Anlam krizlerini çözmeyen insanlar şu sıkıntıları yaşar:
Kendini yalnız, tek başına ve çaresiz hisseder.
Kendisine ve her şeye yabancılaşma sürecine girer.
Belirsizlikler içinde kaybolur.
Hayatı kaosa dönüşür.
Sahipsizlik ve güvensizlik duygusuna kapılır.
Huzur ve saadeti bulamaz.
İnsanın anlam krizlerinin çözümü için akıl, bilim, felsefe ve dinin tüm imkânlarını değerlendirmek lazım.
İnsan hayatında ve pozitivizmin etkisini en yoğun hissettirdiği günümüzde akıl, bilim ve felsefe her şeye bir açıklama getirmekle beraber İnsanın anlam krizlerinin çözümü her şeyi anlamlandıran dindir.
Dinin verdiği anlam da zaten aklın ve bilimin açıklamalarını yok saymayıp dışlamadığı gibi tamamlayıcı unsur olarak görür.
Bütün ilahi dinler, ilahi kitaplar ve elçiler insanlığı anlam krizlerinden kurtarmak ve muhafaza etmek için gelmiş ve mücadele vermiştir.
İnsan kendisinin ne olduğunu
Nereden geldiğini
Nereye gideceğini
Niçin yaratıldığını ve kendisini nelerin beklediğini derinlemesine sorgulamalı ve tatmin edici cevaplarla anlam krizinden kurtulmalıdır.
Bütün bu soruların da sorunların da krizlerin de cevaplarını ve çözümlerini ancak Rabbimizde buluruz.
İnsanın kendisini yaratan, yaşatan ve rızıklandıran Rabbine gereği gibi inanıp güvenmesi anlam krizlerini çözmesini sağlar.
Ben neyim? Ve diğer anlam krizi sorularının mutmain kılan cevapları ve çözümü Alemlerin Rabbi olan Rahman Allah’ımızda,kitabımız Kur’an-ı Kerim’de ve tüm insanlığın rehberi ve önderi Rasulullah Hz.Muhammed (sas)’in insanlığa örnek uygulamalarındadır:
Biz insanı, yaratılış amacını gerçekleştirmesi için ihtiyaç duyduğu her türlü zihnî ve bedenî özelliklerle donatarak, varlık mertebelerinin en yükseğine çıkabilecek bir yetenek ve kapasitede, yani, olabileceği en güzel biçimde yarattık. Rahman Allah insanı en güzel bir biçimle birlikte en güzel duygularla, ilâhî ahlâk ile ahlâklanacak güzellikte, hayat şartlarına katlanabilecek, dünyadaki sorumluluğunu üstlenebilecek mükemmeliyette imkân ve kabiliyetlerle yarattı.
Andolsun ki biz, Âdemoğlunu (pek çok meziyetlerle donatarak) üstün konuma getirdik. Ona karada ve denizde (çeşitli araçlarla yolculuk yapma imkânı) bahşettik. Onu tertemiz besinlerle rızıklandırdık ve onu yarattığımız akıllı varlıkların pek çoğundan üstün kıldık.
İnsan sıradan olmadığı gibi pek çok niteliklerle donatılmış ve diğer varlıklardan üstün konuma getirilmiştir. Güneş, yıldızlar, ay, dünya ve dünyadaki bütün canlı cansız varlıklar senin emrine âmâde edildi.” Acaba neden? Bütün bunlar sana hizmet ederken senin yapman gereken hiçbir şey yok mu? Eğer sadece yemek-içmekse, gezmek tozmaksa, çoğalıp yaşamaksa maksadın bunu hayvanlar zaten yapıyor.
İnsan olmanın gereğini yerine getirmek isteyenlerin yapacağı iş: Hiç zaman kaybetmeden düşünmeli ve yaratılışıyla örtüşen bir kişilik ve güzel ahlak örnekliği ortaya koyarak diğer canlılardan farkını ispat etmelidir ki Rabbimizin nazarında bir önem ve değer kazansın.
İnsanın anlam krizlerinin çözümü, hayatı her yönüyle doğru anlamak ve anlamlandırmaktır.
Hayatın anlamı ve krizlerin çözümü:
Allaha gereği gibi inanıp güvenmektir,
Bireysel ve toplumsal olarak faydalı işler yapmaktır,
Güzel ahlakla örneklik oluşturmaktır,
Erdemli davranışlar yapmaktır,
İyilikte ve hayırlı işlerde yarışmaktır,
İnsanlığa bıraktığı faydalı eserlerle kalıcı olmaktır,
Her an ve her yerde muhtaç olduğumuz, sahibimiz Rahman Allah’ı razı etme gayretinde olmaktır.
Selam, dua ve muhabbetlerimle...
Erkan FURKANOĞLU
İzmir / 08.02.2025
Yorumlar
Kalan Karakter: