Salihli Çevre Derneği Genel Sekreteri Hakkı Uysal, Gediz’de kirliliğin arttığını dikkat çekerek, “Murat Dağı'ndan doğan ve İzmir körfezine dökülen 401 Kilometre uzunluğundaki Gediz Nehri’nin 17 bin kilometre karelik bir alanında yaşıyoruz. Bu topraklar yaşadığımız sürece bizi besledi. Zenginleştirdi. Biz ne yaptık? Yaşam alanımız olan bu havzaya evsel atıklarla, maden ocaklarıyla, kum ocaklarıyla, sanayi atıklarıyla elimizden gelen kötülüğü yapmaktayız. Daha çok ürün alacağız diye dünya ilaç şirketlerinin ürettiği zirai ilaçları kullanarak toprağımızı morfinman yaptık” dedi.
Salihli Çevre Derneği Genel Sekreteri Hakkı Uysal, 5 Haziran Dünya Çevre Günü etkinlikleri kapsamında yaptığı açıklamada, Gediz havzasında yaşanan ve her geçen gün artarak devam eden çevre kirliliğine dikkat çekti. Gediz havzasında yaşanan ve her geçen gün artarak devam eden çevre kirliliğe son verilmesi gerektiğini belirten Uysal, "Murat Dağı'ndan doğan ve İzmir körfezine dökülen 401 Kilometre uzunluğundaki Gediz Nehri’nin 17 bin kilometre karelik bir alanında yaşıyoruz. Bu topraklar yaşadığımız sürece bizi besledi. Zenginleştirdi. Biz ne yaptık? Yaşam alanımız olan bu havzaya evsel atıklarla, maden ocaklarıyla, kum ocaklarıyla, sanayi atıklarıyla elimizden gelen kötülüğü yapmaktayız. Daha çok ürün alacağız diye dünya ilaç şirketlerinin ürettiği zirai ilaçları kullanarak toprağımızı morfinman yaptık. O ilacı almadan ürün veremez oldu. Hayvancılık ve tarımı aynı yerde yaparak toprağın kalitesini bozduk” dedi.
JEOTERMAL FAALİYETLER NEDENİYLE ALAŞEHİR’DE TARIM DURMA NOKTASINDA
Bölge insanın tarımsal faaliyetlerde bulunarak geçimini sağlamakta olduğunu belirten Uysal, "Bölgemizde sultani üzüm 950 bin alanı kapsayan bağlarda yetiştirilmektedir. Sofralık ve kurutmalık olarak değerlendirilen sultani üzüm yurt içi ve yurt dışına ihracat edilmektedir. Dünyada ender yetişen Sultaniye üzümün sonunu hazırlıyoruz. 'Enerjide dışa bağımlılıktan kurtulacağız' teranesiyle topraklarımız Jeotermal Enerji Santrallerinin saldırısıyla karşı karşıya. Salihli’de şimdilik sadece 3 tane Jeotermal Enerji santrali ve 300 fazla Jeotermal Enerji Sondaj kuyusu açılması düşünülüyor. Jeotermal enerji Santrali ve sondaj kuyularının bir kısmı faaliyete başlamış durumda. Jeotermal faaliyetler nedeniyle Alaşehir’de tarım durma noktasında" diye konuştu.
BAHÇECİK SU KAYNAKLARI BÜYÜKŞEHİR ARACIYLA KİME KAPATILIYOR
Sarıgöl'ün de Jeotermal faaliyetler karşısında direndiğini anlatan Uysal, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bizler hukuk mücadelemizi sürdürüyoruz. Bindiğimiz dal kesiliyor. Efendisi olduğumuz toprakların şimdi kölesi olma yolunda hızla ilerliyoruz. İçinde bulunduğumuz şu salgın günlerinde tarıma ne kadar ihtiyacımız olduğu bir kez daha ortaya çıktı. Havzaya saldırı duruyor mu? Hayır! Gözü paraya doymayan şirketler saldırıya devam ediyorlar. İşte Çapaklı. Bizlerden satın aldıkları toprakları Biyogaz Enerji Santrali için imar değişikliğine gidiyor. Kurşunlu fidanlık önünde bir haftadır hafriyat çalışmaları devam ediyor. Bahçecik su kaynakları Büyükşehir aracıyla kime kapatılıyor? Sarıkız Maden Suyu araçları var yol üzerinde. Ne oldu da daha önce iptal edilen proje yeniden başlatıldı? Bahçecik'in Büyükşehir tarafından Sarıkız'a satılan suyu ile ilgili kooperatif mahkemeye başvurmuş. Gaffar Okkan Mahallesi’nin çöp sorunu, çöp transfer merkezi yapılarak çözülmek isteniyor. Bacasız Sanayi olarak değerlendirilen bu yerleşim yerinde böyle bir tesisin yapılması ve düşünülmesi bile yanlış. Salihli, Alaşehir Pıyadeler arasında JES etüt çalışmaları devam ediyor. Bizler yaşam alanlarımıza yapılan bu saldırılara dur diyoruz.” HABER MERKEZİ
Yorumlar
Kalan Karakter: