Siyasi süreçte rol alan herkesin yetkilerini ve güçlerini normal kurallara ve ahlak kurallarına aykırı olarak kullanmaları, kamu görevlilerinin, siyasetçilerin, liderlerin yakınlarına fayda sağlaması bu gibi durumlar " kamu zararına özel çıkar " sağlamaktır.

Her alanda çıkar ilişkileri,imkanlarını kendi güçlerini kullanmaya yönlendirilmiş durumdadır.

Etkin denetim mekanizmalarının olmaması, zamanında etkin denetimlerin çıkar ilişkilerine göre yapılması. Bu süreçlerde Usta Öğreticilerin süreçlerini hızlandırdı.

Usta ögreticiler yılın 11 ayi çalışıp, saat ücreti ile maaşlarını alan, 11 ay sonra sigortaları kesilip çıkışları verilen hiçbir Özlük hakkına sahip olmayan gruplardır. 

Bir çoğuda Üniversite mezunu olup üretmeye devam eden ( maaşlarını almamalarına rağmen), egitim şarttir diyen, mesleki eğitim gerekliliktir diyen gruplardir.

Engin Polat, Dilan Polat kadar seslerini duyuramadilar. Kara para aklamadılar, ürettiler üretmeye de devam edecekler, vatanına, milletine sahip çıktılar, eksiksiz vergilerini ödediler.

Yüksek enflasyonun hüküm sürdüğü ve bu duruma uyum sağlamaya çalışan memur, işçi,emekliler grubuna malesef ki yüz bin Usta ögretici de dahil olmuş durumdadır.

Günümüzde böylelikle yolsuzlukların, illegal yollarla para kazanmanın yeterince önü açılmış durumdadır.

Devletin bizlerden alacağı olduğu durumlarda gecikmeler söz konusu olduğunda alacağını faiziyle bizden almaktadır.

Peki, Usta ögreticiler alacaklarını faiziyle alabilecekler mi ?

Şu mu olmalı?

Her zaman çalışan, üreten kesimler mi hep ezilmeli? Bütün tasarruf tedbirleri bu kesimlerden mi başlamalı ?Unutmayın ki bunlari usta ögreticiler, egitimciler, eğitime gönül vermişler unutmaz.