Vakıflar Bölge Müdürü Muzaffer Ataseven, 10-16 Mayıs 2021 tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan “Vakıf Haftası temasının Şefkat ve Merhamet olduğunu belirtti. Ataseven, “Bizler “şefkat ve merhamette”, “iyilik ve takvada”, “hayır ve yardım yapmakta” hiçbir menfaat ve çıkar gözetmeksizin adeta birbirleriyle yarışan, vakıf kültürünü tam manasıyla yaşamış ve yaşatmış olan ecdadın mensuplarıyız” dedi.
İzmir Vakıflar Bölge Müdürü Muzaffer Ataseven, 10-16 Mayıs 2021 tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan “Vakıf Haftası” nedeniyle bir açıklama yaptı. Ataseven, açıklamasında şu ifadeleri kullandı; “Her yıl gerçekleştirdiğimiz vakıf haftamızı, 10-16 Mayıs 2021 tarihleri arasında geçen yıl olduğu gibi bu yıl da sosyal medya ve iletişim araçları vasıtasıyla kutlayacağız. Bu yıl ki vakıf haftamızın teması “Şefkat ve Merhamet” üzerine olacak. Bizler “şefkat ve merhamette”, “iyilik ve takvada”, “hayır ve yardım yapmakta” hiçbir menfaat ve çıkar gözetmeksizin adeta birbirleriyle yarışan, vakıf kültürünü tam manasıyla yaşamış ve yaşatmış olan ecdadın mensuplarıyız. Ecdadımızdan bizlere miras kalan vakıf kültür mirasını yaşamak ve yaşatmak, bu mirası gelecek nesillere bırakmak için gecemizi gündüzümüze katarak mesai mefhumu gözetmeksizin var gücümüzle çalıştık, çalışıyoruz, çalışmaya da devam edeceğiz. Bu anlayış üzerine çalışmadığımız takdirde büyük bir vebal altına gireceğimizin, bunun hesabını ise asla veremeyeceğimizin bilinci ve şuuru içerisindeyiz. Ecdadımızdan bizlere miras kalan vakıf medeniyetinden anladığımız şudur. Kişinin adeta kendisini insanlığa vakfetmesi, iyilik ve takvada yarışması, şefkat ve merhamet üzerine olmasıdır. Tarihimizin önemli işaret taşlarından olan vakıflarımızın tekrardan modellenmesi gereken bir insanlık mirasıdır. Günümüzde artan sosyal sorunlar, yalnızlaşan insan, çirkinleşen kentlerle ilgili ne yapılabilir sorusunun cevabı, vakıf kültürümüzde gizlidir. Aynı zamanda vakıflar, garip gurebayı, fakir fukarayı, kimsesizi, yolda kalmışı düşündüğü gibi, diğer canlıları da düşünüp merhamet ve şefkatini esirgememiştir. Belki de yöremizden verilecek en güzel örnek İzmir Ödemiş’te Kurulu leylek vakfıdır. Bu ve benzeri vakıflar insanın doğayla iç içe olması, diğer canlıları da koruma altına alması şevketini esirgememesinin insani bir göstergesidir. Bu duygu ve düşüncelerle Vakıf haftamızın hayırlara vesile olmasını canı gönülden tebrik ediyorum. Hiçbir menfaat gözetmeksizin iyilik ve takvada yarışan, şefkat ve merhamet üzere olan, kendisini insanlığa vakfeden vakıf gönüllülerine selam ve saygılarımı sunar, bir sonraki Vakıf haftasında bütün çalışanlarımız ve hizmet sevdalısı gönül dostlarımızla birlikte olmayı Allah Teala’dan dua ve niyaz ediyorum.”
KURULAN VAKIFLARDAN BAZILARI
Vakıf medeniyetinin önemine dikkat çeken Ataseven, insanlık ve canlılar için Osmanlı’da kurulan vakıflardan bazılarının isimlerini sıralayarak açıklamasını tamamladı; 1889 - Leylek Vakfı, 1470 - Duvar ve Sokak Temizliği Vakfı, 1483 - Meyve Ağaçları Diken Vakıf, 1496 - Köprüleri Sellerin Zararından Koruyan Vakıf, 1574 - At Vakfı, 1588 - Van Gölünde Acil Yardım Gemisi Dolaştıran Vakıf, 1594 - Herkese Meyve Vakfı. 1708 - Borcundan Dolayı Hapse Düşenlere Yardım Vakfı, 1730 - Nefes Vakfı, 1756 - Misafirleri Ağırlayan Vakıf. 1780 - Helva Dağıtan Vakfı, 1818 - Pabuç Parası Veren Vakıf, 1837 - Suyu Soğutan Vakıf, 1846 - Kayıkçı Hamal Dostu Vakfı, 1860 - Suyu Çoğaltan Vakfı, 1903 - Dinlenme İçin Bahçe Vakfı. HABER MERKEZİ
Yorumlar
Kalan Karakter: