On sihirli harf... Sporda takım olma çok önemlidir. Bu işler de öyle çok kolay
değildir.
Ancak içinde insanın olduğu bir ortamda mücadele ve planlama aslında her
şey...

Takım çalışması; iş birliği, ortak hedefe yönlenme, birbirini tanıma ve güvenden
geçiyor.
Takım oluşturma birkaç insanı bir araya getirip görevlendirme değil.
Aslında bir süreç ve 4 aşamadan geçmek gerekiyor.
1) Oluşma
2) Boğuşma
3) Buluşma
4) Ulaşma
1- Oluşma aşaması grubun ilk bir araya geldiği zamandır. Roller çok belirli
değildir, insanlar birbirini tanımaya şüphe duymaya ya da ısınmaya
çalışmaktadır.
Bu aşamada pek fazla üretim beklenemez.
2- Boğuşma aşaması adı üstünde “Storming” yani fırtınaların koptuğu aşamadır.
Roller içi çatışmalar vardır, liderlik kavgaları vardır, insanlar birbirine omuz
vurarak yer almaya çalışırlar.
Maraton hemen başladıktan sonra atletlerin yer kapma sahnesini düşünün.
Takımdan ayrılanlar da bu aşamada olur.
3- Buluşma aşaması ve başlamak.
Bu safhada roller belirlenir, iletişim sağlanmaya başlanır.

Yeteneklere göre görev dağılımları ve doğal liderlerin belirlenmesi gerçekleşir,
herkes yerini bulur.
4- Ulaşma aşaması ise takım çalışmasının gerçek başlangıç noktasıdır.Görevleri
ve rolleri belirlenmiş ekip yüksek performansla çalışmaya başlar.
Takım başarısı bu aşamalardan geçmekte yatar.
SONUÇ
Bir karşılaştırma yapıp, grupla takım arasındaki farkı düşünürsek, her takım bir
grupturama; her grup bir takım değildir.
Eğer ruhunuz varsa takım olursunuz.
Bir ekibin kendi içinde birbirine inanmışlığı yoksa grup olursunuz.
Grubun bir hedefi yoksa sadece ve sadece GÜRUH olursunuz.
Nereye gittiğini bilmiyorsan hangi yoldan gittiğinin de önemi yoktur aslında.
İleride muhakkak bir hedef olmalı.
Takımların da hedefi olmalı, bir vizyon ve misyonları, paylaştıkları bir gelecek
hayali, bir düş.
Eğer takım vizyonunu sadece yönetici ve koçlar belirliyor ve gelip ekibe
bildiriyorsa bu sadece en baştakilerin vizyonu olarak kalır.
Sadece duvarlarda ya da taktik tahtalarında yazılı olarak durur.
Lider, ekibi için ekibinin katılmasıyla bir hedef tespit etmeli ve herkesi buna ikna
etmelidir.
Bu noktada da motivasyon devreye girer. Gerçek motivasyon grip gibidir ve
inanılmaz bir hızla bulaşır. Motivasyon yaratabilme becerisinin gaz verme ile
karıştırılmaması gerekir.
Motivasyonun bir de sistem yönü vardır. İnsanları bir kez dolduruşa
getirebilirsiniz, ikinci kez dolduruşa getirebilirsiniz. Ama bir süre sonra hamasi
sözler etkisini yitirir.

” Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştasın “ diye gaz verdiğimiz arkadaşınız aynı
zamanda “ Deli İbrahim’in balıklara altın attığı yaşta” olduğunu da fark eder.
Motivasyon sisteme dayalı olmalı, etkileyici sözlere değil.
Ekip her şeyi hisseder, sözlerle ve teorilerle ekibi kandıramazsınız.
Ekipler cesur liderler ister.
Ekipler taşın altına elini sokan liderler ister,” onu böyle yapın ,bunu şöyle yapın
“ diyen liderler değil.
Cesaret bir dakika daha fazla dayanmaktır.
Bunu takımınıza aşılayabilirseniz işte o zaman takım olmuşsunuz demektir.
Unutmayalım ki; Mücadele ruhu, erdemli bir cesareti tüm bir hayata yaymaktır.
İyi ve sağlıklı günler dilerim.