Bayram Kimin?

Ramazan ayını diğer aylardan üstün kılan Allah’ın insanlığa son ilahi kelamı ve mucizesi olan
Kur’an ı Kerim’in indirilmeye başlanmasıdır. İnsanlık tarihinin en büyük ve önemli hadisesi olan
vahyin inişi Aziz Kur’an’da şöyle ifade ediliyor:

Oruç tutmanız gereken o sayılı günler) Ramazan ayıdır ki insanlara yol gösteren (kılavuz
olan),rehberlik eden, doğru yola ait apaçık delilleri içeren, eğriyi doğrudan, hakkı bâtıldan, imanı
küfürden, helâli haramdan ayıran Kur'an o ayda indirilmiştir.

Bundan dolayı, sizden kim bu aya erişirse, orucunu tutsun. Ancak hasta veya seyahatte olan,
başka günlerde (aynı sayıda oruç tutsun). Allah sizin için kolaylık diler, zorluk çekmenizi istemez. Bu
da oruç günlerini tamamlamanız ve size doğru yolu gösterdiğinden dolayı Allah'ı yüceltmeniz içindir.
(Allah) şükredesiniz diye (size) bu kolaylığı gösterir. Bakara 185

Muhakkak ki bayram en çok Kur’an ı Kerim’i okuyan, anlayan, yaşayan, hayatına yansıtan ve
başkalarının hayatına yansıtması için tebliğ eden, örneklik oluşturan, Kur’an’ın razı olduğu, Kur’an
dostlarının hakkı ve bayramı olur.

Bayram en çok Kur’an ı Kerim’in ilklerini yeryüzüne hâkim kılmak, Aziz Kur’an’ın murad ve
maksadlarını gerçekleştirmek için ilmiyle, malıyla, canıyla ve her türlü imkânlarıyla samimi ve yoğun
gayret gösterenlerin bayramı olur.

Bayram yetimleri, fakirleri, miskinleri, yoksulları, düşkünleri, borçluları, mağdurları, yolda
kalmışları, gönülleri İslam’a ısındırılacakları, fisebilillah bir şekilde Allah’ın rızası ve muradı
yeryüzünde gerçekleşsin diye gayretle çalışma yürütenleri sevindirenlerin hakkıdır.

Bayram, dezavantajlı insanları en çok sevindirenlerindir.

Bayram, sevindirmenin sevinmekten daha büyük bir değer olduğuna inanan ve bunun gereğini
yerine getirmek için gayret gösterenlerin hakkıdır.

Bayram, hayatın anlam ve amacının çokça unutulduğu ahir zaman olan günümüzde insanlara
hayatın hakiki anlam ve amacını kavratanların hakkıdır.

Bayram, Ramazan’da oruçla kazandıklarını hayatın tümüne yansıtanların hakkıdır.

Ramazanın ve orucun maksadı sorumluluk bilinci olan takvaya ulaşabilmek için sakınmak ve
korunmaktı. Bayram en çok sorumluluk bilinciyle davranmayı başaranların hakkıdır.

Ramazan ve oruç fedakarlıktı, feragattı . Fedakârlığı Allah için en çok yapanların hakkıdır
bayram sevinçleri.

Ramazan ve oruç riyanın karışmadığı ve yapay davranışların bulaşmadığı en samimi
ibadetlerden olduğu için bayram en samimi müminlerin hakkıdır.

Tüm çeşitleriyle kötülük, yalan, iftira, dedikodu, haksızlık, kandırma… her türlü yanlış ve
haram olan her şey insanı bozduğu gibi orucu da katlettiğinden bunlardan en fazla sakınanların
hakkıdır en güzel bayram sevinçleri.

Ramazan ve orucun amacı istiğfarla arınma, temizlenme; Tövbeyle hakka, dosdoğru yola
yönelme olduğundan bunları en çok yapanlar bayram huzurunu en çok hak edenlerdir.

Ramazan ve orucun bir maksadı da empatiyle diğerkâmlıktır. Bayram da başkalarının acılarını
paylaşarak azaltanların, moral verenlerin, tebessüm ettirenlerin, yük alanların hakkıdır.

Ramazan ve oruç insanı heva, heves ve nefsinin kulu olmaktan koruyarak özgürleştirdiğinden
bayram sevinçleri de Allah için nefsani isteklerine teslim olmayanların hakkıdır.

Oruç tutmak nefsine hâkim olarak kendini tutmak olduğundan bayram da kendini Allah için en
çok tutanların hakkıdır.

Ramazanla oruç yoğun bir ruhi eğitim ve tekâmül kampı olduğundan oruçla terbiye olanlar,
ibadet ve kullukla manevi inkişaflara nail olanlar bayramın maddi sevinçlerini de en çok hak
edenlerdir.

Oruçla korunabilmemiz için tüm yapı, organ ve azalarımızla birlikte duygu ve
düşüncelerimizin de ihsan şuuruyla kullukta kararlı olma halini sürdürmek hem dünyada hem de
ahirette bayram ettirir inşaAllah.

Başlı başına bir müfredat, okul, disiplin olan oruca küçük şirk olan riya ve gösteriş
bulaştırmayanlar dünyada maddi/manevi nimetlerle ahirette de Cennet ödülüyle bayram yapar.

Oruç âlemlerin Rabbi olan Allah'ın verdiği sorumluluk, bayram ise rahmetiyle verdiği
dünyadaki ödüldür. Orucun ahiretteki ödülünü, karşılığını melekler yazmaktan aciz kalırken yalnızca
Allahu Teâlâ orucun değerini takdir eder.

Dünyadaki ve her günde tekrar edecek bayram için: Hz. Ali’ye sormuşlar; Bayram nedir?
"Günahsız geçen her gün bayramdır" demiş. (Hz. Ali r.a)

Dünya ve ahiretteki bayramlar için Allah’ın Rasulu Hz. Muhammed (asv)’ in eğitiminden
geçip terbiyesinde yetişen ve vahyin güzide talebesi Enes Bin Malik (r.a) diyor ki:

Müminin hususi bayramı beştir:
1- Günah işlemeden geçirdiği her gün bayramdır.

2- Kişinin şeytanın hilesinden emin olup iman ile ruhunu, ruhun sahibi Allah’a teslim ettiği gün.
3- Kıyametin korku ve dehşetinden emniyetle geçtiği gün.
4- Cehennem ve azabından kurtulup Cennete girdiği gün.
5- Allahu Teâla’yı razı etmiş ve razı olmuş olarak Cennet’te de Cemalullah ’ı müşahede şerefine erdiği
gün.

Asıl bayramımız da:
“Rabb'imiz Allah'tır.” deyip, dosdoğru olanlara gelince, onlara melekler gelerek:
Korkmayınız, üzülmeyiniz, size söz verilen cennetle sevinin, biz dünya hayatında da, ahirette de size
dostuz. Burada, canlarınızın çektiği, umduğunuz şeyler, bağışlayan ve acıyan Allah katından bir
ziyafet olarak size sunulur diyerek inerler. Fussilet 30-32 ayetlerine muhatap olmaktır.

Yine Rabb’imizin sonsuz ve sınırsız rahmetiyle şu ilahi müjdesine nail olmaktır asıl bayram:

Ey huzura kavuşmuş insan! Sen O'ndan hoşnut, O da senden hoşnut olarak Rabbine dön.
(Seçkin) kullarım arasına katıl ve cennetime gir! Fecr 27-30

Tam bir teslimiyetle Rabb’ine yönelmiş, huzurunu Allahu Teâlâ’nın rızasına uygun olarak
yaşamakta bulmuş olan en büyük bayrama kavuşmuş olandır.

Selam,dua ve muhabbetlerimle…

Kur’an /Ramazan Bayramı , Manisa, 3.5.22