Müşriklerce sırtı ateşle dağlanan,

İmanın muhafızı Habbab bin Eret’le

Hz.Peygamberin yanına gittik.

Kötü halimizi ona şikayet ettik.

Kabe'nin gölgesinde oturuyordu.

Bizleri görünce yüzünü sevinç kaplıyordu.

Yaklaşınca tebessüm edip hoş geldiniz dedi.

Gölgeye oturmamız için yer gösterip buyur etti.

Bizim için Allah'a dua et dedik.

Allah'tan bizim için yardım göndermesini istedik.

Rasulullah, şevkat ve sabırla  bizi yatıştırdı.

Önceki müminlerin yaşadığı zorlukları anlattı.

Bir adam yakalanır getirilirdi.

Kazılan bir çukura yerleştirilirdi.

Testere ile başından iki parçaya ayrılır.

Demir taraklarla eti kemiğinden sayılırdı.

Bu işkencelerde bile dinlerinden dönmezlerdi.

İmanı hiçbir dünyalığa tercih etmezlerdi.

İnancın dava önderleri hepimize örnektirler.

imanlarına zaman,mekan ve oradaki her şey şahitti.

Sabırlı olun inşaAllah bu günler geçecek,

Allah Teala bu dini kemale erdirecek.

Allah'a yemin ederek bunları söylüyorum.

Allah'a güvenerek sabırla direniyorum.

Müşriklerin baskısına maruz kaldınız.

Bu yüzden sabırsızlanıyorsunuz.

Her şeyin bir ölçüsü ve zamanı var.

Sahibimiz Allah, gerekirse yeni bir yol haritası sunar.

Öyle emniyetli güzel günler gelecek ki,

Bir binekli çok uzak ve riskli yolculuklara çıkacak

Kurdun fıtraten koyuna saldırmasından başka korkusu olmayacak.

Allah korkusunun dışında kimsede korku ve endişe bulunmayacak.

Dipnot   : Hadis-i Şerif,Buhari,Menakıb 25