Ekonomik krizin ağırlığı halkın omuzlarında hissedilmeye devam ederken, bankacılık sektörü yine rekor kâr rakamlarına ulaştı.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından yayımlanan “Türk Bankacılık Sektörünün Konsolide Olmayan Ana Göstergeleri” raporuna göre, sektörün Eylül 2025 sonu itibarıyla dönem net kârı 669 milyar 676 milyon TL oldu.
2024 yılı sonuna göre aktif büyüklüğünü 10 trilyon 920 milyar 708 milyon TL artıran sektör, toplamda 43 trilyon 578 milyar 620 milyon TL’lik devasa bir hacme ulaştı.
Sektörün en büyük aktif kalemi olan krediler, eylül ayı itibarıyla 21 trilyon 243 milyar 537 milyon TL seviyesinde gerçekleşirken, menkul değerler toplamı ise 6 trilyon 796 milyar 113 milyon TL oldu.
Rapora göre, kredilerin takibe dönüşüm oranı yüzde 2,29 seviyesinde kaydedildi.
Bankaların kaynakları içinde en büyük payı oluşturan mevduat, 2024 sonuna kıyasla %31,5 artışla 24 trilyon 848 milyar 964 milyon TL’ye yükseldi.
Aynı dönemde özkaynak toplamı da %27,9 artarak 3 trilyon 707 milyar 345 milyon TL’ye ulaştı.
Bankacılık sektörünün sermaye yeterliliği standart oranı yüzde 18,55 olarak açıklanırken, uzmanlar bu oranı “güçlü bir bilançonun” göstergesi olarak yorumluyor.
Ancak, ekonominin reel tarafında yaşanan daralma, yüksek enflasyon, alım gücü kaybı ve işsizlikle mücadele eden vatandaşlar açısından tablo farklı.
“Halkın zararı, bankaların kârı” yorumları sosyal medyada ve ekonomi çevrelerinde gündem oldu.
Ekonomistler, faiz politikaları ve kredi maliyetlerinin bankaların kâr marjlarını artırdığını, ancak üretim ve tüketim üzerindeki baskının sürdüğünü belirtiyor.
 
                     
         
                         
                                 
                                 
                                 
                                 
                 
                                 
                                 
                                 
        
Yorumlar
Kalan Karakter: