Evet ile başladığım çok yazım olmuştur aslında. Ama klasik olmayı seviyorum. Hatta bu klasikliğe dostlarım yatarken gömleğini ceketini çıkarıyorsun değil mi diye espri de yapıyorlar.
Geçen hafta ki yazım çok okunanlar arasında yerini almış bir yazı. 2004 yılında yazdığım “Modern Çağın Modern Fetvası Dinler Arası Diyalog Safsatası” yazısından sonra ilk üç arasında yerini alır.
Kıymetli Valimizin de yazıyı dikkate değer alıp daire müdürlerine PDF formatında yollatması da bizleri hem onure etti hem de yanlış yapmadığımızın delili olmuş oldu kendisine bu ince hassasiyeti içinde teşekkür ederim.
Yazımızın başlığına gelince bildiğimiz bir atasözü. Atasözlerini çok severim günlük hayatta da çok kullanırım bunu bilmeyen kalmamıştır. Buna farklı örnekler de verebiliriz. Gömleğin en üst düğmesi yanlış iliklenirse tüm düğmeler yanlış devam eder. Kılavuz diyerek diğer atasözlerini de size bırakıyorum ki birazcık beyin jimnastiği yapmış olursunuz.
Bu sefer yazının içinde bir fotoğraf paylaşacağım normalde bu benlik değil geçen hafta ki yazım da da elimde fotoğraf olmasına rağmen paylaşmamıştım ancak bu daha mahrem bir konu olmasına rağmen bu kadar rahat ifşa edilebilir olması beni son derece rahatsız ettiği için bir istisna yapmak istedim.

Yazımın başlığında da dediğim gibi aslında çok da kasmamak lazım geldiğini sonradan fark ettim. Sonuçta balık baştan kokmuştu. Çocuğunu kırmızı plakalı makam aracı ile okula bırakan Celal Bayar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Ataç’ın Üniversitenin hastanesine yani Hafsa Sultan Hastanesine Başhekim olarak atadığı Prof. Dr. İsmet Topçu’da hasta mahremiyetini hiçe sayarak sosyal medya hesabı Facebook’tan 30 Nisan 2020 tarihinde herkese açık olarak ameliyathane de bir hastanın bacağı komple batikonlanmış şekilde körün gözüne sokarcasına havaya kaldırılmış fotoğrafı rahatlıkla paylaşabiliyor.
Alanında uzmandır alanında bir numaradır Türkiye’de eşi benzeri yoktur bunlar benim için kriter değil. Kişinin önce mahremiyeti bilmesi lazım.
Şimdi soruyorum size bu fotoğrafta ki sizin bir yakınınız olsa siz hoşnut olur musunuz? Aklı başında olan kimsenin böyle bir paylaşıma izin vereceğini zannetmiyorum.
Bu paylaşım etik değildir. Bu zihniyet etik değildir. Hipokrat yemini eden bir doktorun hastasının iznini bırakın isteği dahi olsa ki olamaz hadi oldu diyelim böyle bir fotoğraf karesini mal bulmuş bağribi gibi paylaşması hiç hoş değildir.
Ama işte balık baştan bir kere kokmuş bundan sonra ne kadar tuzlasanız da bu koku çıkmaz.
Hastaların mahremiyetine kendi mahremiyeti gibi dikkat eden doktor ve yöneticilerin çoğalmasını umut ederek bundan sonra hastaneye gittiğimiz de acaba demeden doktorlara kendimizi teslim edebileceğimiz vicdanlı ve düşünceli sağlık personellerine rast gelmeniz temennisiyle.
Selam Dua ve Muhabbetle.
Geçen hafta ki yazım çok okunanlar arasında yerini almış bir yazı. 2004 yılında yazdığım “Modern Çağın Modern Fetvası Dinler Arası Diyalog Safsatası” yazısından sonra ilk üç arasında yerini alır.
Kıymetli Valimizin de yazıyı dikkate değer alıp daire müdürlerine PDF formatında yollatması da bizleri hem onure etti hem de yanlış yapmadığımızın delili olmuş oldu kendisine bu ince hassasiyeti içinde teşekkür ederim.
Yazımızın başlığına gelince bildiğimiz bir atasözü. Atasözlerini çok severim günlük hayatta da çok kullanırım bunu bilmeyen kalmamıştır. Buna farklı örnekler de verebiliriz. Gömleğin en üst düğmesi yanlış iliklenirse tüm düğmeler yanlış devam eder. Kılavuz diyerek diğer atasözlerini de size bırakıyorum ki birazcık beyin jimnastiği yapmış olursunuz.
Bu sefer yazının içinde bir fotoğraf paylaşacağım normalde bu benlik değil geçen hafta ki yazım da da elimde fotoğraf olmasına rağmen paylaşmamıştım ancak bu daha mahrem bir konu olmasına rağmen bu kadar rahat ifşa edilebilir olması beni son derece rahatsız ettiği için bir istisna yapmak istedim.

Yazımın başlığında da dediğim gibi aslında çok da kasmamak lazım geldiğini sonradan fark ettim. Sonuçta balık baştan kokmuştu. Çocuğunu kırmızı plakalı makam aracı ile okula bırakan Celal Bayar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Ataç’ın Üniversitenin hastanesine yani Hafsa Sultan Hastanesine Başhekim olarak atadığı Prof. Dr. İsmet Topçu’da hasta mahremiyetini hiçe sayarak sosyal medya hesabı Facebook’tan 30 Nisan 2020 tarihinde herkese açık olarak ameliyathane de bir hastanın bacağı komple batikonlanmış şekilde körün gözüne sokarcasına havaya kaldırılmış fotoğrafı rahatlıkla paylaşabiliyor.
Alanında uzmandır alanında bir numaradır Türkiye’de eşi benzeri yoktur bunlar benim için kriter değil. Kişinin önce mahremiyeti bilmesi lazım.
Şimdi soruyorum size bu fotoğrafta ki sizin bir yakınınız olsa siz hoşnut olur musunuz? Aklı başında olan kimsenin böyle bir paylaşıma izin vereceğini zannetmiyorum.
Bu paylaşım etik değildir. Bu zihniyet etik değildir. Hipokrat yemini eden bir doktorun hastasının iznini bırakın isteği dahi olsa ki olamaz hadi oldu diyelim böyle bir fotoğraf karesini mal bulmuş bağribi gibi paylaşması hiç hoş değildir.
Ama işte balık baştan bir kere kokmuş bundan sonra ne kadar tuzlasanız da bu koku çıkmaz.
Hastaların mahremiyetine kendi mahremiyeti gibi dikkat eden doktor ve yöneticilerin çoğalmasını umut ederek bundan sonra hastaneye gittiğimiz de acaba demeden doktorlara kendimizi teslim edebileceğimiz vicdanlı ve düşünceli sağlık personellerine rast gelmeniz temennisiyle.
Selam Dua ve Muhabbetle.