"BİR SİZE GÜLENLER VARDI BİRDE SİZE GÜLENLER'E GÜLENLER"

Tarih yazacağız dediniz.

Geliyor gelmekte olan dediniz.

Az kaldı dediniz.

Demokrasi geliyor dediniz.

Eşitlik geliyor dediniz.

Birlikte güçlüyüz dediniz.

Halkaların kardeşliği geliyor dediniz.

Hak, hukuk, adalet dediniz. 

Millet bizi çağırıyor dediniz.

Dediniz de dediniz.

Bir size gülenler vardı, birde size gülenler'e gülenler. 

Her ne kadar görüşler farklı olsa da hedefler aynıydı. Her yapılan toplantı verilen birer Umuttu, en azından seçmenleriniz için. 

Ardından ortak mutabakat yayınladınız, size gülenler şaşırıp gülmeyi kesti, size gülenler'e gülenler gülmeye devam etti, taa ki son yemeği yiyene kadar. 

En başından kimin olacağı belli olan aday, kendisini açıkladı pekte şaşıran olmadı. Ardından mızıkçılık yapanlar oldu, yine şaşıran olmadı. 6'lı masanın 5'e düşeceği, deprem gecesi açıklama yapan İYİ parti liderinin şu cümlesiyle kesinleşmişti, "Herkes sussun devlet konuşacak" Cümlesiydi. Ardından masayı oluşturan CHP genel başkanı şu ifadeye yer vermişti, "sarayın arkasında hizalanmayacağız" siyaset bilimciler veya siyasetten anlayan herkes anlamıştı. O an size gülenler'e gülenler de gülmeyi kesmişti. Ama sadece gülmeyi kesmedi'ler ümitleri, umutları, hayallerini ve heyecanlarını da kestiler. Aynı zamanda rakiplerinizin ekmeğine yağ sürdünüz. Şimdi ayrılan parti kendi adayını belirleyip ya tarih yazacağız, yada tarih olacağız diyor. Bazı şeyler elbette demekle olmuyor. Ya birlik olacaktınız, yada birlikte yok olacaktınız. Tarih yazamadığınız kesin ama, tarihe karışır mısınız orası meçhul. Geç değil, umut her zaman vardır. Seçmenleriniz arasında kutuplaşma olmasın. Yerli, yersiz açıklamalardan uzak durun. Ya birlik olun yada hiç olmayın. Yoksa size gülenler tekrardan gülmeye devam edecektir. Önümüzde kritik bir seçim var, muhalif partililer olarak ya kazanın yada muhalefet olarak kalmak istediğinizi açıklayın. Ne yaparsınız yapın,size yakışmayanı yapmayın.