Deseni, kokusu, tadı ve uzun dayanmasıyla bilinen Kırkağaç Kavununun en büyük düşmanı ise
kış aylarında artan sisli havalar. Sisli havalar depolarda girdiği anda kavuna zarar veriyor, bu da
kavunun hemen tüketilmesine neden oluyor. Kavunların sisli havalardan korunması gerektiğini
söyleyen Kırkağaç Ziraat Odası Başkanı Emin Özarı, “Havalandırması olan, kalorifer ya da klima tesisatı
olan depolarda saklıyoruz. İçeriye sis girmemesi lazım, +14-18 derece sıcaklık olması lazım. Bu
sıcaklığın altına düşecek ve ya üstüne çıkacak olursa kavunlarımız bozulur” dedi.
Manisa’nın Kırkağaç ilçesinde yetiştirilen deseni, kokusu, tadı ve uzun dayanmasıyla ünlenerek coğrafi
işaret alan Kırkağaç kavunları, kış aylarında sofraları süsleyecek. Yaz aylarının son günlerinde hasat
edilen kavunlar evlerin depolarında iplerle asılarak tüketicilere ulaştırılmak üzere bekletiliyor. Hasat
edildiği ilk günkü lezzetini korumasıyla bilinen Kırkağaç kavununa özellikle yılbaşı akşamları için talep
artıyor. 15 Ağustos tarihi itibariyle tarlalardan büyük bir özveriyle toplanan, daha sonra klimalı ve
havalandırma sistemiyle sıcaklığı 14 dereceye ayarlanmış depolara getirilerek tek tek dört bir
yanından bağlanan kavunlar, büyük uğraşlarla tahta direklere asılıyor. Kış ayları için depolarda askıda
kalan kavunlar, şubat ayında bile alıcı buluyor. Sisli havalar ise üreticilerin kış aylarındaki korkulu
rüyası haline geldi. Depolara sis girmesi halinde kara leke oluşan kavunların dayanıklılığı da bozulduğu
için hemen tüketilmesi gerekiyor.
DEPOLARDA BEKLETİLİYOR
Kırkağaç kavununun dayanıklı olmasının geç hasat edilmesinden kaynaklandığını belirten Kırkağaç
Ziraat Odası Başkanı Emin Özarı, “Kırkağaç Kavunu hakkında artık bizim bir sloganımız var, ‘15
Ağustos’tan önce Kırkağaç Kavunu yetişmez’ diye. Bizim kavunumuzun özelliği de buradan
kaynaklanıyor. Özellikle dayanıklılığının kaynağı buradan geliyor. Bizim mayıs, haziran aylarında ekmiş
olduğumuz kavunu eylül aylarında hasat ediyoruz. Hatta ocak ayının sonlarına doğru da rahat rahat
kendini koruyabiliyor” dedi.
10 TON ASILAN KAVUN MART AYINDA 5 TONA KADAR DÜŞER
Kavunların mart aylarına kadar dayandığını ancak fire vermeye başladığını belirten Özarı, “Bu
kavunlarımız daha fazla da dayanır. Mart ayına kadar dayanabilir. Ama süre uzadıkça fire verme oranı
da çoğalmakta. 10 ton olarak asmış olduğumuz kavunu mart ayına gittikçe 4-5 tonlara kadar
düşmektedir. Ama ocak aylarında yüzde 20 fire verir. Mart aylarına gittikçe yüzde 50’lere kadar çıkar”
diye konuştu.
ATA TOHUMU KULLANILIYOR
Ata tohumu kullanıldığından dolayı kavunların dayanıklı olduğunu belirten Başkan Özarı, “Bizim
tohumlarımız hibrit tohum değil. Genetiğiyle oynanmış tohum değil. GDO’suz tamamen ata tohumu
dediğimiz tohumlar. Bundan yüz yıllar önce dedelerimiz, babalarımız, atalarımız hangi şartlarda bu
kavunu ekip yetiştirdilerse bizler de aynı şartlarda bu kavunlarımızı yetiştiriyoruz. Kendi tohumumuzu
kendi kavunumuzdan alıyoruz. Bu kavunlarımızın bu kadar dayanıklı olmasındaki asıl sebep bu. İkinci
sebebi de geç hasat edilmesi. Dayanıklılığının üçüncü sebebi de coğrafyamızdan gelen bir özellik. Bu
kavunlarımızı tohumlarını bizden alıp başka illerde eken üreticilerimiz oluyor. Aynı tarihte ekip aynı
tarihte hasat etseler bile bu kadar dayanmıyor” ifadelerini kullandı.
SİSE KARŞI DEPOLAR KORUNAKLI HALE GETİRİLMELİ
Kavunların sisli havalardan korunması gerektiğini söyleyen Özarı, “Havalandırması olan, kalorifer ya
da klima tesisatı olan depolarda saklıyoruz. İçeriye sis girmemesi lazım, +14-18 derece sıcaklık olması
lazım. Bu sıcaklığın altına düşecek ve ya üstüne çıkacak olursa kavunlarımız bozulur. Havalandırmasını
çok iyi yapmamız gerekiyor. Özellikle sis en büyük düşmanımız. Sise karşı depolarımızın korunaklı
olması gerekiyor. Bu önlemler de tabi yanında bir takım maliyetleri de getiriyor” diye konuştu.
NE KADAR BEKLETİLİRSE O KADAR PAHALI OLUR
Kavunların ne kadar bekletilirse o kadar pahalıya satıldığını ifade eden Özarı, “Ne kadar bekletirsek o
kadar pahalıya satıyoruz. Yılbaşına geliyoruz. Yılbaşında herkes sofralarında değişik meyveler, özellikle
yaz meyvelerini görmek istiyor. Biz de bu kavunlarımızı böyle beklettiğimizde kış aylarında tüketime
sunduğumuzda biraz daha parası yükseliyor. Biz kavunumuzun kilogramını yaz aylarında 3 liraya 4
liraya sattık. Şimdilerde 7 lira ile 10 lira seviyelerindeki fiyatlardan satılıyor” dedi.
KIŞIN YAZ MEYVESİ TÜKETMEK ÖNEMLİ
İnsanlara kış aylarında yaz meyvesi yedirmenin mutluluğunu yaşadıklarını söyleyen Özarı, “Bizi de en
çok sevindiren tarafı tüketicilerimiz soğuk kış günlerinde sıcak yaz aylarının meyvesini yedirmek. Bunu
evinize götürüp sofralarınızda kestiğinizde kavununuzun kokusu mutfağınızı hatta tüm evi saracaktır.
İçinize sıcak yaz günlerinin kokusunu havasını ve ışığını verecektir. Biz her ne kadar para kazanmak
için bunu bekletiyorsak da o duyguyu da vatandaşlara yaşatabiliyorsak bizim için de ayrı bir mutluluk”
ifadelerini kullandı.
TAM OLGUNLAŞMADAN HASAT EDİLİYOR
Kavunların askıda kaldığı süre boyunca hasat edildiği günden daha da tatlı olduğunu belirten Başkan
Özarı, “Hasat edildiği günkü tadını korur hatta daha da tatlı olur. Biz bunları hasat ederken iyice
olgunlaşmasını beklemiyoruz. Çünkü tam olgunlaştıktan sonra toplayıp da asarsak dayanma süresi
biraz daha kısalıyor. Tam olgunlaşmadan biz bunları hasat ediyoruz ki o günkü tadından şimdiki tadı
daha güzel” dedi. Yılbaşından dolayı taleplerin arttığını söyleyen Özarı, “Yılbaşından dolayı talepler
artıyor. Çünkü herkes sofralarında değişik meyveler görmek istiyor. Bir yaz meyvesi de sofralarda
olması özellikle yılbaşı akşamlarında güzel bir şey. Yılbaşına yaklaştığımız için talep çok” dedi.
ZARAR GÖRMEDEN ASTIĞIMIZDA DAYANMA SÜRESİ DE UZUN OLUYOR
Kavunu hasat ettikten sonra çocukları gibi baktıklarını söyleyen 57 yaşındaki kavun üreticisi Ekrem
Engür, “Biz mayısın 15’inde kavunu ektikten sonra ‘Ek bostanı say doksanı’ deriz. 90 gün sonra
eylülün 15’ine kadar, eylül ekim aylarında kesmeye başlıyoruz. Bostanın olgunlaşmasını takip
ediyoruz. Suyunu veriyoruz. Hasat edildikten sonra kavunları çocuğumuz gibi yorgana sararak
incitmeden koruyarak depolarımıza getiriyoruz. Burada iple astıktan sonra dayanıyor. Zarar
görmeden astığımızda dayanma süresi de uzun oluyor” diye konuştu.
SİS GİRDİĞİ ZAMAN BENEK OLUYOR
Kavunların saklandığı depolara sis girmemesi gerektiğini belirten Engür, “Bunun en büyük düşmanı
sis. Depolara sis girmemesi gerekiyor. Sis girdiği zaman kara benek yapıyor. O anda kavunun
tüketilmesi gerekiyor. Kavunumuzdan güzel de pekmez oluyor. Annem eskiden yapardı üzüm
pekmezinden daha tatlı oluyor. Eğer sis hiç girmeyen bir evde olursa kavun şubat, mart aylarına kadar
dayanabiliyor. İlk günkü tadını korur ancak zaman geçtikçe biraz asit yapar. Bizim kavunlarımız asit
yapmaz” dedi. Kavunun kendilerini mutlu ettiğini söyleyen Engür, “Kavun mutluluk hormonu
salgılatıyor. Biz evde hanımla ikimiz her akşam kavun yiyoruz, hiç birbirimizle bugüne kadar kavga
etmedik. Kavun sofralarda tatlı güzel bir meyve” diye konuştu. HABER MERKEZİ
Yorumlar
Kalan Karakter: