Gençlerin Dinden Uzaklaşması ve Çözümü
Gençlik; yarınlardır, umuttur gelecektir.
Gençliğe değer, yarınlara yatırım; Gençliği ihmal, geleceği heba etmektir.
Muhakkak ki gençlik nimeti insan hayatının en kıymetli dönemidir. Gençlik dönemi iki tarafı da keskin bir bıçak gibidir. Gençliğin kendisine ve geleceğe verebileceği zararlardan korunmak için çok dikkat edilmesi, tedbirler alınması gerekirken diğer yandan hem de istifade edebilmek için çok iyi yönetebilmek gerekir. Gençliğin kendine has yapısı, özellikleri, dinamizmi, yeniliği, değişimi, çözümü, bilgisi, araştırması, sorgulaması, tartışması, aykırılığı, özgürlüğü, beklentisi, duyguları, düşünceleri, idealleri var.
Gençlik, iletişim ve ulaşım alanlarındaki gelişmelerle birlikte artan küreselleşme neticesinde istediği her türlü bilgi, belge ve kaynağa ulaşabilmektedir.
Gençliğin ihtiyacı, talebi, ilgisi, merakı geleceği ilgilendirdiğinden dünyadaki arz-talep dengesinin gereği olarak birçok şeyin yapılmasında, değişim ve dönüşümünde başat rol oynamaktadır. Muhtemelen 20 yıl sonra bugünün gençleri olan kişiler, bürokrasinin birçok karar organında olduğu gibi eğitimde, sanayide, ticarette, siyasette, dini hayatta, sanatta, edebiyatta, bilimde, teknolojide, sporda, müzikte, tiyatroda, felsefede ve yaşamın diğer alanlarında etkili olacaklardır.
Gençlerin dinden uzaklaşmaları meselesi ise çok yönlü, çok nedenli, çok problemli, çok değişkenlidir.
Dinden uzaklaşmanın başlıca sebeplerini sıralayacak olursak:
Doğru din ve kaynağa ulaşmamak
Bilgisizlik
Yanlış kaynaklar
Eksik bilgiler
Dünyevileşme
Kötü örnekler
Olumsuz propaganda
Ahlakı hakim kılmama
Bireysel ibadetlerin toplumsal sorumlulukların önüne geçirilmesi
Fırkacılık,mezhepçilik,meşrepçilik,grupçuluk…
Geleneğin din zannedilmesi
Yanlış uygulamalar
Dinin çıkar amaçlı kullanımı
Baskı,dayatma,zorlamalar
Cinsiyetçi söylem ve eylemler
Şiddet severlik
Nefret söylemi
Aklın kötülenmesi ve değersizliği
İlkesizlik
Dar görüşlülük
Tek tipçiliğin dayatılması
Toplumsal güven kaybı
Samimiyetsizlik
Adaletsizlikler
Adaletsizliklere sessiz kalınması
Tarafgirlik
Ata,kültür kutsayıcılığı
Yanlışlarda hikmet arama
Dini bilimle çatıştırma
Gerçeklerden ve hayattan kopuşluk
Aile ortamı
Akran grupları ve sosyal çevre
Kurumsallaşan dini yapıların yanlışları
Tv,medya,internet,tiktok,youtube vb yanlış ve konrolsüz kullanımı
Zararlı yayınlar
İdeoloji ve izimlerin propagandaları
Sorumsuz ve sınırsız yaşamın cazibesi
Tembellik, kolaycılık
Anlam ve amaç yoksunluğu…
…
Bütün bu sebepleri sayıp sıraladıktan sonra ümitsizliğe kapılmayalım ve Rahman Allah,Kur’an-ı Kerim’de tüm insanlığa seslenerek şöyle buyurur:
Ey insanlar! İşte size Rabb’inizden bir öğüt, gönüllerdeki tüm hastalık ve dertlere kesin bir şifâ ve müminler için bir yol gösterici ve rahmet kaynağı olan Kur’an gelmiş bulunuyor! Yunus 57
Her şeyden önce, gençleri canımızdan daha ehemmiyetli bilerek emanetlerimizin psikolojik ve sosyolojik yapısını ve eğilimlerini dikkate alarak, Kur’an aydınlığında yetiştirmek zorundayız; zira bütün batıl ve hastalıklı inanç ve izimlerin ilacı Allah’ın ayetleridir. İnsanları en iyi tanıyan Allah, insanların nasıl yaşaması gerektiği hususunda talimatname (Kur’an) göndermiştir. İşte o talimatname doğru anlaşılıp doğru anlatılırsa, insanların batıla kayması kolay olmayacaktır. Bunun için de öncelikle ailelerin, eğitimcilerin, insanımızın hayatında karar alma noktalarındaki söz sahibi olan herkesin doğru kaynak olan Kur’an-ı Kerim ve değerleri eğitiminden geçmesi gerekir.
Selam , dua ve muhabbetlerimle…
A.Erkan FURKANOĞLU
10.03.2023 Manisa
Yorumlar
Kalan Karakter: