Bizler alnımızın akıyla diplomalarımızı aldık, ailelerimiz zor şartlarda bizler okuyalım, vatanımıza hayırlı evlat olalım diye bizim için ellerinden geleni yaptılar. Çalıştılar, çabaladılar, biz üniversite bitirelim diye… Bizler de ailelerimizden uzak kalarak, emekleri var diye 4 yılda mezun olduk.
Gerçek diplomalarımızla Eğitim Fakültelerinden mezun olduk. Hayalimiz mesleğimizi icra etmek, ülkenin her mecrasında gururla öğretmenlik yapmak, sorumluluğumuzu yerine getirmek idi.
Hakkımızın aslında yenilmiş olduğunu bugünlerde belgelerle ispatladılar bize. Çok güzel bir teşekkür ettiler aslında.
Bu ülkede sınav soruları çalındı, sınav soruları yandaşlara verildi. Bizleri aptal, cahil, koyun yerine koyan çakallar; benim emeğimi, ailemin emeğini, birçok atanamayan öğretmen arkadaşımızın emeğini ve hakkını hiç utanmadan, yüzleri kızarmadan yediniz.
Diyelim ki öyle ya da böyle atanamadık, ona da eyvallah.
Yine de vazgeçmedik, çünkü biz eğitimci olarak yetiştirildik.
Halk Eğitim Merkezlerinde usta öğretici olarak görev aldık.
Hiçbir özlük hakkımız olmamasına rağmen, saatlik ücret alarak, 11 ay çalışarak görevlerimizi en güzel şekilde tamamladık. Bundan da gurur duyduk.
Ne oldu?
Eğitimde “tasarruf tedbirleri” adı altında usta öğreticilerin sayısı azaltıldı, gereksiz masraf diye… Birçok öğretmen arkadaşımız işsiz kaldı.
Sonra ne oldu? Seçilenlerle devam kararı alındı, bu kez siyasi çekişmeler araya girdi. Kursların bir kısmına öğretmen vermeme, protokol imzalamama kararı alındı. Bizler de işsiz kaldık.
İşsiz kalmayalım adına kullara yalvardık. Unutulur mu? Unutulmaz…
Sonuç: Ekmek yok.
Bu ülkede KPSS sınavını kazanamadım, öğretmenlik atamam çıkmadı diye birçok öğretmen arkadaşımız intihar etti. ÖLDÜ. ÖLDÜ.
Siz bunların farkında mısınız?
Yahu siz kimsiniz Allah aşkına?
Allah’tan başka kimse kimseye rızık veremez.
Kısacası Selçuk Üniversitesi Hazır Giyim Öğretmenliği diplomamı, yaşamıma, hayatıma devam edebilmek adına elden çıkarıyorum.
NOT: Sahte değil.
Yorumlar
Kalan Karakter: