İsrail’in Özgürlük Filosu’na el koyduğu teknelerde bulunan Saadet Partisi milletvekilleri Necmettin Çalışkan ve Mehmet Atmaca ile Gelecek Partisi milletvekili Sema Silkin Ün, Tel Aviv’den Azerbaycan aktarmalı olarak İstanbul’a ulaştı. Havalimanında aileleri, siyasi parti temsilcileri ve çok sayıda vatandaş tarafından karşılanan vekillerin dönüşü, siyasi ve sivil platformlarda geniş yankı uyandırdı.
Havalimanında halka seslenen Necmettin Çalışkan, dönüşü zafer havası olarak değerlendirmeyi reddetti: “Bizler bu filolar vasıtasıyla Gazze’deki ateşkese katkı olabilmişsek bunu büyük bahtiyarlık sayarız. Hâlen Gazze’de insanlar ölüyor, savaş devam ediyor. Bugün zafer havası değil, Gazze’ye desteği yükseltme zamanıdır.” Çalışkan, filolara yönelik uluslararası destek ve sivil katkının önemine dikkat çekti ve “Bütün insanlık doğusuyla batısıyla bu davada birleşti” ifadelerini kullandı.
Gelecek Partili Sema Silkin Ün ise Sumud ve Özgürlük Filosu hareketlerinin uluslararası barış görüşmelerine etkisi olduğunu savundu; bazı devletlerin İsrail’in elini daraltacak girişimlerde bulunduğunu söyledi. Silkin Ün, siyasi partilerin ve toplumun geniş kesimlerinin gösterdiği desteği vurgulayarak, “Bu nöbeti Kudüs özgür olana kadar hep birlikte sürdüreceğiz” dedi.
Mehmet Atmaca da Akdeniz’deki seyir özgürlüğü ve bölgedeki güvenlik sorunlarına işaret ederek, “Akdeniz’in bir İsrail gölüne dönüşmesine izin verilmemeli” değerlendirmesinde bulundu. Atmaca, filonun dünyaya ve kamuoyuna olayları duyurmada önemli rol oynadığını ve Gazze özgürlüğüne kavuşana dek sivil çabaların sürmesi gerektiğini belirtti.
Karşılama töreninde Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan ile DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın da bulunması dikkat çekti; bu, Filistin meselesinde siyasi partiler arası geniş bir dayanışma görüntüsünü pekiştirdi. Havalimanındaki tepkiler, yurtiçinde siyaset üstü bir birlik çağrısına işaret ederken, dış politikada da yeni diplomatik temasların gündeme gelebileceğini gösteriyor.
Bu gelişme, sivil inisiyatiflerin jeopolitik krizlere etkisini ve hükümet-dışı aktörlerin diplomasiye katkısını yeniden tartışmaya açtı. Yerel siyaset aktörlerinin vurgu yaptığı nokta ortak: yaşananlar kutlama değil, Gazze’ye yönelen desteğin sürdürülmesi ve uluslararası kamuoyunun baskısının artırılmasıdır. Bundan sonra artacak siyasi temaslar, insanî yardımların koordinasyonu ve bölgedeki insani durumun takibi ön plana çıkacak.
Yorumlar
Kalan Karakter: