Bizden evvelki milletlerden bir kral ile kâhin vardı.
Kâhin ihtiyarlayınca kraldan bir şey istedi.
Bana ölüm artık daha yakın dedi.
Bir genç gönder kâhinlik öğreteyim, faydana olur dedi.
Kâhinin yanına verilen genç her gün ona gitti.
Yolu üzerinde rabbani bir âlim zat vardı.
Bir gün ona denk geldi, yanına oturup sözlerine kulak verdi.
Söyledikleri doğru ve hakikat oluna gence çok tesir etti.
Kâhinin yanına her gidip geldiğinde
Rabbani âlime uğrardı, onunla vakit geçirirdi.
Geç kalmasına kızan kâhin onu hep paylardı.
Bu durumu da âlimle istişare edip akıllıca bir çözüm buldu.
Günün birinde ilginç bir şey yaşandı.
İnsanların yolunu kesen büyük bir hayvana rastladı.
Kâhin mi haklı âlim zat mı bunu anlayacaktı.
Eline bir taş alıp bu işin sonucunda bir karara varacaktı.
Allah'ım âlim kişi mi yoksa kâhin mi haklı?
Hangisi doğru yolu, hakikati temsil ediyordu
Eğer âlimin işlerinden razıysan taşı hayvana isabet ettir dedi.
Genç yolunu kesen, insanlara eziyet eden hayvanı öldürdü.
Halkın ciddi bir sorunu halledilmiş oldu.
Olan biteni olduğu gibi rabbani âlime anlattı.
-Yavrucuğum, artık sen benden üstünsün dedi.
-Sen samimiyetimle yüksek derecelere erişmişsin
Sünnetullah gereği büyük imtihanlardan geçeceksin.
Genç adam, Allah'ın izniyle şifa vesilesi olmuştu.
Allah'ın izniyle körlerin gözünü açılmasına,
Alaca hastalarının iyileşmesine vesile olurdu.
Kralın meclis arkadaşlarından biri gencin methini duydu.
Birçok hediyelerle iyileşmek için yanına koştu.
Körlüğümü iyileştirirsen hediyeler vereceğim dedi.
Genç, ben şifa veremem, bir şey iyileştiremem.
Allah’tır iyileştiren ve her türlü şifayı veren dedi.
Sen, Allah'a iman edersen ben de senin için Allah'a dua ederim.
Şifayı Allah'tan başka kimse veremez.
Allah isterse verir, gözün açılır dedi.
Gözü iyileşince arkadaşı kralın yanına gitti.
Kral kim iyileştirdi seni deyince arkadaşına?
-Rabbim beni iyileştirdi dedi.
-Kral senin benden başka Rabbin mi var deyince
Benim de Rabbim senin de Rabbin Allah'tır dedi.
İlahlık iddiasında ki zalim kral adama işkence etti.
Nice acılardan sonra adam, o gencin yerini söyledi.
Kral, gence şifan ve sihrin iyi dereceye gelmiş dedi.
Mümin genç, sihrim yok; şifayı da veren sadece Allah'tır dedi.
Bu sözlere kızan Kral, gence devamlı işkence etti.
Genç, en sonunda rabbani âlimin yerini söyledi
Dininden dön, yoksa öldürüleceksin dendi.
Kabul etmeyince baştan aşağı testereyle iki parça edildi.
Zalim Kral, kör iken iyileşen meclis arkadaşını getirtti
Dininden dönmesi tehdidi ona da yönlendirildi.
O da rabbani âlim gibi inancından, davasından dönmedi.
Onun da vücudu başından testereyle kesilince her parçası bir yana devrildi.
Dininden dönme tehdidi genç mümine yönlendirildi.
Mümin genç de âlim ve kralın eski arkadaşı gibi direndi.
Kral, bu genci dağa götürüp en tepeye çıkarın,
İnancından dönmezse aşağı yuvarlayın dedi.
Mümin genci götürüp dağa çıkardılar
Allah'ım bunların hakkından gel bedduasına sebep oldular.
Allah’ın izniyle deprem oldu,
Dağ sarsıldı, hepsi aşağı yuvarlandı.
Genç mümin, yürüyerek kralın yanına vardı.
Kral bunun üzerine genci başka bir grup arkadaşına teslim etti.
-Bu genci gemiye koyup denizin ortasına götürün.
Dininden dönerse bana getirin, dönmezse denize atın.
Allah'a dua ederek bunlardan da kurtulur genç mümin.
Zalim kralın yanına geri gelip karşısına dikilir.
Çaresizlik ve sinirden çıldırmaktaydı zalim.
Genç dedi ki beni öldürmenin yalnız bir yolu var bilin.
Söylediğim işleri yapmadıkça beni öldüremezsiniz
Ben var oldukça sen ve avanen de rahat edemezsin.
Tüm halkı geniş bir meydana toplayacaksın.
Beni de bir hurma kütüğüne bağlayacaksın.
Oklardan birini alıp yayın ortasına yerleştirince
Bu gencin Rabbi olan Allah'ın adı ile diyeceksin.
Yoksa ne beni öldürebilirsiniz
Ne de sizler rahat edebilirsiniz.
Zalim kral, denilenleri harfiyen yaptı.
Bu gencin Rabbi olan Allah'ın ismiyle dedi ve oku attı.
Genç şehit, halkın imanla dirilişine vesile oldu.
Şehit olurken halkın hidayetine sebep oldu.
Halk hep bir ağızdan bu gencin Rabbine iman ettik dediler.
Zalim kralın korktuğu asıl şimdi başına geldi.
Halkın bu olayla gözleri açıldı.
Krala kul olmaktan kurtuldular hep beraber.
Allah'a kullukla hidayeti bulup şereflerini yükselttiler.
Onlar imtihanlarını güzel verdiler.
Zalimin zulmünü arttırarak devam ettirdi.
Sokak başlarına hendekler açtırdı.
İnsanları ateş dolu kuyularda yaktırdı.
İman ve insanlık tarihi böyle günlere de şahitlik etti.
Dipnot :Hadis-i Şerif,Müslim ,Zühd,73
Yorumlar
Kalan Karakter: