TBMM Genel Kurulu’nda 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2024 Yılı Kesin Hesap Kanunu Teklifi’nin görüşmeleri sürerken söz alan Saadet Partisi Genel Başkanı ve Kayseri Milletvekili Mahmut Arıkan, iktidarın bütçe anlayışını ağır ifadelerle eleştirdi. Bütçenin bir iktidarın “hedef belgesi” olduğunu söyleyen Arıkan, 23 yıldır her yıl açık veren bir bütçe yönetimini eleştirerek, “Bırakın ülke yönetimini, bakkal dükkânı bile teslim edilmez” dedi.
Arıkan konuşmasına, bütçenin niteliğini anlatarak başladı. Bütçenin, iktidarın iktisadi bağımsızlığa verdiği önemin göstergesi olduğunu belirten Arıkan, “Bütçe; millî imkânları nasıl kullandığınızın ispatıdır. Kalkınmaya mı yoksa faize mi, betona mı yoksa üretime mi öncelik verdiğinizin ilanıdır” ifadelerini kullandı. Dünyanın en büyük imkânlarına sahip bir ülkenin 23 yıl boyunca her yıl bütçe açığı vermesini eleştiren Arıkan, “Bir kere bile mi denk bütçe akla gelmez? Bir kere bile mi şu faiz mikrobundan kurtulmak istenmez?” diye sordu.
Bütçe açıklarının iktidar için adeta normalleştiğini savunan Arıkan, “Bütçeyi önümüze alıp incelediğimizde görüyoruz ki iktidar daha en başta ilk düğmeyi yanlış iliklemiş. Bütçe açıkla başlıyor ve bu açık 20 yıldır sürekli artıyor. AK Parti bütçe açıklarını normalleştirmiş; artık bundan rahatsız bile olmuyorlar” dedi. Bu tablo karşısında iktidarın tek çözüm yolunun vergi artışı olduğunu öne süren Arıkan, 2026 yılında vatandaşlardan toplanması planlanan 15,6 trilyon lira vergiye dikkati çekti.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in, “Az kazanan az, çok kazanan çok vergi verecek” sözlerini hatırlatan Arıkan, bunun gerçekte uygulanmadığını savundu. Dolaylı vergilerin bütçedeki ağırlığının yüzde 65’e dayandığını belirten Saadet lideri, “Asgari ücretli ekmek alırken ne kadar vergi ödüyorsa, bu ülkenin en zengini de aynı vergiyi ödüyor” dedi. Bütçede 3,5 trilyon liralık “vergi harcaması” kalemine işaret eden Arıkan, bunun “sermayeden ve yandaşlardan alınmayacak vergi” anlamına geldiğini söyledi.
Arıkan, bütçenin yükünü taşıyan kesimleri de tek tek sıraladı. Tarlasında ürünü para etmeyen, borcunu kapatmak için kredi çekip tarlasını satan çiftçinin, ucuz ekmek kuyruğunda bekleyen emeklinin, maaşı kirasına yetmeyen asgari ücretlinin ve siftah yapamayan esnafın bu yükü çektiğini vurguladı. “Bu bütçede emeklilerimiz yok, asgari ücretli yok, esnaf yok, sanayici yok. Bu bütçede umut yok, bu bütçede gelecek yok” sözleriyle tepkisini dile getirdi.
Konuşmasında Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e de ayrı bir parantez açan Arıkan, Şimşek’in göreve geldiği tarihten bu yana sık sık Londra, Berlin, Paris, Brüksel, Washington ve New York gibi merkezlerde finans çevreleriyle bir araya geldiğini hatırlattı. “Biz de buradan Sayın Şimşek’e ‘one minute’ diyoruz” diyen Arıkan, “Finans çevrelerini dinlediğiniz kadar lütfen bir dakikanızı da bu ülkenin emeklisini, asgari ücretlisini, esnafını, memurunu, işçisini dinlemeye ayırın” çağrısında bulundu.
Arıkan, bütçenin hazırlanma sürecinde Saray’daki danışmanların ve bakanlık bürokratlarının etkili olduğunu, ancak faturayı ödeyen kesimlerin sesinin duyulmadığını savundu. Saadet Partisi Genel Başkanı, iktidarın bütçe politikalarının değişmemesi halinde yoksulluğun derinleşeceğini, gelir dağılımındaki adaletsizliğin artacağını ve geniş halk kesimlerinin daha da ağır bir yükün altında kalacağını dile getirdi.
Mahmut Arıkan’ın, “23 yıl boyunca bütçesi açık veren bir anlayışa bırakın ülke yönetimini, bakkal dükkânı bile teslim edilmez” sözleri, Genel Kurul’daki bütçe görüşmelerine damga vururken, iktidarın ekonomi politikalarına yönelik eleştirileri de yeni bir tartışma başlığı açtı.
Yorumlar
Kalan Karakter: