YÖK Başkanı Özvar’dan öğrenci affı ve emeklilik yaşına dair önemli açıklamalar

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, TBMM’de Milli Eğitim Bakanlığı bütçe görüşmeleri sırasında yaptığı konuşmada yükseköğretime ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Üniversitelerdeki öğrenci sayılarından sahte diploma iddialarına, öğrenci affından akademisyenlerin emeklilik yaşına kadar birçok konuda net mesajlar veren Özvar’ın açıklamaları kamuoyunda geniş yankı uyandırdı.

Türkiye’de örgün lisans programlarına kayıtlı öğrenci sayısının 3 milyon 773 bin olduğunu belirten Özvar, açıköğretimde ise 2 milyon 700 bin öğrencinin bulunduğunu söyledi. Lisansüstü eğitimde 324 bin yüksek lisans ve 93 bin doktora öğrencisinin yer aldığını vurgulayan Özvar, “Bu rakamlar değerlendirildiğinde ‘üniversite öğrenci sayıları çok yüksek’ söyleminin gerçeği tam olarak yansıtmadığını görüyoruz.” ifadelerini kullandı.

Son dönemde sıkça gündeme gelen sahte diploma iddialarına da değinen Özvar, özellikle yurt dışı denklik süreçlerinde tespit edilen tüm sahteciliklerin hem adli hem de idari makamlara bildirildiğini açıkladı. YÖK’ün bu konuda sıfır tolerans politikası izlediğini vurguladı.

Görüşmelerin en dikkat çeken başlıklarından biri ise öğrenci affı oldu. Özvar, özellikle staj veya intörnlük döneminde öğrencilik hakkını kaybedenlerle ilgili yeni bir düzenleme üzerinde çalıştıklarını duyurarak, “Bu düzenleme kısa süre içinde TBMM’ye sunulacak.” dedi. Açıklama, üniversite af beklentisi taşıyan binlerce öğrenci için umut oluşturdu.

Üniversitelerde öğretim üyelerinin yaş haddine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Özvar, mevcut durumda emeklilik yaşının 671 sayılı KHK ile 31 Aralık 2025’e kadar 75’e çıkarıldığını hatırlattı. Ancak yeni bir model üzerinde çalışıldığını belirterek şu değerlendirmeyi yaptı:
“Emeklilik yaşının 72’ye kadar çıkarılabileceğini düşünüyoruz. 72 yaşından sonra ise üniversiteler ile öğretim üyesi arasında yapılacak özel sözleşmelerle 75’e kadar uzatılabilir. Bundan sonrası Meclisimizin takdirindedir.”

Özvar’ın işaret ettiği bu düzenlemenin, üniversitelerde uzun süredir tartışılan akademik kadro planlamasına nasıl yansıyacağı merak konusu olurken, 17 yılı aşkın süredir geçici uygulama niteliğinde olan mevcut sistemin 2025 sonunda kalıcı bir yapıya kavuşup kavuşmayacağı ise henüz netleşmedi.