Sağlık-Sen Manisa’dan Hastane Önünde Oturma Eylemi

Sağlık-Sen Manisa Şubesi, sağlık çalışanların sorunlarına dikkat çekmek amacıyla Merkezefendi Devlet Hastanesi Çocuk Acil önünde oturma eylemi gerçekleştirdi. Sağlık-Sen Manisa Şube Başkanı Emine Tınaz, “Bugün burada, hastane önünde sessiz ama kararlı bir şekilde oturuyoruz. Biz, emeğin, alın terinin, hakkın savunucuları olarak Sağlık-Sen çatısı altında bir aradayız. Bizler, bu ülkenin en zor şartlarda görev yapan sağlık neferleriyiz. Gecemizi gündüzümüze kattık, pandemi de sahadaydık, afetlerde ilk koşan biz olduk, en ağır nöbetleri biz tuttuk. Ama bugün, sesimiz duyulana kadar susmayacağız! Çünkü artık yeter diyoruz! Çünkü hakkımızı istiyoruz! Bizler sadece maaşımız için değil, insanca yaşayabileceğimiz bir gelecek için buradayız. Geçim derdiyle, ekonomik sıkıntılarla boğuşmak istemiyoruz. Nöbet ücretlerimiz yetersiz, fazla mesai ücretlerimiz emeğimizi karşılamıyor. Bir hemşirenin, bir ebenin, bir teknisyenin, bir hekimin emeği üç kuruşa ölçülemez. Sağlık çalışanlarının sorunları artık görmezden gelinemez bir noktaya geldi. Teşvik ödemeleri, emek ile orantılı değil; adaletsiz, ölçüsüz ve eşitsizliklerle dolu. Aynı çatı altında, aynı sorumlulukları paylaşan meslek grupları arasında bu kadar uçurum olması kabul edilemez! Taban ödemeler, geçim şartlarının çok gerisinde kaldı. Bu ücretlerle aile geçindirmek, borç ödemek, çocuk okutmak neredeyse imkânsız hale geldi. Üstelik maaşlarımızın büyük bölümü emekliliğe yansımıyor. Yıllarca çalışıp didinen bir sağlık çalışanı, emeklilikte adeta yok sayılıyor. Bizler, bugün olduğu kadar yarınlarımızı da düşünüyoruz. Onurlu bir emeklilik istiyoruz! Bir diğer büyük sorun ise eğitimin maaşlara yansımamasıdır. Yıllarca okuyup, yüksek lisans yapıp, kendini geliştiren bir sağlık çalışanı, eğitim almamış bir personelle aynı maaşı alıyorsa, bu durum sadece çalışanı değil, mesleğin geleceğini de olumsuz etkiler. Eğitimin önemi kalmamıştır. Biz diyoruz ki, “Bilgi, değerini bulmalı!” Ve en acısı, gece nöbetlerimiz… Gece çalışmak, insan sağlığı üzerinde yıpratıcı bir etkidir. Ama bizlere bu fedakârlığın karşılığında gece tazminatı verilmiyor! Aynı birimde çalışan işçiler alıyor ama sağlık çalışanı almıyor. Bu nasıl adalet? Ayrıca nöbet ücretlerimiz, normal saatlik ücretimizin üçte biri kadar! Yani fazla mesai yaptığımızda bile zarar ediyoruz. Böyle bir adalet olabilir mi? Bizler, sağlık çalışanları olarak, 24 saat görev başında olan, ailemizden, çocuklarımızdan, uykumuzdan, sağlığımızdan fedakârlık eden insanlarız. Ve diyoruz ki: "Alın teri karşılıksız kalmaz!" diye konuştu. “Artık sabrımız tükendi” diyen Tınaz, “Bizler insanca yaşayacak bir ücret istiyoruz. Bizler nöbet ücretlerimizin, gece tazminatlarımızın, ek ödemelerimizin adil olmasını istiyoruz. Bizler çalıştığımız kurumlarda güvenli, sağlıklı ve huzurlu bir ortam istiyoruz. Günde saatlerce hasta başında ter döken hemşirelerimizin, eczacılarımızın, doktorlarımızın, paramediklerimizin ve tüm sağlık ekibimizin hakkı ödenmiyor. Üstelik bu ağır iş yükü, tükenmişlik sendromunu artırıyor, sağlık çalışanlarının motivasyonunu yok ediyor. Unutmayın ki; sağlık çalışanı yıpranırsa, sağlık sistemi çöker. Bizler yorgun düşersek, hastalarımıza şifa veremez hale geliriz. Bu yüzden bugün buradayız. Bu yüzden oturuyoruz. Ama bilin ki oturduğumuz yerde bile dik duruyoruz! Bizler Sağlık-Sen olarak, hakkımızı alıncaya kadar mücadele edeceğiz. Masada da olacağız, sahada da… Sesimizi duymayanlara karşı daha gür haykıracağız. Bizler sadece maaş için mücadele etmiyoruz. Biz, insan onuruna yakışan bir çalışma hayatı istiyoruz. Biz, çocuklarımıza zaman ayırabileceğimiz, sağlığımızı kaybetmeden emekli olabileceğimiz bir sistem istiyoruz. Bu ülkenin dört bir yanında görev yapan sağlıkçılar, bugün burada bizim sesimizle konuşuyor. Biz susarsak, biz hakkımızı aramazsak, gelecekte çalışma koşullarımız daha da ağırlaşacak. Bu oturma eylemimiz, emeğimizin karşılığını alana kadar sürecek mücadelemizin bir parçasıdır. Bugün burada attığımız her slogan, yarının adil çalışma koşullarına atılan bir adımdır. Biz biliyoruz ki; birlikte durursak güçlüyüz, birlikte söylersek sesimiz daha gür çıkar. Biz Sağlık-Sen olarak her zaman hakkın, adaletin, emeğin yanında olduk. Bundan sonra da olmaya devam edeceğiz. Ve buradan yetkililere sesleniyoruz: Sağlık çalışanlarının sesini duyun! Taleplerimizi görmezden gelmeyin! Bu ülkenin sağlık ordusu, hakkı teslim edilmeden huzur bulmayacak! Son olarak, bugün burada yanımızda olan, bize güç veren tüm üyelerimize, dostlarımıza, basın mensuplarına ve halkımıza teşekkür ediyoruz. Bu mücadele hepimizin, bu mücadele hak mücadelesidir” dedi.