Asgari Ücret Geçim Derdine Çözüm Değil, Sözü Bile Olmayan Bir Rakam!
2025 yılı için belirlenen asgari ücretin 22.104 TL olduğu açıklandı. İktidar, bu rakamı bir zafer olarak sunarak, "işçiye değer veriyoruz” söylemiyle halkın karşısına çıktı. Ancak gerçekten de öyle mi? Asgari ücretin yoksulluk sınırının çok altında olduğu ve geçim sıkıntısının giderek derinleştiği bu dönemde, 22.104 TL’lik bir artış neyi değiştirebilir ki?
İktidarın “seçim yatırımı” olarak sunduğu bu rakam, aslında sadece günü kurtarmaya yönelik geçici bir çözümden başka bir şey değildir. Asgari ücret, işçilerin ve emekçilerin hak ettiği bir yaşam standardına ulaşmalarını sağlayan bir araç değil, aksine, daha fazla borçlanmaya, daha fazla yoksulluğa ve daha fazla umutsuzluğa yol açan bir tuzaktır. Halkı kandırmak için atılan bu adım, yoksulluk sınırının çok uzağında bir rakamla işçilerin derdine derman olmayı vaad etmekten başka bir şey değildir.
Bugün 22.104 TL, büyük bir rekor gibi sunulsa da, gerçekten ne ifade ediyor? Asgari ücretle bir aile geçindirmek ne kadar mümkün olabilir? *Gıda fiyatlarının, ulaşım masraflarının, *barınma maliyetlerinin her geçen gün arttığı bir dönemde 22.104 TL'lik bir maaş, bir ailenin temel ihtiyaçlarını karşılamakta bile yetersiz kalıyor. Elektrik, su, doğalgaz faturaları, gıda fiyatları, okul masrafları, ulaşım giderleri gibi her geçen gün artan harcamalar, bu maaşla geçinmeyi neredeyse imkansız hale getiriyor.
Peki ya kiralar? Bir kiralık evin fiyatı, asgari ücretin neredeyse üç katı kadar olabiliyor. İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük şehirlerde kiralar, yemek, temizlik, ulaşım gibi temel ihtiyaçlarla birleşince, asgarinin yetmesi tamamen hayal oluyor. 22.104 TL'yi ne kadar bölsek de, ne yazık ki bu herkesin hakkı olan bir yaşam standardını sağlayabilecek bir tutar değil. İktidar, halkın gözünü boyamak için bu tür rakamlar açıklayarak, gerçek sorunları görmezden geliyor.
Asgari ücretin artırılması her ne kadar yükselmiş gibi görünse de, bu artış, gerçek bir iyileştirme değil, sadece göstermelik bir adımdır. İktidar, halkı kandırarak bu artışı bir zafer olarak sunmaya çalışıyor. Ama bu zafer, halkın geçim derdini çözmekten çok uzak. Asgari ücretle geçinmek, yoksulluk sınırının çok daha altında kalan bir maaşla hayatını devam ettirmeye çalışan milyonlarca insanın karşı karşıya kaldığı gerçek bir felakettir.
İktidar, bu artışı “büyük bir başarı” olarak tanıtmakla yetiniyor, ama gerçekten halkın ne kadar zor durumda olduğunu anlamaktan çok uzak. Bir evin kirası, ailelerin gıda ihtiyacı, sağlık harcamaları ve eğitim masrafları göz önünde bulundurulduğunda, 22.104 TL hiçbir anlam taşımıyor. Bu maaşla, insanlar geçim derdinden başka bir şey düşünemez hale geliyor.
Muhalefet Nerede?
Şimdi, muhalefet... Ne yazık ki, muhalefet partileri, bu durumu en az iktidar kadar görmezden geliyorlar. Yoksulluk sınırının altında yaşayan milyonlarca işçinin haklarını savunmaktan çok, gündemi değiştirmeye çalışan içeriklerle halkın karşısına çıkıyorlar. Muhalefet, halkın gerçekten derdine derman olacak somut adımlar atmak yerine, sadece iktidarın yaptığı hataları eleştirmekle yetiniyor.
Muhalefet partileri, gerçekten önemli meselelerde sessiz kalmakta. Çalışanların, işçilerin ve emekçilerin haklarını savunmak, gerçek bir çözüm önerisi sunmak yerine, sadece seçim dönemlerinde “yapıcı” eleştiriler yaparak halkı mutsuz ve umutsuz bırakıyorlar.” Oysa ki gerçek çözüm, yoksullukla mücadele ve adaletli bir gelir dağılımı için somut adımlar atılmasını gerektiriyor. Ama ne yazık ki, muhalefet bunu görmüyor.
Birçok muhalefet partisi, sadece iktidarı eleştirerek halkın dikkatini çekmeye çalışıyor. Ama halkın ihtiyaçları, sadece iktidar eleştirisiyle giderilemez. Birçok muhalefet lideri, bu kadar büyük bir yoksulluk ve geçim sıkıntısı karşısında* çıkıp halkın gerçek taleplerini savunmuyor. İktidarın yarattığı sosyal ve ekonomik eşitsizliği görmeyen, gerçek çözüm önerileri sunmayan muhalefet, halkın gücünü doğru kullanamıyor. Halkın sesi olmak yerine, iç çekişmelerle meşgul oluyorlar.
Asgari ücret, geçim derdine çözüm olmaktan çok uzak. İktidar, bu rakamı bir zafer gibi sunmaya çalışıyor ama gerçek şu ki, yoksulluk ve geçim sıkıntısı her geçen gün daha da derinleşiyor. 22.104 TL, asla yeterli değil. Bu maaşla geçinmek, sadece hayatta kalmak anlamına geliyor, insanların hak ettiği bir yaşamı sürmeleri mümkün değil. İktidar, halkı kandırarak günü kurtarmaya çalışıyor, muhalefet ise sadece eleştirilerde bulunmakla yetiniyor. Gerçek değişim, adaletli bir gelir dağılımı, işçilerin haklarının korunması ve halkın geçim derdine gerçek çözümler getirilmesiyle mümkün olacaktır.
Yorumlar
Kalan Karakter: