Bu noktada içeride TCMB’nin Çarşamba günü açıklayacağı yılın son Enflasyon Raporu öne çıkarken yurtdışında ise ECB toplantısının yanında ABD üçüncü çeyrek büyüme rakamının ve mali teşvik paketi görüşmelerinin risk iştahının seyrini belirleyeceğini tahmin ediyoruz.
Enflasyon Raporu’nun iki açıdan önem taşıdığını düşünüyoruz. Birincisi rapor ile birlikte TCMB’nin güncel enflasyon tahminlerini görme şansı bulacağız. Son raporun yayımlandığı Temmuz ayında TCMB’nin 2020 için yıl sonu enflasyon tahmini %8,9 olarak belirlenmişti. Söz konusu tarihten bu yana TL’de yaşanan değer kaybı ve enflasyon beklentilerindeki artış nedeniyle yılsonu tahmininde yukarı yönlü revizyon görmeyi bekliyoruz. Hatırlanacağı gibi yeni ekonomi programında da yıl sonu enflasyon tahmini %10,5 olarak belirlenmişti. Dolayısıyla TCMB’nin de tahminini çift haneye taşıması şaşırtıcı olmayacaktır. Raporun ikinci önemi ise TCMB’nin Enflasyon Raporu ile zaman zaman para politikasına ilişkin sinyaller de verebilmesinden kaynaklanıyor. Bu noktada son toplantısında faizleri sabit tutan TCMB’nin önümüzdeki aylarda daha fazla sıkılaştırmaya ne derece yakın olduğunu anlamaya çalışacağız.
Yurtdışında ise ECB toplantısını haftanın en önemli konu başlığı olarak görüyoruz. Son açıklanan öncü PMI rakamlarının bölgede ekonomik aktivitenin büyümeyi daralmadan ayıran 50 seviyesinin altına düştüğünü göstermesi merkez bankası üzerindeki baskının da artacağı anlamına geliyor. Kaldı ki bölgede korona virüs vaka sayılarının artması ve tüketici güveninin geri çekilmeye devam etmesi de ECB’den yeni bir adım beklentisini güçlendiriyor. Ancak ECB’nin hızlı bir adım atmak yerine makroekonomik tahminlerin güncelleneceği Aralık ayına kadar beklemesi daha büyük bir olasılık olarak görünüyor. Merkez Bankası’nın beklemede kalmayarak gevşeme adımlarını Ekim ayında atması durumunda ise bunun tahvil faizlerini geri çekerek EUR üzerinde baskı oluşturduğunu görebiliriz.
BEKLENTİLERİMİZ
Borsa İstanbul haftayı 1200 puanın altında tamamladı. Son haftalardaki güçlü performansının ardından BIST-100 endeksi geride bıraktığımız haftayı ise yatay bir performans ile tamamladı. Endeksin ivme kaybında özellikle TCMB’nin piyasanın artırım beklentisine karşın politika faizini sabit tutmasının ardından bankacılık sektörünün zayıf bir performans sergilemesi etkili oldu. PPK toplantısının geride kalması ve ilk etkinin atlatılmasının ardından endeksin bu haftadan itibaren yavaş yavaş yurtdışı piyasalara daha fazla ayak uydurmasını bekliyoruz. Teknik açıdan bakıldığında ise 1195 puan seviyesinin altındaki rakamların kısa vadede risk yaratabileceğini düşünüyoruz.
EUR/USD yeni haftaya da 1,1800’in üzerinde başlıyor. ABD’de teşvik paketinde henüz net bir sonuca ulaşılamamış olsa da beklentilerin korunması EUR/USD’de 1,1800’in üzerinde rakamlar görmemizi sağlıyor. Ancak teknik açıdan 1,1870’in altında kalındıkça görünümün değişmesini beklemiyoruz. Öte yandan Euro Bölgesi’nde açıklanan bileşik PMI endeksi ise Ekim ayında özellikle hizmet sektöründeki baskının etkisiyle yeniden büyümeyi daralmadan ayıran 50 seviyesinin altına geriledi. Özellikle korona virüs salgınının bölgede etkisini giderek arttırdığını düşünürsek ECB üzerindeki baskının da artacağını rahatlıkla söylemek mümkün. Bu kapsamda bu haftaki toplantısında olmasa bile ECB’nin yıl içinde daha fazla varlık alımı başta olmak üzere ek adımlar atmak zorunda kalacağını düşünüyoruz.
TL açısından haftanın en önemli konu başlığı Enflasyon Raporu. Eylül ayı rakamlarına göre %11,75 seviyesinde bulunan enflasyonun yılın geri kalanında yatay/hafif aşağı yönlü bir eğilim sergilemesi bekleniyor. Bu da TCMB’nin sıkılaştırma adımlarının devam edebileceğine yönelik güçlü sinyaller veriyor. Son enflasyon raporuna göre TCMB’nin yılsonu enflasyon tahmini %8,9 seviyesinde bulunuyor. Ancak gerek mevcut eğilim gerekse beklentiler yılsonunda çift haneli bir rakam görme ihtimalimizin çok daha yüksek olduğuna işaret ediyor. Kaldı ki, yeni ekonomi programında da yıl sonu enflasyon tahmini %10,5 olarak kabul edilmişti. Bu açıdan bakıldığında yılın son enflasyon raporunda TCMB’nin enflasyon tahminini çift hanelere revize etmesi şaşırtıcı olmayacaktır.
Ona altın 1900 dolar sınırında tutunuyor. Geride bıraktığımız haftada Ağustos ayından bu yana devam eden aşağı yönlü kanal direncini test eden altının ons fiyatı doların güçlü kalması nedeniyle bu çabasında başarılı olamadı. Yeni haftaya girerken ise altının yön bulmasını sağlayacak konu başlıklarında anlamlı bir farklılık görmüyoruz. Bu noktada teşvik paketi görüşmelerinden alınacak sonucun hafta içinde sergilenecek performansta belirleyici olacağını düşünüyoruz. Taraflar arsında uzlaşma sağlanamaması durumunda bunun altın üzerinde baskı oluşturması şaşırtıcı olmayacaktır. Ancak ana beklentinin seçimden sonrasına kaymış olması nedeniyle seçim sonrasında oluşacak görünümün çok daha fazla önem taşıdığını düşünüyoruz.
ÜNLÜ Menku
Hibya Haber Ajansı
Yorumlar
Kalan Karakter: