Piyasalar yarından itibaren yoğunlaşacak merkez bankaları toplantılarını beklerken bugün ise daha çok makroekonomik veri akışını takip edeceğiz. Bu noktada ABD’de açıklanacak olan Şubat ayı perakende satışlar rakamı bir adım öne çıkarken aynı zamanda sanayi üretimi endeksi ve Almanya ZEW endeksini izleyeceğiz.
Önceki ay mali teşvik paketi üzerinden yapılan doğrudan ödemelerin desteği ile %5’in üzerinde büyüme göstererek pozitif sürpriz yapan perakende satışların bu kez %0,5 civarında daralması bekleniyor. Daralmanın en önemli nedeni ise otomotiv satışlarında öngörülen geri çekilme. Öyle ki, otomotiv dışarıda bırakıldığında satışların bir kez daha pozitif tarafta kalması bekleniyor. Bir önceki doğrudan ödemelerin iki katından fazlasının dağıtılacak olduğunu düşünürsek perakende satışlarda bugün düşük bir rakam görsek bile yukarı yönlü eğilimin önümüzdeki aylarda devam etme ihtimalinin son derece yüksek olduğunu söyleyebiliriz. Verinin bir kez daha pozitif bir sürpriz yapması ise büyüme beklentilerini destekleyen bir faktör olarak çalışabilir. Bunun da tahvil faizlerinde yukarı yönlü eğilimi tetikleyebileceğini göz önünde bulundurmak gerekir.
Diğer taraftan ABD sanayi üretiminde ise %0,5 oranında büyüme öngörülüyor. ZEW endeksinin ise zayıf kalmaya devam etmesi beklense de önceki aya kıyasla bakıldığında toparlanma göstereceği tahmin ediliyor
BEKLENTİLERİMİZ
Borsa İstanbul’da 1550 puanın üzerinde destek arayışı sürüyor. Geride bıraktığımız haftada 1550 puanın üzerinde kapanış yaparak iyimser sinyaller veren BIST-100 endeksi bu seviyenin üzerinde tutunmaya devam etse de daha fazla güç kazanmakta başarılı olamıyor. Özellikle yurtdışında risk iştahının çok güçlü olmaması ve TL’nin dolar karşısında 7,50’nin altına inmekte başarılı olamamasını Borsa İstanbul açısından da şartları zorlaştırdığını söyleyebiliriz. Diğer taraftan yabancı takas oranının tarihi düşük seviyelerde olmasının da negatif olduğunu düşünüyoruz. Teknik açıdan baktığımızda ise 1550 puanın üzerinde olunması lehte bir unsur olmakla birlikte özellikle 1580 puanı takip ediyoruz. Öyle ki, bu seviyenin altında kalındıkça yukarı yönlü denemelerin büyük resmi değiştirmesini beklememek gerekir.
EUR/USD’de bant hareketi geçerliliğini koruyor. Ağırlıklı olarak 1,1900-1,1975 bandında hareket eden EUR/USD’nin görünümünde anlamlı bir farklılık göze çarpmıyor. Yarın sonuçlanacak olan Fed toplantısı öncesinde de bu tabloda anlamlı bir değişim görmeyi beklemiyoruz. Teknik açıdan bakıldığında ise paritenin 1,1950 seviyesini geride bırakmayı başarması durumunda 1,1975 ara direnç olmak üzere 1,2040 seviyesine doğru bir hareket alanı olduğunu söylemek mümkün. Ancak ABD tahvil faizlerinin göreceli yüksek seyri ve bunun da 10 yıl vadeli ABD ve Almanya tahvil faizleri arasındaki makası 190 baz puanın üzerinde tutmaya devam etmesi bu potansiyelin gerçeğe dönüşmesini önemli ölçüde zorlaştırıyor. Bugün ise özellikle ABD perakende satışlar rakamının ortaya koyacağı tablonun paritede volatilite yaratabileceğini düşünüyoruz.
USD/TL 7,50-7,60 bandında. Dolar endeksinin 91,4 seviyesinin üzerinde tutunarak bu bölgeyi tabana dönüştürdükten sonra yukarı yönlü tepkiler vermesi gelişmekte olan ülke para birimlerine negatif yansıyor. Bu noktada USD/TL’nin dün bir kez daha 7,60 seviyesinin üzerini test ettiğini gördük. Özellikle ABD tahvil faizlerinin göreceli yüksek seyrinin risk yarattığını düşünüyoruz. Öyle ki, yılın başında gelişmekte olan ülke varlıklarının güçlü bir performans sergileyebileceğine yönelik beklentilerin temek nedeni gelişmekte olan ülkelerde faizlerin düşük olması ve bunun da yatırımcıları alternatif arayışına yöneltmesi idi. Ancak tahvil faizlerindeki yükseliş ile birlikte bu tablonun yavaş yavaş değişebileceğine ilişkin algının gelişmekte olan ülkeler açısından risk yarattığını unutmamak gerekiyor.
Ons altın 1730 doları da aştı. Geride bıraktığımız haftanın son işlem gününde yaptığı yukarı yönlü atak ile 1720 doların üzerinde kapanış yapmayı başaran altının ons fiyatı kazanımlarını ileri taşıyor. Teknik açıdan değerlendirdiğimizde geçen haftaki düşüncemiz değişmiş değil. Bu noktada ons altında 1720 doların üzerindeki rakamların 1740 dolar ara direnç olmak üzere 1760-1765 dolara kapı aralar nitelikte olduğunu düşünmeye devam ediyoruz. Ancak ABD tahvil faizlerinin göreceli olarak yüksek seviyelerde kalmaya devam etmesi ve bunun da dolara direnç kazandırması risk yaratıyor. Dolayısıyla teknik görünüm tepki potansiyeline işaret etse de temel faktörlerin zıt bir tablo çizmesi ons altında şimdilik potansiyelin gerçeğe dönüşmesine izin vermedi. 1720 doların üzerinde pozitif görüşümüzü korusak da 1760-1765 doların üzerinde kapanışlar yapamazsak büyük resimde değişiklik görmeyi beklemiyoruz.
ÜNLÜ Menku
Hibya Haber Ajansı
Yorumlar
Kalan Karakter: