Türk siyasetinde eskiden klişe olmuş bir söz vardı. Atadan deden kalma biz şu partiliyiz veya bu görüşteyiz. Yeni yetişen gençler dedelerinin ve atalarının partileriyle gurur duymuş, atalarının misyon ve vizyonu, gelecek nesilleri de etkisi altına almıştır. 
 
Bu görüş günümüzde artık çok deforme oldu. Artık insanlar siyaseti ve siyasete atılmayı ülkeye ve o şehre hizmet etmeye değil, kendi içine düştükleri girdaptan kurtulma aracı olarak görmeye başladı. Yani  burada artık ne görüşün ne de bir misyonun hiç bir etkisinin kalmadığını görüyoruz. 
 
 Manisa siyaseti de son zamanlarda iyice karıştı. Kim kimin adayı olmuş,kim hangi partiye geçmiş, eski falanca partili başka partiden aday olmuş,bunun artık hiç bir önemi yok. Artık ne bir partinin, ne de bir görüşün değeri var. Yıllarca aynı partide bulunmuş, hizmet etmiş birisi, partisinden aday gösterilmeyince hemen küsüyor ve ilk iş olarak partisinden ayrılıyor. Hele hele başka partiden de gel bizden aday ol gibi teklifler de almışsa, değme keyfine. O zaman gözlerine perde iniyor ve tüm siyasi görüş ve hizmetleri bir kenara itip, karşı partinin kollarında buluyor kendini.
 
ORKUN ŞIKTAŞLI, YILLAR SONRA NİHAYET ADAY
 
Hal böyle olunca kim bana Manisa'daki siyaseti ve siyasetçinin görüşünü,vizyonunu açıklayabilir sorarım size? İyi parti, Chp adayı sayın Orkun Şıktaşlı, 17 yıllık Ak parti döneminde Şıktaşlı'nın aday olmadığı hiç bir seçim neredeyse yok gibi. Milletvekili seçimlerinde aday, belediye seçimlerinde aday, sonra Ak partiden istifa, Mhp'li olan Büyükşehir belediyesinde görev almalar. Hadi sana yıllardır hizmet ettiğin Ak parti görüşü ters geldi. Büyükşehir'e geçtin, e sonra ne oldu ki halen Büyükşehir belediyesinde iken İyi parti ve Chp'nin gel bizim adayımız ol demesiyle kendini İyi Parti'nin kollarında buldun. Ve şimdi oradan adaysın. Yani İyi parti ve Chp'den. Şimdi soruyorum, Ak partiyle başlayan hizmet sürecinden Büyükşehir'e, oradan İP ve Chp'ye yani bu yolda uğramadığınız parti kalmadığına göre sizce Şıktaşlı'nın görüşü hangi partiye daha yakındır?
 
CENGİZ ERGÜN, MANİSA SİYASETİNE YÖN VEREN EN BÜYÜK AKTÖR.
 
Ak Parti'nin onca çabalarına rağmen ve Manisa'da 5 Milletvekili bulunmasına karşın aday çıkaramaması büyük talihsizlik. Mhp ve Ergün'ün ısrarla Manisa'yı istemesi, Ak parti tabanının biz Ergün'e destek vermeyiz açıklamalarına rağmen yine de Manisa'yı almaları Ergün'ün Manisa siyasetindeki etkisini gösteriyor. İşin garibi İyi Parti'nin Büyükşehir adayına baktığımız zaman  Mhp ve Ergün'e yakın bir isim  olması dikkatlerden kaçmıyor.
 
Şimdi düşünün, sayın Şıktaşlı şu an Büyükşehir belediyesinde görevli. Ve aynı zaman da İP ve Chp'nin büyükşehir belediye başkan adayı.  Olur mu? Olabilir. Manisa gibi küçük bir yerde siyasetçi bir yıl içinde üç parti değiştirebiliyorsa ve bu geçişlere saygı duyuluyorsa tabi ki de olabilir.
 
Evet, sözün özü belli aslında, Manisa siyasetinde kim kime, hangi parti neye hizmet ediyor belli değil. Oysa siyaset ve partiler,  bir misyon üzerine kurulmalıdır. Parti tüzüklerini okumadan, partinin hangi görüşü savunduğunu bilmeden daldan dala atlayan kuş misali parti değiştirilmez. Değiştirilmemelidir. Bir siyasetçi partisini ya partisinin bizzat kendi iç tüzüğüne aykırı hareket etmesi veya ülke menfaatlerine aykırı hareket etmesinden dolayı terk edebilir.Bunun dışındaki değişimler açıkçası daha çok o siyasetçinin kendi menfaatleri doğrultusunda hareket ediyor imajını uyandırır.
 
Saygılar