Dünyanın Tarihini Merak Eden Genç Kral
Yaşlı Kral ölür, yerine oğlu genç kral geçer. Genç kral, baş vezirini çağırır ve der ki: “ Ben, insanlığın tarihini çok merak ediyorum. Bütün tarihçileri topla. İnsanlığın tarihi hakkında bana kitap yazıp getirsinler.” Baş vezir, bütün tarihçileri toparlar ve kralın emrini tebliğ eder. Tarihçiler hemen işlerinin başına koyulurlar. Yıllar sonra, insanlığın tarihi hakkında bir at arabası dolu kitapla sarayın kapısına dayanırlar.
Genç kral, bir araba dolusu kitabı görünce: “ Bu kadar kitabı okumaya vaktim yok. Bana bu kitapların özetini çıkarın getirin.” der. Tarihçiler dönerler, yıllar sonra bir katır yüklü kitapla dönerler. Kral der ki: ‘‘Benim yaşım bir hayli ilerledi. Bunları da okumaya yaşım elverişli değil, bana bu kitapların özetini çıkarın getirin.” emrini verir. Tarihçiler dönerler yine işlerinin başına koyulurlar ve yıllar sonra özetle kralın huzuruna çıkarlar ve derler ki: “ Efendim! İnsanlar doğar, yaşar ve ölür ama bir kısmı yaşarken ölür, bir kısmı da öldükten sonra yaşamaya devam ederler.” diye insanlığın tarihi özetlerler.
Liselerle, cezaevlerinde verdiğim seminerlerimin sayısı beş yüzü geçti. Kısmet olursa 31 Ocak Salı günü de Ayvalık Cunda adasında Milli Eğitim Bakanlığı Din Eğitim Genel Müdürlüğünün davetiyle. Ayvalık Cunda adasında Anadolu İmam- Hatip Lisesi Müdürlerine yönelik “EĞİTİMDE TECRÜPE PAYLAŞIMININ ÖNEMİ” konulu bir sunumum olacak.
Gençler “ Laf dinlemiyor” diye bir mazeret uydurmuşuz.. Gördüğüm kadarıyla gençler laf dinliyorlar. Yeter ki gençlere söyleyecek sözünüz olsun. Gençler kendilerini ilgilendiren lafları can kulağı ile dinliyorlar Gençler kuru nasihat dinlemiyor. Gençler tarafından ilgi ile izlenen seminerlerimde görüntüler sunarak; “ Gençler, sizler karar verin. Yaşarken mi öleceksiniz yoksa öldükten sonra da yaşamaya devam mı edeceksiniz?” dediğimde hepsi birden avazlarının çıktığı kadar bağırıyorlar: “ Öldükten sonra da yaşamak istiyoruz.” ‘‘ Öyleyse beni bugün iyi dinlerseniz öldükten sonra da yaşamaya devam edersiniz.” diyerek konuşmama başlıyorum. Daha yaşarken ölen insanlara örnek olarak Manisa ili ve ilçeleri dışındaki yerlerden ve bizzat Manisa’da gördüğüm ve yaşadığım örneklerden veriyorum. Manisa ili ve ilçelerinde de şu örneği veriyorum.
İtalyan Covanni adlı bir delikanlıya, evin tek çocuğu olarak babasından, beş buçuk milyon avro para ile Akdeniz sahillerinde çok sayıda villa ve gayrimenkul miras olarak kalır. Covanni, otuz altı yaşına kadar dünyanın en zengin delikanlısı olarak yaşar ama otuz altı yaşında bütün avro ve gayrimenkuller elinden uçup gider. 36 yaşından 72 yaşına kadar da dünyanın en sefil insanı olarak yaşar. Geçtiğimiz Noel’de, bir kış günü, sarhoşken sokakta yaktığı ateşte ısınayım, derken ateşin içine düşer ve yanarak ölür. Hepinizin tanıdığı Jobs da Suriyeli fakir mi fakir bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelir, iki tane aileye evlatlık olarak verilir. Sonra dünyanın en zengin insanı olarak 53 yaşında İphone 4’ü tanıtacağı günden evvel ölür. Bütün parası, bir gün dahi ömrünü uzatmaya kâfi gelmez.
1965 yılında dünyanın en zenginlerinden Yunanlı Armatör Onasis’in kızı, 2012 yılında Yunanistan’da çöplüklerden çöp toplarken çekilmiş resmini, bizim ulusal basında görmüştüm. Kaldı ki 1965 yılında Ege Denizi’nde yüzen gemilerin % 21 Onasis’in gemileri olduğu söylenirdi. Bir suikasta kurban giden Amerika Cumhurbaşkanı Kennedy’in hanımı ile de evlenen Onasis, armatör kızının gelin gittiği şatoyu, şimdilerdeyse Devletimiz satın alarak Yunannistan ‘da Türkiye Büyükelçiliği olarak hizmete aldı.
Velhasıl anneler, babalar çocuklarına mal mülk, han, hamam, saraylar, şan şeref ve paralar bırakıyorlar da maalesef başarıyı miras olarak bırakamıyorlar. Şayet zenginlerin başarıyı miras olarak bırakma imkânları olsaydı varlıklarının tamamını son kuruşuna kadar harcarlar çocuklarına miras olarak bırakırlardı.
Not: İlimizin önde gelen eğitimcilerinden Sayın Mustafa Pala, Dr. Fahrettin Er ile beraber “ Dersaneye gidemeyen dar gelirli aile çocukları için hazırladığımız Mahalli İdarelerde Eğitimde Fırsat Eşitliği” projemize start veren, kurucu müdürlüğü de şahsıma nasip olan Manisa Belediyesi Eğitim Merkezi “MABEM”in kuruluşuna vesile olan eğitim gönüllüsü dönemin Belediye Başkanı Sayın Bülent Kar beyefendiyle,“ MABEM” dershanesini Manisa il ve ilçelerinde şube sayılarını çoğaltarak bugün yüz bini aşkın öğrencinin eğitim görmesine vesile olan Büyükşehir Belediye başkan yardımcısı eğitimci Sayın Mehmet Güzgülü beyefendi kardeşime çok teşekkür ederim.
Manisa’da Sosyal Belediyeciliğin öncüsü Dönemin Belediye Başkanı Sayın Bülent Kar beyefendiyi “ KAR HUKUK BÜROSUNDA” ziyaret ederek içinde kendilerinin de bulunduğu “ MANİSA’YA DEĞER KATATANLAR” kitabımı takdim ettim.
www.kadirkeskin.net
Yorumlar
Kalan Karakter: