her şeye sahip olma hakları olduğuna inanırlar.” diyor. Evet sayın hocamızın bu tespitine ben de “ Mahrumiyet” ekleyerek igenelleme yapmadan söylüyorum. “ Koç yaymayan, inek gütmeyen, tarlada çalışmayan, bindiği servisi, gittiği okulda öğretmenini beğenmeyen, çarşıya çıkıldığında her gördüğünü isteyen, anneye – babaya hiç yardım etmeyen “sakın incinmesin’ diye yerine
“Evet gençler siz bu genellemenin dışındasınız. Şu anda sizler baba paralarıyla yıldızlı otellerde değilsiniz, ama başarılarınızla, ileride kazan
Saygı değer anne—babalar sizler de hiç endişe etmeyin. Siz nasılsanız çocuklarınız da sizin aynınız olacaktır. Hiçbir zaman dalındaki armut, elma ağacının altına düşmez. Allah korusun uyuşturucu kullanan ve okullardaki haylaz ve tembel gençler nasıl birbirini buluyorlarsa,
.Seminerlerimin sonlarında göz yaşı akıtarak çocuklarından şikâyet eden anne- babalara sesleniyorum. 11. Yüzyılda yaşayan ünlü Türk bilgesi Yusuf Has Hacip sanki bugünleri görmüş gibi “ ÇOCUĞUNA ACIYANA SONUNDA AĞLAMAK DÜŞER.” demiş. Ben de diyorum ki
Yorumlar
Kalan Karakter: