Beni çoğu zaman iktidar yanlıları arkadaşlarım eleştiriyor. Neden hep muhalaefetlik
yapıyorsun diyorlar. Haklılık payları var çünkü şu an ülkemizi yöneten iktidar belli. Bu
durumda benim kalkıpta muhalefet partilerini eşeltireceğim yok tabiki.
Az önce okuduğum haber ne parayla, ne kaynakla, ne vizyonla ilgisi yok. Okuduğum
haberin çözüme kavuşması için Tarım bakanının sadece bir talimatı yeterli. Yani çiftçi
kardeşlerimizi derinden sarsan Ziraat bankası ve Tarım kredi kooparatiflerinin almış
oldukları faiz arttırımı kararı.
ÇİFTÇİYE KARŞI HİÇ Mİ VİCDANINIZ YOK?
O kadar pandemi süreci yaşandı sıkıntılı günler geçirildi. Ama çiftçimize tek bir yardım ya
da onu rahatlatacak bir kanun çıkarılmadı. Sanayicisinden tutun, işçisine ve esnafına
kadar ufak tefek gönül alma yardımlar yapıldı ama şu üvey evlat muamelesi gören
çiftçimize bir destek bile yapılmadı. Oysa yapılması gereken çok basit. Çiftçi sanayici gibi
kerdiler, destekler istemiyordu. İstedikleri tek şey, Tarım kredi borçlarının
yapılandırılması ve ziraat bankası borçlarının taksitlendirilmesi ya da ötelenmesi.
Eyyy vekiller!!! Tarım kredi halkı soyuyor. Almış olduğu kararlar devletimizi bile hiçe
sayıyor. Tarım kredi borcundan dolayı tarktörünü satan çiftçimizi hatırlayın, hiç mi
yüreğiniz sızlamıyor. Binlerce çiftçilik yaparak geçinen aileler, Tarım kredinin keyfi
uygulamaları altında inim inmim inlesin mi? bu konuda çiftçi kollanmayacaksa ne zaman
kollanacak soruyorum?
Unutmayın!! çiftçi biterse hepimiz biteriz. Yasaklar başladığında kimse ı phone
kuyruğuna ya da elbise sırasına girmiyor. Herkes marketleri talan edip yiyecek ve içecek
almanın derdine düşüyor. Kim açlık ve susuzlukla sınanmak istemiyorsa, çiftçisine ve
üreticisine sahip çıksın.
SİYASETTE KELİMELER ARTIK SANSÜRSÜZ ÇIKIYOR
Başımıza geçip ülkenin ve milletin derdini çözsün ve çözümler bulsun diye seçtiğimiz
siyasiler, o kadar siyaset ağzını bozdu ki, artık nerdeyse küfür ve aşağılama olmadan
konuşamaz hale geldiler. Üstelik bunları en üst kademedekiler yapıyor. Nezaketten uzak
söylemler, bir birlerine tahammül edememeler, toplum ve medya önünde ağzına geleni
söylemeler, tüm bunları arka arkaya eklersek elimizde sadece küfür ve yozlaşmış bir
siyaset kalıyor.
Kemal kılıçdaroğlu'nun ülkenin seçilmiş başkanına sözde Cumhurbaşkanı demesi ne
kadar doğru değil ve tasvip etmiyorsak, Cumhurbaşkanının da bay Kemal, müdür, CHP'li
zat gibi küçük düşürücü kelimelerden de uzak durmalıyız. Sonuçta rüzgar eken fırtına
biçiyor.
YILLAR SONRA NUR TOPU GİBİ BİR VERGİMİZ DAHA OLDU
Dün ofisimde oturmuş haberlere bakıyorum. Kapı açıldı ve içeriye biri girdi. Önce
maliyeci heralde dedim. Buyrun beyefendi dedim. Şehzedeler belediyesinden geldiğini
söyledi ve devam etti. 2010 sayılı resmi gazetede çıkan Cumhurbaşkanlığı kararnamesine
göre su abonesi bulunmayan işyerlerine aylık 40 tl katı atık bedeli yansıtılacakmış bunu
kabul ederseniz imza atacak, yok kabul etmezseniz size tebliğ gelecek ve zorunlu
ödeyeceksiniz diyor. Arkasından da imzalıyor musunuz yoksa imzalamıyor musunuz?
diye ısrarla soruyor. Ben de belediyelerimiz ve devletimiz bizden yeterince vergi alıyor,
hem ben iş yerimde su kullanmıyorsam bunun bana niye bir yaptırmı olsun ki. Tabiki
istemiyorum dedim.
Belediyeler raydan çıktı iyice. Şimdi size belediyelerin bir su faturasından aldıkları
kalemleri yazmak istiyorum: Kendi faturamdan örnek vermek istiyorum. 172.00 tl su
faturası. 131.12 maski bedeli, 10.49 Şehzadeler belediyesi, 9.45 büyükşehir belediye katı
atık bedeli, 18.99 ilçe belediyesi, 11,55 büyükşehir belediyesi, 10.49 KDV.
21 metreküp su * 4.46= 93.66 tl kulladığım su ücreti. Geriye kalan 78.34 tl belediyelerin
kasasına iniyor. Devletin ise buradan aldığı pay yani KDV sadece 10.49 tl. Gerisini siz
düşünün.
Şimdi kalkmış Şehzadeler belediyesi neymiş efendim ben iş yerimde su
kullanmıyormuşum diye bana her ay 40 tl katı atık bedeli ödetecekmiş. Pandemi
nedeniyle kılını oynatmayan ne esnafa ne çiftçiye uğrayıp derdini bile dinlemeyen
belediye, kendi çıkarlarına uyan kanunları hemende gözümüzün önüne sokarcasına
uyguluyor. Tabi belediyelerde parasal sıkıntılar başladı. Ne demiş atalarımız " İflas eden
tüccar eski defterleri karıştırırmış" belediyenin yaptığıda o. Yıl olmuş 2021 ve sen hala
2010 yılında çıkan vergiden medet umuyorsun. Vatandaşın ölüm kalım mücadelesi
verdiği, evine ekmek götüremeyen insanımızın kendini astığı, binlerce esnafın kapalı
olduğu bir dönemde bu verginin peşine düşmek, belediyeninde yönetimininde bittiğini
göstermekten başka bir şey değildir.
Saygılar...
Yorumlar
Kalan Karakter: